Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Sedat Simavi Edebiyat Ödülü Murat Gülsoy'un oldu



Toplam oy: 829

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) kurucu başkanı adına düzenlenen Sedat Simavi Ödülleri'ne bu yıl değer görülen gazeteci, sanatçı, yazın, spor ve bilim insanları belli oldu. Dokuz kategori arasında yer alan edebiyat ödülü, Gölgeler ve Hayaller Şehrinde adlı romanıyla Murat Gülsoy'a layık görüldü.

 

1 Aralık 1953'de yaşamını yitiren TGC kurucu başkanı Sedat Simavi adına kurulan ödül komitesi, 38 yıldır çalışmayı sürdürüyor. Ödüller 11 Aralık Perşembe günü saat 19.00'da The Marmara Taksim Oteli'nde düzenlenecek törenle sahiplerini bulacak.

 

2014 yılında okurla buluşan romanın hikayesi 1968 yılında başlar. Yeni mezun avukat, sabahtan akşama adliye koridorlarını arşınladıktan sonra nefes almak için Sahaflar Çarşısı'na varır. Sınırları mutlak suretle çizilmiş hayatından kaçmak için yapılan en kusursuz, en kısa yolculuğudur bu. Heyecanla rafların arasında yeni dünyasını ararken sahaf avukata yaklaşır ve elinde tuttuğu muazzam, deri kaplı defteri uzatarak hangi dilde yazılmış olduğunu sorar. Tabii ki kıymetli fakat keşfedilemeden hemen önce yok olmuş bir yazardan kalan elyazması olduğunu umarak, merakla gelecek cevabı beklemektedir. Kısaca göz gezdiren avukat, Fransızca yazılı defterin mektuplardan ibaret olduğunu söyler. Ama içeriğinin ne olduğundan bahsetmez. Böylece sahafın umutlarını tüketen nokta, avukata yeni bir dünya bağışlamıştır çoktan...

 

Meşrutiyetin ilanından sonra bir Fransız gazetesi Türkiye'de olup bitenleri ilk kaynaktan öğrenmek için İstanbul'a muhabir göndermeye karar verir. Türk asıllı bir Fransız gazeteci bu işe talip olur ve köklerinin bulunduğu şehre, İstanbul'a doğru yola çıkar.

 

Gölgeler ve Hayaller Şehrinde, Osmanlı'nın bu çalkantılı dönemindeki toplumsal histerinin romanı. Yabancı kaldığı ülkesinde olan biteni yabancılara rapor eden bir Türk'ün, bir yandan Osmanlı toplumunun akıl tutulmasını gözlemlerken bir yandan da kendi geçmişiyle yüzleşmesinin hikayesi…

 

Murat Gülsoy kimdir?

 

Murat Gülsoy, 1967'de İstanbul'da doğdu. Kabataş Erkek Lisesi'ni bitirdi. Boğaziçi Üniversitesi'nde Elektrik-Elektronik Mühendisliğini bitirdikten sonra yüksek lisans çalışmasını aynı üniversitenin Psikoloji Bölümü'nde tamamladı. İstanbul Teknik Üniversitesi'nde Biyomedikal Mühendisliği alanında yaptı. 1993 yılından beri Boğaziçi Üniversitesi'nde çalışmakta mühendislik ve edebiyat alanlarında dersler vermekte, araştırmalar yapmaktadır.

 

Arkadaşlarıyla birlikte 1992-2002 yılları arasında çıkardığı Hayalet Gemi dergisi ile edebiyat alanında adını duyurmaya başladı. Bu dergide öykü ve deneme türünde yazılarını yayımlayan Gülsoy, ilk kitabını 1999 yılında Can Yayınları'ndan çıkardı. 2001 yılı Sait Faik Hikâye Armağanı, Bu Kitabı Çalın, 2004 yılı Yunus Nadi Roman Ödülü, Bu Filmin Kötü Adamı Benim ve 2013 yılı Notre Dame de Sion Edebiyat Ödülü Baba, Oğul ve Kutsal Roman adlı kitaplarına verildi. Yapıtlarında akıcı bir üslup kullanan yazarın; gerçekliğin ve zihinsel deneyimlerin aldatıcılığı, rüyalar, bellek ve aklın sınırları gibi konuları ele aldığı söylenebilir. Öykü ve romanlarında türler ve metinler arasında gidip gelmekten çekinmeyen Gülsoy'un kitapları çeşitli dillere çevrilmektedir. Boğaziçi Üniversitesi'nde vermekte olduğu yaratıcı yazarlık derslerini Büyübozumu: Yaratıcı Yazarlık adlı kitabında, Türk Edebiyatı'ndaki modernist/postmodernist eğilimler üzerine yaptığı incelemeleri 602.Gece Kendini Fark Eden Hikâye adlı kitabında yayımlamıştır. 2014 yılında yayımlanan son romanı Gölgeler ve Hayaller Şehrinde 1908 yılı İstanbul'unu ve bu coğrafyanın kadim meselesi olan Doğu-Batı gerilimini anlatıyor.

 

Açık Radyo'da 1995-2002 yılları arasında Hayalet Gemi, Simgeler Sözlüğü, Ubor Metenga gibi programlarda yer almış olan Gülsoy, 2010-2013 yılları arasında TRT Türk kanalında Açık Şehir programında Sinemada Edebiyat Uyarlamaları bölümünü hazırlayıp sunmuştur. Murat Gülsoy aynı zamanda 2004 yılından beri Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi'nin Genel Yayın Yönetmenliği ve 2014 Nisan ayından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi müdürlüğü görevini sürdürüyor.

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.