KCK soruşturması kapsamında tutuklanan ve dün tahliye edilen Ragıp Zarakolu, cezaevinden bir alışveriş sepeti dolusu kitapla çıktı.
PKK terör örgütünün şehir yapılanması KCK operasyonları kapsamında tutuklanan ve Kandıra F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan yayıncı Ragıp Zarakolu, dün akşam saat 21.15 sıralarında tahliye edildi. Zarakolu, Türkiye'nin siyaset tarihinde akademilerin hapishaneler olduğunu söyledi.
Kandıra F Tipi Cezaevi önünde ABD vatandaşı eşi Katherine Holle Zarakolu, oğlu Sinan Zarakolu, BDP Kocaeli İl Başkanı Mehmet Alçınkaya ve yaklaşık 15 kişilik grup tarafından karşılandı. Zarakolu ile birlikte KCK davası kapsamında tutuklu bulunan Muhsin Yenisöz'de aynı saatlerde serbest bırakıldı. Cezaevinden bir alış veriş sepeti dolusu kitapla çıkan Zarakolu, alınmasının da bırakılmasının da sürpriz olduğunu söyledi. Tutuklanma sürecini anlamadığını söyleyen Zarakolu, "Alınmamda sürprizdi bırakılmam da sürprizdi. Anlamadım ben bu işi. Ne alınırken soruldu, ne bırakılırken. Zati şahaneleri gerekli görüyorlar alıyorlar, gereksiz görüyorlar bırakıyorlar. Bu Süreçte Türkiye'deki bütün siyasi rehinelerin durumunu yaşadık. Çok acı verdi. Sayısız gazeteci arkadaşımın hapsedilmesi, 20 yıldır Özgür Gündem'de yazıyorum. Oradan 35 arkadaşımız gözaltına alındı. Savunma hakkını temsil eden avukatlar, akedemisyenler gözaltına alındı. Bu durumu kabul edilebilir bulmak çok zor" dedi.
Önemli bir farkındalık sağladı
Bir gazetecinin "Siyaset akademilerinde derse girerek örgüte yardımcı olduğunuz iddia edildiği" sorusu üzerine Zarakolu, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu çok saçma bir iddia. Siyaset akedemileri dünyadaki bütün politik partilerin sahip olduğu kurumlar. Yurt dışındaki siyaset akademelerinde de ders verdim. Alman sosyal demokrat partileri akademilerinde de başka kurumlarda da ders verdim. İlk defa böyle bir olay nasıl bir ayrımcılık olduğunu gösteriyor. Kürtlerin parti kurma hakkı yok. Legal çalışma hakkı yok, Kürtlerin parti okulu kurma hakkı yok. Onun için teşekkür ediyorum beni tutuklayan savcılara. Bu durumun bu kadar vahim olduğunu bu kadar içinde olduğumuz halde belki algılamakta güçlük çekiyorduk belki de kanıksamıştık. Çok daha önemli bir farkındalık sağladı."
Akademiler hapishanelerdir
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dünyaca ünlü yazar Paul Auster ile ilgili polemiği sorusuna ise Zarakolu, "Auster'in bu olayı anlaması da çok zor. Eşimle PEN galasına gitmiştik ve kendisiyle orada tanışmıştık. Şimdi bir yazarın uyduruk gerekçelerle alınması herhalde çok zor anlaşılıyor. Biz Türkiye'de çok iyi anlıyoruz. Çünkü tarihimiz bunlarla dolu. Nazım Hikmetler, Orhan Kemaller, bütün ne kadar Kemal varsa yazar maşallah buralardan geçti. Cezaevleri gerçek akademidir. Türkiye'nin siyaset tarihinde akademiler hapishanelerdir" diye konuştu.
Farkındalık sağlamaya çalışacağım
İlk yapacağı işin cezaevlerinde aynı durumda olanlar için farkındalık sağlamaya çalışacağını söyleyen Zarakolu, "İlk olarak bu durumda olan arkadaşlarımız için farkındalık sağlamaya çalışacağım. Ben burada bırakıldım ve bir çeşit ayrımcılık yapılmış hissediyorum. Benimle benzer durumda olan belediye başkanları, eski parlementerler, akademisyenler, üniversite öğrencileri gibi yığınla insanlar şuanda cezaevinde. Türkiye şuanda Çin'den sonra belki de Çin'i geçtik mi? bilmiyorum en fazla siyasi tutuklu bulunan ülke sanıyorum" dedi.
Kaynak: DHA
Yeni yorum gönder