Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Salinger muamması



Toplam oy: 695

Çavdar Tarlasında Çocuklar, Franny ve Zooey, Dokuz Öykü kitaplarının yazarı J.D. Salinger'ın biyografisini hazırlayan yazarların (David Salerno ve Shane Shields), ünlü yazarın ölümünden önce üzerinde çalıştığı bazı metinlerin ortaya çıktığını iddia etmesi büyük heyecan yarattı. Bu kitapların, 2015 ile 2020 yılları arasında yayımlanacağı düşünülüyor.

 

 

 

 

Salerno ve Shields, Salinger'ın daha önce hiçbir yerde yayımlamadığı çalışmaları arasında; yazarın Çavdar Tarlasında Çocuklar romanının uyumsuz başkahramanı Holden Caulfield ve ailesi üzerine yoğunlaştığı bir metin, buna ek olarak da hiç yayımlanmamış öyküsü "Peter Pan'lerin Sonuncusu ve En İyisi"nin elden geçirilmiş bir versiyonunun bulunduğu söyleniyor. The Family Glass (Glass Ailesi) ismindeki yayın ise, Franny ve Zooey'deki Glass ailesine dair başka öykülerden oluşuyor.

 

J.D. Salinger'in tüm kitaplarını basan yayınevi Little, Brown and Company'nin sözcüsü Terry Adams görüş bildirmeyi reddederken, Salinger'ın oğlu ve mirasçısı Matt Salinger'a ise henüz kimse ulaşabilmiş değil.

 

 

 

Eğer bu kitaplar basılırsa, onların Little, Brown tarafından basılmayacağı kesinleşti. 1960'ların ortasında Salinger, Virginia'daki ufak bir yayınevi olan Orchises'e, novellası Hapworth 16,1924'ü yayımlama yetkisi vermiş ve novellanın ilk defa 1965 yılında The New Yorker'da okurla buluşması kararlaştırılmıştı. Ancak bu haber dışarı sızdırılınca Salinger fikir değiştirmiş ve Hapworth'ün yayımı iptal edilmişti.

 

Son elli yıldır, Salinger'ın son yıllarında ne yazdığı hakkında sonsuz ve birbiriyle çelişkili haberler çıkıyor. Arkadaşları, komşuları ve aile üyeleri, hatta Salinger'ın kendisi The New York Times'a 1974 yılında verdiği bir demeçte yazı yazmaya devam ettiğini doğrulamıştı. Ancak "yalnızca kendisi için" yazdığını da ekleyerek...

 

"Yazdığın şeyi yayımlamamakta muhteşem bir huzur gizli," diyen Salinger'ın kararına saygı duyulmalı sanki. Siz ne dersiniz?

 

 

 

 

 

 

 

DDD

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.