Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Pamuk: Bir cemaate ait olmak istiyorum



Toplam oy: 727

Nobel Edebiyat Ödülü sahibi yazar Orhan Pamuk, yeni kitabı “Manzaradan Parçalar”, hayat, sokaklar, edebiyat, siyaset hakkında NTV'ye konuştu. Pamuk'un röportajından satır başları şöyle:

*Yazarken ilk dürtüm Türk okurunu düşünmek ama elbette dünya okuru için de yazıyorum.

*Hayatta insanın bir cemaati olmasının iyi bir şey olduğuna inanıyorum. Ama cemaat gibi düşünmesi anlamına gelmemeli. Hep yalnız bir yazardım ama fikrim değişmeden edebi cemaate girmek isterim.

*Dünyada edebi bakımdan bir temsiliyet dengesizliği var. 1 milyarlık Çin'in temsilcisi yok. Onlarda da öfke var. İnsanlığını, hikayelerini işitmediğimiz için onları suçuyoruz. Amerikalılar Irak edebiyatını tanısaydı, Irak'ı bu kadar kolay işgal edemezdi.

*Bugün, Türkiye'de hakim olanların Batı taklitçiliği yaptığını söyleyemem. Türkiye'de köylüler zenginleşti. Toplumsal güç haline geldiler, yukarıdakileri sarstılar. Türkiye tek bir merkezin kontrolünden çıktı. Askerlerin, bürokrasinin kontrol edemeyeceği bir şey bu...''

YENİ ROMANIN BİR BOZACIYLA İLGİLİ

*Bir bozacı hakkında kitap yazıyorum. Şehrin altkültürüyle ilgili bir panaroma. Şehrin yaşaması zor yerlerinde yaşayan satıcıların hayatıyla ilgili. Nişantaşı değil bu seferki romanımın konusu. Şehrin en yoksul yerlerinde yaşamış olanlar... İlk elden tanımış olduğuım insanlar da değil, romanımın zayıf yönü bu olabilir. Yalnız olmak, cemaate ait olmak gibi şeyleri de irdeleyen bir roman.

* Hep yalnız bir yazardım hiç edebi bir cemaatim olmadı. Ama edebi bir cemaate ait olmak istiyorum, fikirlerimi değiştirmeden.

*Kız arkadaşım, Kiran Desai de romancı. Bu benim için rahatlatıcı bir şey. Çünkü bir merkezim yok gibi. Devamlı seyahat ediyorum. Gördüğünüz gibi yaşadığım kişisel şey hakkında konuşurken tutuk oluyorum. Onun için çok fazla bir şey söyleyemeyeceğim.

*Durmadan not alıyorum. Yazı benim için yalnızca bir teselli değil, hayata bağlayan bir güç de.

REFERANDUMDA OYUM EVET

*Pamuk, darbenin 30. yıldönümünde kurulan sandıkta 'evet' diyeceğini de söyledi. Anayasa değişikliğini onaylamanın "AKP’yi desteklemek ya da hükümete güvenoyu vermek anlamına gelmeyeceğini" belirten yazar Pamuk, referandumda 'evet' oyu kullanıp, seçimlerde AKP’ye oy atmayacak çok sayıda kişi olabileceğine de dikkat çekti.

"12 EYLÜL'ÜN KENDİSİNDEN MEMNUN DEĞİLİM"

1980 askeri darbesiyle birçok insanın büyük sıkıntılar yaşadığını hatırlatan, 12 Eylül ile hesaplaşmak gerektiğini ifade eden, yeni Anayasa’yı bu hesaplaşmanın yolunu açan bir kapı olarak gördüğünü vurgulayan Pamuk şunları söyledi: "Benim Anayasa değişikliğindeki oyum evet... 12 Eylül anayasasından zaten memnun değilim. Anayasadan çok fazla anlamam çünkü siyasi ve hukuki bir belgedir. Ben, 12 Eylül'ün kendisinden memnun değilim. Bazı seçmenler de işin siyasileşmesi yüzünden 12 Eylül’e önem vermiyorlar. Bu, mevcut hükümete hayır kampanyası haline sokulduğu için hayır diyecekler. Bu anayasa değişikliklerine hayır diyenlerin bir kısmının, değişkliklerin iyi olduğunu düşündüklerine inanıyorum..."

Anayasa’nın kabul edilmesi durumunda darbe dönemi yöneticilerine yargı yolunun açabileceğine de işaret eden Pamuk, yargı süreci başlamasa bile referandum sayesinde 12 Eylül’ün vicdanlarda mahkum edileceğini sözlerine ekledi.

Benim yaşadıklarım bir önceki kuşağın yaşadıkları yanında devede kulak kalır. Bunu da belirteyim. Kurban olarak gösterilmek istemem, ben yaşadıklarımı dönüştürmek istiyorum.

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.