Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

PEN'den Altan'ın davasının düşmesi için çağrı: Yargısal tacizden endişeliyiz



Toplam oy: 660

Dünyadaki en eski insan hakları örgütü olarak kabul edilen uluslararası yazarlar birliği PEN International'a bağlı English PEN, "Turkey Focus 2013" başlığıyla başlattığı ifade özgürlüğü kampanyası kapsamında, gazeteci ve yazar Ahmet Altan hakkında açılan davanın düşmesi için çağrıda bulundu. Taraf gazetesinde yayımlanan köşe yazısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, "basın yoluyla hakaret" ettiği gerekçesiyle 18 Temmuz'da İstanbul 10. Sulh Mahkemesi'nde 7 bin lira para cezası alması üzerine, Altan hakkında dünyada farkındalığı arttırmak için çağrıda bulunan örgüt, "English PEN, Türk yazar Ahmet Altan'a karşı devam eden yargısal tacizden endişe duyuyor ve Altan'a karşı açılan davanın hemen ve koşulsuz olarak düşmesi için çağrıda bulunuyor" dedi

 

English Pen'in internet sayfasından yayımladığı bildirinin Türkçe çevirisi şöyle:

 

Ahmet Altan ünlü bir Türk yazar ve gazetecidir. 30 yıllık kariyerinde dokuz roman yazdı ve Kasım 2007'den, Aralık 2012'ye kadar liberal Taraf gazetesinin genel yayın yönetmenliğini yaptı.

 

Şubat 2012'de Altan, 19 Ocak 2012'de Taraf'ta yayımlanan "Devlet yardakçılığı ve ahlak" başlıklı editoryal yazısı yüzünden, Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi altında hakaretle suçlandı. Yazısında Altan, Türk savaş uçaklarının yaptığı hava saldırısı sonucunda Irak sınırından Türkiye'ye geçen 34 Kürdün hayatını kaybettiği Uludere Katliamı hakkındaki savunması ve özür dilemeyi reddettiği için, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'la yüzleşmişti.

 

Dava Başbakan Erdoğan'ın avukatları tarafından, "Erdoğan'ın onuruna, itibarına ve saygınlığına saldırı" gerekçesiyle Altan'a karşı sunuldu. Altan için daha ağır bir hüküm aranmış, çünkü sözde "görevini yapan kamu görevlisine karşı" bir suç işlemişti.

 

18 Temmuz 2013'te  Altan, İstanbul 10. Sulh Mahkemesi tarafından hakaretten suçlu bulundu ve 11 ay hapis cezası hafifletilerek, 2800 euro (7.000 TL) para cezası aldı. Altan'ın avukatı Veysel Ok, müvekkilinin ifade özgürlüğü hakkının çiğnendiği gerekçesiyle kararı kınadı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Tuşalp-Türkiye kararına (Şubat 2012'de sonlanan gazeteci Erbil Tuşalp ve Başbakan Erdoğan ile alakalı hakaret davası) işaret ederek, demokratik toplumlarda yüksek rütbeli kamu görevlilerinin, ağır eleştirilmesine izin verilmesinin önemini vurgulamıştı. 

 

Türk hakaret davaları hem Ceza, hem de  Medeni Kanun'a başvurur ve telafi edilebilen zararlar için yapılan bir duruşma, hapis cezası ile para cezası için yapılan başka bir duruşmayla sonuçlanır. Altan'ın ceza davasının kararı, medeni davayı kaybetmesinden 8 ay sonra geldi ve  Erdoğan'a yaklaşık 6.000 euro (15.000TL) tazminat ödeme cezası aldı.

 

23 Temmuz 2013'te Altan ve avukatı, karara karşı temyize başvurarak, eğer gerekirse davayı, Strasbourg'taki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götürmeye istekli olduklarını belirttiler.

 

Bu son mahkeme kararı, Altan'ın yazılı işlerinin içeriğine karşı açılan uzun davalar serisindeki en yeni karar. Altan önceden, Ocak 2011 tarihli "Erdoğan ve kof kabadayılık" başlıklı yazı yüzünden açılan hakaret davasında, ceza duruşmasında suçsuz bulunmuştu. Yine de medeni duruşmada Erdoğan'a karşı kaybetmişti. On yılı aşan sürede Altan devamlı mahkemelere girip çıkarak, açılan Türk ordusuna, Başbakan Erdoğan'a hakaret ve Türk milletini aşağılama (Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesince)  gibi çeşitli davalardan suçsuz bulunmuştu. Altan geçmişte Türkiye'nin Kürt politikası hakkında sözünü esirgemeyen bir eleştirmen olmuş ve yakın yıllarda demokratikleşme alanındaki gelişmeler temposunu yitirdikçe, Erdoğan'a karşı eleştileri büyüdü.

 

English PEN, Türk yazar Ahmet Altan'a karşı devam eden yargısal tacizden endişe duyuyor ve Altan'a karşı açılan davanın hemen ve koşulsuz olarak düşmesi için çağrıda bulunuyor.

 

KAYNAK: T24

Çeviri: Varsan Çekiç

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.