Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Remzi Kitabevi sendikalı işçileri işten mi çıkardı?



Toplam oy: 787

Türkiye'nin en eski yayınevlerinden olan Remzi Kitabevi, İzmir Agora Şubesi'ndeki mağazalarında çalışan Ahmet Öğrük ve Talip Öztürk'ün işten çıkarılmalarıyla gündeme geldi.

 

soL haber portalından Alihan Dalmış'a konuşan Ahmet Öğrük ve Talip Öztürk, DİSK'e bağlı Sosyal İş Sendikasına üye olduktan sonra işlerini kaybettiklerini öne sürerlerken, Remzi Kitabevi iki personelin ayrılma nedenlerini işlerini gereken şekilde yapmamaları ve işyerinin uyumunu aksatmaları olarak gösterdi.

 

Bunun üzerine bir açıklama daha yayınlayan Öğrük, "Remzi Kitabevi'nin sabitfikir.com'a konuya ilişkin yapmış olduğu açıklama gerçeği yansıtmamakta olup şirketi ibra etmiş olmamız da söz konusu değildir. Bizler 2,5 yıla yakın zamandır işimizi gerektiği gibi yaptık. Sendikal çalışma yürütmemiz dolayısıyla işimize son verildiği kanaatindeyiz," ifadelerini kullandı. Ayrıca işçilere destek için change.org'da boykot çağrısıyla bir imza kampanyası başlatıldı. "Çalışanlarınızın sendikal örgütlenme hakkını gasp etmekten vazgeçin" başlıklı kampanyaya destek olmak için tıklayınız.

 

"Taleplerimiz kabul görmedi"

 

Öğrük'ün soL haber'e yaptığı açıklama şöyleydi: "Bizler olağan taleplerde bulunduk. Çalışma koşullarının düzeltilmesini, 3-4 yıldır artmayan yemek ücretlerinin artmasını, fazla mesailerin ücrete çevrilmesini istedik ve bunun için DİSK’e bağlı Sosyal İş’e üye olduk. Diğer çalışanlara da sendikaya üye olmaları yönünde çağrı yaptık. Bu olaydan bir hafta sonra işimize son verildi."

 

Öztürk ise şu ifadelere yer vermişti: "Remzi Kitabevi emekçileri olarak, çalışma koşullarının yaşam koşullarının çok gerisinde kaldığı gerekçesiyle işverene ilettiğimiz talepler kabul görmedi. Bu talepler, ücretin asgari ücretin üzerinde bir rakama getirilmesi, günlük yemek ücretinde artırım ve yol parası ile fazla mesailerimizin ücret olarak ödenmesidir. Biz de sendikaya üye olduk ve işten çıkarıldık."

 

"Haberde yazılanlar gerçeklerle uyuşmuyor"

 

Remzi Kitabevinin konuya ilişkin cevabi yazısı şöyleydi: "İzmir Agora Şubemizden 11 Ağustos 2014 tarihinde ayrılan Ahmet Öğrük ve Talip Öztürk adlı iki personelin ayrılma nedenleri işlerini gereken şekilde yapmamaları ve işyerinin uyumunu aksatmalarıdır. Çalışmayı sürdürmek istemediğimiz bu iki personele tüm tazminatları eksiksiz ödenerek işlerine son verilmiş olup, kendileri de yapılan ödemeleri almış ve şirketimizi ibra etmişlerdir."

 

Sosyal İş Sendikası, avukatları aracılığıyla Remzi Kitabevi'ne dava açarak, işçilerin işe dönüşünü talep edecek. Türkiye genelinde 12 mağazası olan Remzi Kitabevi bünyesinde yaklaşık 200 personel görev yapıyor.

 

 


 

 

GG - EB

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder


süreci bir şekilde yakından takip etmekteyim. 2 yılı aşkın bir süredir çalışmakta olan iki kişi şirketten bazı şartlarının iyileştirilmesini (bunu talep eden sadece 2si değil) talep ettikten ve sendikalı olduktan bir hafta sonra mı işleri aksatmaya uyumu bozmaya çalıştı? patronların sendikaya, örgütlü işçiye tahammülü olmadığı bilinen bir gerçek

45%
55%

Remzi Kitabevi çalışanlarının talepleri çok net. 2,5 yıldır göze batmayan "uyumsuzluk" şimdi mi çalışılmayacak raddeye varmıştır? Çalışanlar ne zaman haklarını istemeye, örgütlenmeye başladı, Remzi Kitabevi de o zaman, muhtemelen gözdağı vermek için işten attı iki çalışanını. Başka bir çalışan, işten çıkarmalardan önce şöyle bir şey yazıyor:
"2012 yılından beri Agora şubesinde çalışmaktayım. İşe başlarken ki koşullar bugün hala olduğu gibi devam etmektedir. Hayat pahalılığı her geçen gün artmasına rağmen koşullarımızın iyileşmesine dair herhangi bir adımın atılmaması kaygı vericidir. Son dönemdeki bir diğer kaygı verici şey ise yaşanan yoğun istifalara rağmen işçi alımının yapılmamasıdır. Bu haliyle iki kişinin yapması gereken işi bir kişi tek başına yapmak zorunda kalmaktadır. Ama ben bu işe bir son verilmesini ve durumumuzun iyileştirilmesine dair bazı taleplerimin olduğunu bildiririm. İvedi bir şekilde: sodexo zammı, yol ücreti uygulaması başlatılması, fazla çalışma sürelerinin ücret olarak ödenmesi ve işçi alımlarının yapılması.
Yukarıda ki isteklerin sadece beni değil sanırım bütün Remzi Kitabevi çalışanlarını mutlu edeceğini ve onları da çok yakından ilgilendireceğini düşünüyorum. Remzi Kitabevi yöneticilerini bir an önce işçilerinin sorunlarıyla ilgilenmeye davet ediyorum. Bu konuda gerekli işlemlerin yapılmasını talep ediyorum.
Gerekli hassasiyet gösterilmediği takdirde sendikal mücadeleye başvuracağımı ve her türlü hukuksal hakkımı bu yasal yolla elde etmeye çalışacağımı bildiririm."

Bu bir süreçtir. Belli ki Remzi Kitabevi şu an korkup geri adım atmaya çalışıyor. Bu bir kazanımdır işçiler açısından. Remzi Kitabevi'ni boykot edelim! İşçiler taleplerini kazanımlara dönüştürdüğü vakit yine kitabevi olarak hizmet görebilir. Sütaş gibi Remzi Kitabevi de işçi düşmanıdır. Bunda iki kere düşünecek bir şey yok.

45%
55%

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.