Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Pazartesi artık internette de olacak



Toplam oy: 1031

Kadınlara Mahsus Gazete Pazartesi, on yıldır sürdürdüğü güncel feminist kadın haberciliğini İnternete taşıyor; feminizmin güncel meselelerinin tartışılacağı Pazartesi Kitaplığı derlemelerini yayına hazırlıyor. Ve kadınlara da bir çağrı var: Yazın!


Pazartesi Dergisi, yayın hayatına 1995 yılı mart ayında bir tanıtım sayısıyla başlamıştı. İlk sayıda da spiker Alp Buğdaycı'yla Ağır Roman'ın yazarı Metin Kaçan'ın öldüresiye dövüp tecavüz ettiği Güneş K. vardı.



Güneş K. o dönem hiçbir yayın organına konuşmayarak, dayanışma içinde olabileceği Pazartesi Dergisi'ne yaşadıklarını anlatmıştı. Pazartesi daha ilk sayısında Güneş K.'yi yalnız bırakmamış, ona sadece bir haber malzemesi gibi bakmayarak, Güneş'in yanında olarak haberciliğini dayanışmasıyla birlikte yapmıştı.



Bu anlamda kadın haberi yapan medya organlarına da örnek yaratmıştır. Pazartesi Dergisi yayını boyunca feminist bir perspektifle kadınların itirazlarını dile getirdikleri, polemik yaptıkları, başarılarını, özlemlerini, dertlerini, sorunlarını ve çözüm önerilerini konuştukları bir alan oldu.

 

 

 

Farklı habercilik

 


Kadınların sadece kurban ya da mağdur olarak haber değeri taşıdığı ulusal yaygın medyaya karşı Pazartesi kadınların okuma yazma öğrenmesini, resim yapmasını, güçlenmesini, başarılarını, fantezilerini, hayallerini sayfalarına taşıyarak farklı bir habercilik anlayışı güttü.



1995-2002 arasında, popüler bir yayın olma iddiası ve içeriği taşımakla birlikte, Türkiyeli bir feminizmi ve feminizmin sorunlarını da tartışmayı ihmal etmedi. 2002 Martında maddi sebeplerle yayın hayatına ara verdiğinde, geride feminist perspektifle bir dönemin kadın yaşantılarının kaydını tutan 83 sayı bırakmıştı.



Onlarca kadının emeği ve dayanışmasıyla gelinen noktada, derginin bundan sonrasıyla ilgili nasıl bir çizgi sürdüreceği tartışmaları uzun bir dönem boyunca sürdü. Değişen Türkiye koşulları, kadın hareketinin kazanımlarının değerlendirilerek feminist bir yayın organının içeriğinin bu koşullara göre düzenlenmesi ve genişlemenin araçları tartışmanın başlıklarını oluşturdu.

 

 

 

Gazetecilik okulu

 


Bu tartışmalarla birlikte dergi 2003 Kasım sayısıyla birlikte yeniden yayın hayatına döndü. Bu dönemde de yayın hayatının başlanıcından itibaren izlediği çizgiyi sürdürerek hayatında ilk kez yazı yazan kadınların, haber yapmayı ve yazmayı öğrendikleri bir gazetecilik okulu olma iddiasını da sürdürdü.



Bugün artık, yazılı ve görsel medyada daha çok kadın haberiyle karşılaşıyoruz. Pazartesi'de ilk kez yapılan popüler kültür eleştirileri, klip eleştirileri bugün neredeyse bütün gazete ve dergilerin eklerinde karşılaştığımız şeyler haline geldi.



Doğan Medya Grubu'nun "aile içi şiddete karşı kampanya" yaptığı göz önüne alınırsa, 1987 yılında yapılan dayağa karşı yürüyüşten bu yana geldiğimiz noktanın önemi daha da artıyor. Aldığımız yol, katettiğimiz mesafe arayışlarımızı farklılaştırdı.

 

 

Sanal'ın cazibesi!

 


Dergiyi takip eden herkesle sık sık paylaştığımız problemlerimizin kimini elbirliğiyle çözdük, kimine gücümüz yetmedi. Amacımız daha fazla kadına ulaşmak, daha fazla kadının katkısıyla daha dolu dolu bir dergi çıkarabilmek oldu.



Bu amacı besleyecek yeni araçları yaratabilmek için fırsat kolladık. Bunlardan biri derginin İnternet ortamından da takip edilebilmesini sağlamaktı.



Günümüzde giderek yaygınlaşan İnternet kullanımı ve derginin eski sayılarının sadece basılı olarak saklanma zorluğu, sanal ortamda da yer almayı cazip hale getirmeye başladı.


İdeal olan, hem dergiyi çıkarmak hem de bir web sitesi aracılığıyla Pazartesi Dergisi'ni sürdürebilmek, bizim gönlümüzde de bu yatıyor elbette.

 

 

Günlük habercilik başlıyor

 


Ancak, ne parasal kaynaklar ne de insan gücü açısından ikisine birden yetemeyeceğimizi düşünüyoruz... Şimdilik derginin günlük yayın faaliyetini web sitemizde sürdürmek üzere hazırlık yapıyoruz.



Kadınların gündemini oluşturan her başlığa yer vermek, yapılan röportajları hakkıyla yayınlamak, dosya konulara yeterli yer ayırmak açısından sanal alem biraz daha fazla olanak sunuyor.


En kısa zamanda www.pazartesi.org adresinde yayın hayatına başlayacak olan web sitesi Pazartesi okuyan kadınlara daha fazla haber, yazı, röportaj ve makale görme şansı sunacaktır.

 

 

Binlerce kadına ulaşmak

 


Web sitesi sadece Pazartesi'yi takip eden kadınlara değil aynı zamanda dergiyi hiç bilmeyen, dergiyi tanımayan birçok kadına ulaşmada da yeni bir olanak olabilir.

Tanımadığımız, ulaşamadığımız binlerce kadına ulaşmak, sitede yer alacak forum aracılığıyla kadınlarla iletişim sağlamak ve en önemlisi feminizm üzerine tartışma ortamı yaratmak bugün önümüzde bir ihtiyaç olarak duruyor.

Bilgisayara ulaşma imkânı olmayan çok sayıda kadın olduğunu elbette biliyoruz. Ancak bir tercih yapmak zorunda kaldık.

 

 

Pazartesi Kitaplığı

 


Web sitesinin yanında bir başka çabamız daha var... Pazartesi Kitaplığı adı altında feminizmin temel meselelerini tartışan bir dizi derleme kitap yapmak istiyoruz...



Aşk, annelik, cinsellik, eviçi emek, din, popüler kültür, kimlik politikaları, tarih, psikoloji gibi temel başlıklar altında çıkacak olan kitapların son dönemdeki feminist tartışmalar açısından bir boşluğu dolduracağını düşünüyoruz.


Kitaplar konuyla ilgili Pazartesi'de çıkan önemli yazıları içerdiği gibi yeni yapılan feminist araştırmalara, çevirilere de yer verecek...



Feminizmin tartışmaya ihtiyacı var

 

 


Feminizmin ve söylemlerinin giderek meşruluk kazandığı ancak ideolojik olarak içinin boşaltıldığı, kavramların gerçek anlamlarının ötesinde her şeye tekabül ettiği dönemden geçiyoruz. "Topluma" mal edilen, bir feminizm gerçek öznelerini unutuyor.



Kız kardeşliğin yerini kadın erkek kardeşliği ve kadınlar arası kimlik farklılıkları vs.ler almaya başladı...



Feminizmin iç meselelerini tartışmaya, Türkiyeli bir feminizmin kavramlarını sorgulamaya ve yeniden tanımlamaya, patriarkaya karşı verilecek mücadelede araçları ve yöntemleri tekrar gözden geçirmeye ziyadesiyle ihtiyacımız var.

 



"Kadın dayanışması" ihtiyacı

 


Türkiyeli kadınların feminist tarihlerinin yeniden gözden geçirilmesine, kuşaklar arası bilgi aktarımının zayıflığı da dikkate alınırsa biriken tarihin ve deneyimin bilgisinin nasıl aktarılacağı konusunda yeni bir heyecana ve kadın dayanışmasına duyulan ihtiyaç iyice yakıcı hale geliyor.



Sürdüreceğimiz tartışmaların kalıcı hale gelmesini de sağlayabiliriz böylece.



Kadınların yazdığı, anti feminist olmayan haberlere açık olacak bu sitede dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın her kadın kendine bir yer bulabilir.



Açık çağrı

 


Politika, Güncel, Sağlık, Hukuk, Cinsellik, Tarih vb başlıklarda sözü olan her kadın siteye yazabilir, bulunduğu yerde sitenin gönüllü muhabiri olabilir, siteye haber geçebilir.



Dergi arşivinin sitede yer almasının son on yılın panoramasını feminist bir dergi aracılığıyla izlemek isteyen herkes açısından avantaj yaratacağı da kuşkusuz.



Web sitesinin Pazartesi Dergisi'nin daha güçlü, daha yaygın, daha tanınır, daha kolay ulaşılabilir bir yayın olmasında önemli bir adım olduğunu düşünüyor, katkı ve önerilerinizi bekliyoruz.

 

 

 

Kaynak: Bianet, Beyhan Demir

 

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.