Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

The New Yorker daha önce yayımladığı öyküyü reddetti



Toplam oy: 742

The New Yorker'ın ne kadar önemli bir dergi olduğunu biliyoruz, orada bir yazınızı yayımlatabilirseniz artık yazı dünyasına büyük bir adım atmış sayılacağınızı da. The ReviewReview'dan David Cameron "okulun en güzel kızı hangi oğlanı seçerse, bir anda tüm gözler ona çevrilir." tezini doğrulamak istercesine bir oyun oynamaya karar veriyor ve bakın The New Yorker ile ilgili nasıl bir haber çıkıyor ortaya.

 

 

 

 

 

 

 

 

İnternetten bulduğu ve The New Yorker'da yayımlanmış olan bir öyküyü, yalnızca başlığını değiştirip, sonuna kendi ismini ekleyerek pek çok edebiyat dergisine gönderen Cameron, çok geçmeden red cevaplarını almaya başlamış. Ve beklenmeyen bir red cevabı da The New Yorker'dan gelmiş. Evet, The New Yorker, daha önceden yayımladığı öyküyü bu defa reddetmiş. Bunun üzerine David Cameron, daha yakın tarihli bir öyküyü seçmiş ve onunla da şansını denemiş. Sonuçta ise bir değişiklik olmamış. 

 

 

 

Bu durum, editörlerin değişen zevklerine ya da keyfi tavırlarına mı, yoksa derginin özensizliğine mi işret eder bilemiyoruz; ama David Cameron'un önemli bir işe imza attığı kesin.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

DDD

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder


Esaslı yapıtın evrensel ölçütleri zamanla değişen beğeniye göre belirlenmez, örneğin Hamleti benim beğenim değişti, aklıma geldiği gibi yargılarım diyemezsiniz, zaman zaten yargısını vermiştir, yeni yazılmış bir eserde de kişiden kişiye değişse de, ben yaptım oldu kriteri yoktur, daha önce ölçütü neyse, eğer ölçütse, ona bağlı kalmalıydı. Yok değilse neye göre karar veriyorsun, tutarlılık da bir ölçüttür. Estiği gibi değilse.

55%
45%

Bana gayet normal geldi bu durum.Sonuçta değerlendirmeyi yapan ''The New Yorker'' isminde birisi olmadığına göre editörlerle beraber beğeni kriterleri de değişebilir. Kaldı ki aynı editörlerin bile beğeni kriterleri zamanla değişiklik gösterebilir.

64%
36%

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.