Haydi bir test yapalım. Aklınızdan 10 tane yazar veya şair adı geçirin. Türkiye'den ya da dünyadan.... Eski veya yeni... Hiç fark etmez. Aklınıza gelen isimlerden kaçı kadındı? Sanırım birçoğumuzun aklına en fazla iki kadın yazar gelmiştir.
Kadınların erkeklerden çok okuduğu artık biliniyor. Peki kadınlar neden kadınları okumuyor? Edebiyat alanındaki erkek egemenliği nereden kaynaklanıyor? Öncelikle somut birkaç veri ile durumu ortaya koyalım: ABD'de 2013 yılında kadınların yüzde 82'si kitap okurken erkeklerde bu sayı yüzde 69'da kalmış. Üstelik kadınların bir yılda okudukları kitap sayısı ortalama 14 iken erkeklerinki 10. Başka bir araştırmaya göre kadın yazar veya şairlerin basılmış kitaplarının sayısı ile erkeklerin kitapları arasında ciddi bir fark bulunmuyor. Yani kadın ve erkekler aynı oranda basılıyor. Kadınlar daha çok okuyor ama erkekler daha çok okunuyor.
Bu gidişata dikkat çekmek ve "Dur," demek için yazar Joanna Walsh, Twitter üzerinden #ReadWomen2014 hashtagi ile bir kampanya başlattı. Bu kampanyayı başlatmasının sebeplerinden biri de çoğu gazete ve edebiyat dergisinde daha çok erkek yazarların eserlerinin incelenmesi. Fakat iki erkek gazeteci bu genel yönelime karşı duruyor. İngiltere'den Jonathan Gibbs ve ABD'den Matthew Jakubowski, kendi önyargılarını kırmak için bir süreliğine sadece kadın yazarlar okumaya karar verince, Walsh'ı da etkilemeyi başarmışlar. Öyle ki Walsh, sevdiği 250 kadın yazar için kitap ayraçlarını ve #ReadWomen2014 hashtagini bu iki eleştirmenden aldığı ilhamla, 2014'ün başında yarattı.
Aslında bu iki erkek gazetecinin takındıkları tavır, dünyada bir ilk değil. Yazar Alexander Chee, 1988'de 20 yaşında bir üniversite öğrencisiyken üç sene boyunca sadece kadın yazarları okumuş. Okuduğu her kadın yazardan yeni şeyler öğrenen Chee'ye göre bu süre zarfında başına gelen en şaşırtıcı şey ise aldığı tepkiymiş: "Projemden başkalarına bahsettiğimde -karşımdaki kadın bile olsa- ilk tepkileri 'Ne kadar da aptalcaymış,' demek oldu."
Bu girişimin fikir anası Joanna Walsh'a göre kadın yazarların daha az okunması edebiyat dünyasının onlara uygun gördüğü yerden de kaynaklanıyor. Son yıllarda kadın yazarların birçok kitabına baktığımızda, içeriği ne olursa olsun, toplumsal cinsiyet rollerinden etkilenmiş bir kapağa sahip olduğunu görüyoruz. Çiçekler, böcekler, öpüşen çiftler, ciddiyetsiz bir yazı tipi ile atılmış başlıklar... Kadınlar böylelikle maça 1-0 geride başlıyorlar. Erkek okurların birçoğu çiçeklerle kaplı bir kitabı dünyanın en iyi kitabı dahi olsa almak istemiyorlar. Elif Şafak'ın pembe kapaklı Aşk kitabının, daha sonra gri kapakla da yayımlanması gibi. Bu tip kapaklar sadece erkekleri değil bazı kadınları da rahatsız ediyor.
Hepimiz erkeklere öncelik tanınan eşitsiz bir dünyaya gözlerimizi açtık. Günümüzde birçok alanda eşitlik sağlanabilmesi için çok güzel adımlar atılıyor, uluslararası arenada projeler yapılıyor. Edebiyatta da eşitliği sağlamak biz okuyucuların elinde. Haydi 2014'ün son aylarını yaşarken siz de önyargılarınızdan kurtulup #ReadWomen2014'e katılın, senenin son aylarını kadın yazarlarla geçirin.
Yeni yorum gönder