Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Nuri Pakdil, Kültür Sanat Büyük Ödülü'nü reddetti



Toplam oy: 640

Nuri Pakdil, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2013'te dört kişi arasında paylaştırdığı "Kültür Sanat Büyük Ödülü'ne" layık görülenlerden biriydi. Pakdil'in yayıncısı ve vekili Necip Evlice bu ödülü şu açıklamayı yaparak reddetti:

 

"Önceki yıllardaki uygulamalar, bu ödülün, ödül sahiplerine geniş katılımlı bir törenle verildiğini göstermektedir. Ancak, anılan ödülün verilmesinin üzerinden 10 ay gibi bir süre geçmesine ve neredeyse 2014 yılı ödüllerinin açıklanacağı zamana gelinmiş olmasına rağmen, henüz bir tören düzenlenmemiş, adeta ödülün verilmesinden pişmanlık duyulduğu izlenimi bırakılmıştir. Bu, neresinden baksanız, tuhaf bir durumdur. Bakanlık, Nuri Pakdil'e bu ödülü vererek yazarı onurlandırmış olmadı. Nuri Pakdil bu ödülü reddetmeyerek Bakanlığı onurlandırmış oldu. Fakat gelinen bu noktada, nezaketin yanlış anlaşıldığı ortaya çıktığından, Nuri Pakdil’in sanat-edebiyat-kültür bağlamında sürdürdüğü 45 yıllık mücadelesine saygı duymayan bir Bakanlığın verdiği bu ödülü de reddettiğimizi bildiriyoruz."

 

Bunun üzerine bir açıklama yapan Bakanlık ise Nuri Pakdil'in ve ona verilen bu ödülün çok önemsendiğini belirterek, ödül törenindeki gecikmenin ülke gündeminin yoğunluğundan kaynaklandığına dikkat çekti.

 

"Eserlerim kütüphanede yok"

 

Necip Evlice'nin açıklamasının tamamı şöyle:

 

2013 yılının son günlerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından oluşturulan bir kurul, 12 Aralık 2013 tarihinde Sayın Bakan Ömer Çelik başkanlığında toplanarak, “2013 Yılı Kültür Sanat Büyük Ödülü”nü dört kişi arasında paylaştırdı. Bu dört kişiden biri de Nuri Pakdil’di.

 

Aynı hafta içinde, konudan haberdar edildiğimizde, ilgili kişilere, Nuri Pakdil’in böyle bir beklentisi olmadığını; zamanlamasının da uygun olmadığını çünkü Nuri Pakdil’in tek bir kitabını bile kütüphanelerinde bulundurmayan Kültür Bakanlığı’nın bu yazara Edebiyat Büyük Ödülünü vermesinin tuhaf bir durum olduğunu; Nuri Pakdil’in ilke olarak parasal ödülü reddettiğini ama nezaketen ve yanlış anlaşılmalara meydan vermemek için ödülü reddetmediğini bildirdik.

 

Verilen yanıtta, kütüphanelerde Nuri Pakdil kitaplarının olmaması ve para ödülünün kabul edilmemesi nedeniyle, başvurmamız halinde, bu yıl Nuri Pakdil kitaplarından satın alınıp kütüphanelere gönderileceği belirtildi. Biz de, Nuri Pakdil’in yayıncısı ve vekili olarak başvurumuzu gereken sürede yaptık. Hiçbir kitabımızın da satın alınmaya engel bir durumu bulunmuyordu.

 

Bakanlığın 26.08.2014 tarih ve 88025861/934.01 sayılı satın alma yazısı, bizim açımızdan tam bir karamizah örneği oldu. Bakanlığın ilgili birimi, 43 adet kitabı olan Nuri Pakdil’in, 4,5 kitabını (4 kitap ve bir de üç ciltten oluşan “Mektuplar”ın ilk iki cildi) almaya karar verdi. Mektuplar adlı üç ciltlik takım bir kitabın üçüncü cildini almama kararının gerekçesini ise bilmiyoruz. Burada üzerinde durduğumuz kaç kitabın alınmaya karar verildiği değildir. 1972 yılında kurulan Edebiyat Dergisi Yayınları, yaklaşık 45 yıllık yayın hayatında kitaplarını hiçbir devlet kurumuna (Ak Parti Hükümetleri de buna dahildir) satma girişiminde bulunmaya tenezzül etmemiştir. Zaten Kültür Bakanlığı kütüphanelerinde tek bir kitabının bulunmaması da bunun kanıtıdır. Fakat üç ciltten oluşan bir kitabın iki cildini almaya bir cildini almamaya karar veren Bakanlığın bu tavrını ciddiyetsiz buluyoruz ve Bakanlığa bu 4.5 kitabın satışını yapmayacağımızı bildiriyoruz.

 

Ayrıca, önceki yıllardaki uygulamalar, bu ödülün, ödül sahiplerine geniş katılımlı bir törenle verildiğini göstermektedir. Ancak, anılan ödülün verilmesinin üzerinden 10 ay gibi bir süre geçmesine ve neredeyse 2014 yılı ödüllerinin açıklanacağı zamana gelinmiş olmasına rağmen, henüz bir tören düzenlenmemiş, adeta ödülün verilmesinden pişmanlık duyulduğu izlenimi bırakılmıştir. Bu, neresinden baksanız, tuhaf bir durumdur. Bakanlık, Nuri Pakdil’e bu ödülü vererek yazarı onurlandırmış olmadı. Nuri Pakdil bu ödülü reddetmeyerek Bakanlığı onurlandırmış oldu. Fakat gelinen bu noktada, nezaketin yanlış anlaşıldığı ortaya çıktığından, Nuri Pakdil’in sanat-edebiyat-kültür bağlamında sürdürdüğü 45 yıllık mücadelesine saygı duymayan bir Bakanlığın verdiği bu ödülü de reddettiğimizi bildiriyoruz.

 

Bakanlık: "İhmal yok"

 

Star gazetesinde yer aldığı haliyle Bakanlık ise şu açıklamayı yaptı:

 

"Nuri Pakdil, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Büyük ödülünü alan dört kültür-sanat değerimizden birisi. Bilindiği üzere 2013 yılında sinema dalında Sayın Cüneyt Arkın, müzik dalında Sayın Müzeyyen Senar, resim dalında Sayın Ahmet Yakupoğlu ve edebiyat dalında da Sayın Nuri Pakdil’e ödül verildi. Bu dört sanatçımızı da törende görelim diye düşündük. Ancak Müzeyyen Senar ve Ahmet Yakupoğlu’nun sağlık sorunları buna imkân vermedi. Şu an Sayın Bakanın gündemindeki birinci konu bu törenin yapılmasıdır. (...) Kitap alımlarıyla ilgili sorun da teknik bir hata sonucu yaşandı ve Kasım ayındaki ikinci kitap alım komisyonunda bu eksiklik giderilecek. (...) Yaşanan her iki durumla ilgili herhangi bir ihmal söz konusu değildir. Nuri Pakdil Üstad’ın yayıncısı Necip Evlice’nin ifadesiyle; kütüphanelerinde Nuri Pakdil eseri olmayan bir devletten Nuri Pakdil’e ödül veren bir devlete’ dönüştü bu ülkenin yönetimi. Bu ödülü, ülkemizin kültür-sanat alanında ödül verilen değerlerimizin hakkını teslim etme, diğer bir deyimle taşı gediğine koyma çabası olarak önemsiyoruz. Bu kapsamda ödül tarihinde bazı alanlarda görülen yılların ihmalini de gideriyoruz. Bu açıdan da Nuri Pakdil’in adının ödüle ayrı bir anlam ve değer kattığını düşünüyoruz.”"

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.