Harry Potter serisinin ilk kitabı 21 yıl önce, Temmuz 1997’de yayımlanmıştı. Diğer bir deyişle, Harry Potter ve Felsefe Taşı ile aynı tarihte “doğanlar” bugün 21 yaşındalar! Y ve Z kuşaklarının dünyayı nasıl değiştirdiği neredeyse her gün gündeme gelirken, Harry Potter’ın bu kuşakların zihnini okumak adına anahtar metinlerden biri olduğu aşikar. SabitFikir’in Temmuz 2018 tarihli 89. sayısında F. Cihan Akkartal, aradan geçen 21 yılın ardından, Harry Potter’a yeniden bakıyor, J. K. Rowling’in yarattığı evren bize ne söylüyordu, nasıl oldu da “Milenyum çocukları”na bu denli hitap etti, diye soruyor. Sevin Okyay’la birlikte Harry Potter serisinin Türkçeye kazandırılmasında büyük emeği olan Kutlukhan Kutlu ise Harry Potter’ın kişisel dünyasındaki önemini ve fantazya edebiyatına kattıklarını anlatıyor.
SabitFikir orta sayfalarının vazgeçilmezi KararsızOkur infografiği Harry Potter gibi uzun soluklu olan ve yıllar geçse de çağa uydurarak insana “dokunmaya” devam eden roman serilerini inceliyor. Murat Can Aşlak’ın hazırlayıp Onur Atay’ın resimlediği KararsızOkur Beckett’ten Asimov’a geniş bir yelpazede “seriler”in haritasını çıkarıyor.
Güncel meseleler ve güvenilir kitap eleştirileri için…
Güncel sayfalarında Zeynep Şen müzayedelerde yüksek fiyatlara satılan, “dünyanın en değerli kitapları” listelerinde kendine yer bulan yapıtların tarihine kısa bir bakış atıyor.
Dünyadan köşesinde Mert Tanaydın, Bulgaristan ve sınır hikayeleri etrafında kurgulanmış yapıtları inceliyor.
Edebiyat ile sinema gündeminin kesiştiği alanın güncesini tutmaya çalışan SinemaDefteri köşesinde Abbas Bozkurt, Ahmet Uluçay’ın ilk kez yayımlanan Sinema İçin Bunca Acıya Değer mi? adlı günlükleri ile Nuri Bilge Ceylan’ın uzun süre gündemde olan ve taşrada edebiyatçı olmak üzerine de söz söyleyen filmi Ahlat Ağacı’ndaki ortak hisleri takip ediyor.
Fotoğraf sayfalarında Merih Akoğul, Emin Altan’ın yılllara yayılan bir süreçte, dünyanın farklı köşelerinde çektiği fotoğraflardan oluşturduğu ve adeta distopik bir diyarı tasvir eden fotoğraf kitabı Chaosmos’un derinliklerine dalıyor, Bülent Erkmen’in tasarımıyla fotoğrafların özgün bir anlatı aracına dönüştüğü bu özel kitabın farklı katmanları arasında dolanıyor.
SabitFikir’in bu sayısında ayrıca Grazia Deledda, Gallagher Lawson, John Wyndham, Philip K. Dick, Agatha Christie, Hendrik Groen, Aimee Molloy, Alberto Manguel, Jennifer Barclay, Orçun Ünal, Seval Şahin ve Tevfika İkiz’in yeni yayımlanan eserlerini, güvenilir eleştirmenler Yılmaz Şener, Ali Bulunmaz, Ece Çavuşlu, Kahraman Çayırlı, A. Ömer Türkeş, Bülent Usta, Gökçe Gündüç, Armağan Ekici, Tuğçe Isıyel, Seda Ateş ve Burcu Bayer yorumluyor.
BaşkaDünyalardan bölümünde, Yankı Enki ile Alican Saygı Ortanca bilimkurgu, korku ve fantastiğe dair güncel yorum, değerlendirme ve haberlerle hakikat ile düşler arasındaki patikayı arşınlıyor; Stephen Graham Jonesh imzalı Melezler kurtadam külliyatı içinde değerlendiriliyor, son dönemin önemli ödüllerini kazanan isimler anılırken, devam eden Dünya Kupası da unutulmuyor: Mary Shelley ve Edgar Allan Poe gibi isimlerin önderliğinde, başka dünyalar hayal eden yazarlardan bir “hayali ilk 11” sahaya sürüyorlar!
GrafikRoman sayfalarında Levent Cantek, Barcelona Çizgi Roman Festivali’nde En İyi Çizgi Roman Ödülü'nün sahibi olmuş özgün bir çalışmayı ele alıyor. Paco Roca’nın hayatının son dönemini bakımevinde geçiren bir grup insanın öyküsünü anlattığı Kırışıklıklar incelikli bir duygu dünyasını yansıtıyor.
Özel Kütüphaneler bölümünün bu ayki konuğunun tarihi Antik Çağ’a dek uzanıyor. Efes’teki Celsus Kütüphanesi, MS 100 ile 110 yılları arasında Senatör Celsus Polemaeanus için yaptırılmış. Günümüzde bu görkemli binadan kitap ödünç almak mümkün değil elbette! Ancak yaz aylarını İzmir çevresinde geçirenlerin mutlaka uğraması gereken, benzersiz bir kütüphane burası.
Efes Celsus Kütüphanesi, fotoğraf: Pelin Ulca
SabitFikir'in bu ayki kapak kolajının tasarımı Kibele Yarman’a ait. Ancak tasarım ve çizimler bununla sınırlı değil; iç sayfalarda dikkatli gözler, çok sayıda yetenekli ve genç çizerle de karşılaşıyor.
Editörden
Ceyhan Usanmaz
Kuşaklar arası diyalog
Italo Calvino’nun “klasikleri niçin okumalı?” sorusu için sıraladığı ünlü 14 madde az çok bilinir. Dönem dönem fikrim değişmekle birlikte, bu aralar en sevdiğim madde şu: “Klasikler, haklarında duyduklarımızla ne kadar bildiğimize inanıyorsak, gerçekten okuduğumuzda o kadar yeni, beklenmedik, benzersiz bulduğumuz kitaplardır.” (çev. Kemal Atakay, YKY) Aslında kısacası, “okumanın ne zararı olabilir ki zaten” de diyebiliriz! Nitekim Calvino da, denemesinin sonlarına doğru benzer bir cümle kuruyor: “İleri sürülebilecek tek gerekçe, klasikleri okumanın klasikleri okumamaktan daha iyi olduğudur.”
Ama illa pragmatist yaklaşmak istiyorsak, şu savı da tekrarlayabiliriz; “klasikler sayesinde, yazıldıkları dönemin ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel durumlarını analiz edebiliriz. Tarih kitaplarında dahi yer almayan önemli hakikatleri öğrenme imkanına kavuşuruz...” Peki ya şimdi ve gelecek? İşte bu noktada da “çağdaş klasikler” devreye giriyor sanırım.
Harry Potter, hiç kuşkusuz, çağdaş klasiklerden biri. Serinin ilk kitabı, tam 21 yıl önce yayımlanmıştı (Temmuz 1997). Diğer bir deyişle, Harry Potter ve Felsefe Taşı ile aynı tarihte “doğanlar,” bugün 21 yaşındalar; reşitlik meselesi bir yana, ergenlik çağının da (12-21 yaş arası kabul edilir genellikle) sonuna gelmiş durumdalar! (Yakın bir zaman önce J. K. Rowling’in artık yeni bir Harry Potter öyküsü olmayacağını açıklaması da bu anlamda tesadüf mü gerçekten de!) Belki kitaplarla, olmadı uyarlanan filmlerle ama bir şekilde yolları kesişti; hatta belki de Küçük Prens’ten, Küçük Kara Balık’tan da önce tanıştılar Harry Potter ile.
Harry Potter ve Felsefe Taşı filminden
X, Y, Z kuşaklarının sınırları, özellikleri, belirsizlikleri tartışıladursun, –çağdaş ya da değil– klasikler, pekala kuşaklar arası diyalog için de bir zemin oluşturabilirler kolaylıkla. İşte SabitFikir’in yeni sayısında, aradan geçen 21 yılın ardından, yeniden bakıyoruz Harry Potter ne söylüyordu bize diye?
Görsel: Kibele Yarman (kapak tasarımı)
Yeni yorum gönder