Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı, Türk edebiyatının büyük isimlerinden Sabahattin Ali'nin "Kürk Mantolu Madonna" romanını filme çekmeye hazırlanıyor.
Milliyet gazetesinin haberine göre yurtiçinde insan hakları konusunda çarpıcı mesaj verilmesi, yurtdışında Türkiye’nin etkili biçimde tanıtımını amaçlayan Başbakanlık, film için ilk etapta üç ayrı fondan 2 milyon TL’lik bütçe oluşturulmasını planlandı.
Gençliğe rock müzikle ulaşmayı hedefleyen ve bu amaçla klip çekme girişiminde bulunan, dizi filmlerde insan hakları mesajları verilmesi için yönetmenlerde doğrudan temas kuran Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı, şubat ayında filmin çekimine başlanmasını gündemine aldı. İlk aşamada Türkiye’de önemli filmlere imza atan yönetmen, yapım şirketi ve senaristlerle temasa geçildi.
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’na Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde gelen örnek vakalardan çarpıcı olanlar öyküleştirilerek senaristlere gönderildi. Ancak daha sonra bu yöntemin verimsiz olduğuna kanaat getiren ekip, senaristlerden insan hakları odaklı senaryolar istedi. Bu yöntem de işe yaramayınca, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı uzmanları gelen öneriler üzerine Sabahattin Ali’nin ölümsüz eseri “Kürk Mantolu Madonna”yı incelemeye karar verdi.
Filmin, 10 Aralık 2010 Dünya İnsan Hakları Günü’ne yetişmesini hedefleyen Başbakanlık, gerek senaryo arayışı, gerek oynatılması planlanan oyuncuların çok önceden başka filmler için anlaşmış olmaları nedeniyle bu düşüncesini 2011’e erteledi. Kürk Mantolu Madonna adlı eserden uyarlanan senaryoya onay verilmesi halinde çekime 2011’de başlanacak.
KÜRK MANTOLU MADONNA
Sabahattin Ali ölümsüz eseri 'Kürk Mantolu Madonna', Maria Puder ve Raif Efendi arasındaki aşkı anlatıyor. Raif Efendi'nin içine kapanık yaşamında ruhsal olarak ne büyük fırtınalar yaşadığı ve bunları dile dökemeyip günlüğüne aktardığı tutkulu aşkı anlatan roman'ı Sabahattin Ali 1943 yılında yazdı.
Kitaba adini veren 'Kürk Mantolu Madonna' adlı tablo Andrea Del Sarto tarafindan yapılmış "Madonna della arpie" isimli tablodur ve su anda Floransa'daki Uffizi Galeri'de bulunmaktadir.
Siyasi sebeplerden hapis yatan, işsiz kalan, yurtdışına çıkamayan ve otoritelerce pek çok kez hedef gösterilen Sabahattin Ali, yasal yollardan yurt dışına çıkma olanağı da bulamayınca Bulgaristan'a kaçmaya karar vermiş fakat para karşılığı anlaştığı Ali Ertekin adlı kaçakçı tarafından Jandarma karakolunda katledilmiş; daha sonra da cesedi 2 Nisan 1948 tarihinde Bulgaristan sınırında şaibeli bir şekilde bulunmuştu. Sabahattin Ali'yi öldürdüğünü itiraf eden, CHP üyesi ve Milli Emniyet mensubu Ali Ertekin, dört yıla hüküm giymiş; fakat birkaç hafta sonra çıkartılan aftan yararlanarak serbest kalmıştı.
Yeni yorum gönder