Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

PEN Pinter Ödülü'ne David Hare lâyık görüldü


Şahane
Toplam oy: 643

Oyun yazarı Sir David Hare, Pen Yazarlar Derneği tarafından 2008’de hayatını kaybeden Harold Pinter’ın anısına verilen PEN Pinter Ödülü’ne değer görüldü.



Harold Pinter’ın eşi ve aynı zamanda jüri başkanı olan Lady Antonia Fraser, “Uzun ve değerli kariyeri boyunca, David Hare en geniş anlamıyla politik konulardaki düşündüklerini açıkça ve korkusuzca söylemekten hiç vazgeçmedi: bu cesaret, zengin ve yaratıcı yeteneğiyle birleşince kendisini PEN/ Pinter Ödülü’nün haklı bir kazananı yapmaktadır” dedi. PEN, ödül açıklamasında David Hare’nin ‘dikkate değer’ oyunlarını özellikle belirtti: II. Dünya Savaşı sonrası Britanya’sının bir diplomatın eşinin gözünden anlatıldığı Plenty, Anglikan Kilisesi, hukuk sistemi ve İşçi Partisi hakkındaki The Absence of War ve Irak savaşı hakkındaki Stuff Happens adlı oyunlardan övgüyle söz edildi.




Cesaret yazarını da o seçecek



1998 yılında şövalyelik nişanı ile onurlandırılan Hare, aynı zamanda saygın Bafta ve Olivier ödüllerine de değer görülen başarılı bir tiyatro ve sinema yönetmeni. David Hare, 2002 yapımı The Hours/ Saatler ve 2008 yapımı The Reader/ Okuyucu filmlerinin senaryoları ile iki kez Oscar adayı oldu. Geçen yıl roman yazarı Hanif Kureishi’ye, ilk yılında ise şair ve oyun yazarı Tony Harrison’a verilen bin pound değerindeki ödül, her yıl düşüncelerini ifade ettiği için hapis cezasına çarptırılan bir “cesaret yazarı” ile paylaşılıyor. Uluslararası Yazarlar Cesaret Ödülü, bu yıl PEN Hapisteki Yazarlar Komitesi ve David Hare tarafından seçilecek. David Hare, PEN Pinter Ödülü’nü 10 ekimde Britanya Kütüphanesi’nde düzenlenecek törenle alacak. Törende ayrıca bu yılın ‘cesaret yazarı’ da açıklanacak.



PEN İngiltere’nin başkan yardımcısı olan Harold Pinter ile Arthur Miller, Hapisteki Yazarlar Komitesi adına 1985 yılında Türkiye’yi ziyaret etmişti. Pinter ile Miller’a ziyaretleri sırasında Orhan Pamuk eşlik etmişti. (TARAF)

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.