Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Teknoloji 'eski'yi kurtaracak



Toplam oy: 718

Milli Kütüphane'nin 1998 yılında kurulan ''Patoloji ve Restorasyon Laboratuvarı''nda yapılan yeni düzenlemeyle, bozulmuş veya yırtılmış yazma ve nadir eserler el değmeden onarılacak.

 

Milli Kütüphane Başkanı Tuncel Acar, patoloji ve restorasyon merkezinde başta el yazması eserler olmak üzere Milli Kütüphane'deki diğer tarihi öneme sahip tablo, harita, belge, kitap, mecmua gibi nadir eserlerin restorasyonunun bilimsel yöntemlerle gerçekleştirildiğini söyledi. Laboratuvarda çalışan 5 personelin kimya, biyoloji ve kimya mühendisliği bölümlerinden mezun olduğunu aktaran Acar, bu kişilerin kütüphanedeki tüm koleksiyonların tahribatlara karşı korunmak amacıyla önleyici koruma tedbirleri almak ve bu tedbirlerin uygulamasını sağlamakla görevli olduklarını anlattı. Restorasyon laboratuvarında kağıt eserlerin ıslak kuru temizleme, asitten arındırma, dezenfeksiyon, leke çıkarma, pigment sabitleme, yıkama, sağlamlaştırma, tamamlama gibi işlemlerin yapıldığını dile getiren Tuncel Acar, ciltli eserler için de deri temizliği, yağlama, sağlamlaştırma, tamamlama ve leke çıkarma işlemlerinin yanı sıra Selçuklu ve Osmanlı cilt sanatına uygun olarak dikiş, şiraze örme ve cilt birleştirme işlemlerinin uygulandığını belirtti.

 

Kütüphanedeki kurt yeniği olan, nem veya başka nedenlerle bozulan yazma eserlerin önce neden dolayı bozulduğunu tespit edip, daha sonra ona göre ilaç uygulayarak yırtılan, yenilen yerlerin restorasyonunu gerçekleştirdiklerine ve bu işlemlerin elle yapıldığını işaret eden Acar, şu bilgileri verdi: ''Araştırdık, dünyanın bazı yerlerinde yazma eserlerde olmasa bile, nadir basma eserlerin onarımını yapan makineler olduğunu gördük. Bunun üzerine araştırmalarımız devam etti. Bu konuda Dubai'de bir merkez olduğunu gördük. Bu merkez aynı zamanda bir kültür merkezi olup dünyadaki İslamiyetle ilgili yazmaların dijital kopyalarını toplamayı kendilerine görev edinmiş. Ayrıca bu merkezin çok güzel bir restorasyon ve patoloji enstitüsü var. Ellerindeki yazma ve nadir eserleri en güzel şekilde bu merkezde onarıyorlar. Merkez yetkilileriyle hemen temasa geçtik, bize bu konuda yardımcı olmalarını istedik. İsteğimiz kabul edildi ve bize 'bir protokol imzalayarak karşılıklılık ilkesi içerisinde dijital kopya değişimi yapalım ve ayrıca ülkeniz Milli Kütüphanesinde bir restorasyon merkezi kuralım' dediler. Bunun üzerine protokolümüzü imzaladık. Bu protokole göre Dubai tarafı Mart ayı içerisinde makineler yardımı ile restorasyon yapan bir patoloji ve restorasyon merkezini Milli Kütüphane'de kurmayı kabul etti. Şu anda kuruluş çalışmaları devam ediyor.''

 

Cumhuriyetin ilanı, Atatürk'ün ölümü veya İstiklal Marşı'nın kabulü gibi önemli günlerin gazetelerinin çok kullanılmaktan lime lime olduğunu vurgulayan Milli Kütüphane Başkanı, ''Biz bunların hepsinin dijital kopyalarını alıyoruz ama maalesef gazete sayfaları dijital ortama aktarılırken bile zarar görmektedir. Biz bu gazetelerin sayfalarını tek tek çıkarıp, onaracağız. Böylelikle sizlerin çocukları da o gazeteleri okuyabilecek. Çünkü gazete sayfalarını kaplayacağımız madde oldukça dayanıklı'' dedi. Getirilecek makinelerden ilkinin sterilizasyon işlemi yapacağını söyleyen Acar, ''Bu alet yaklaşık 20-30 tane gazete ve kitabı alıyor. Makine çalıştırıldığında kitapların içindeki tüm mantarlar, kurtlar ve kitaba zararı dokunabilecek her türlü madde orada ölüyor'' şeklinde konuştu.  Kitapların, ikinci aşamada temizleme cihazlarında temizleneceğini anlatan Tuncel Acar, üçüncü aşamada ise kitapların kesik, kopuk ve yırtık yerlerinin onarılacağı, suyla çalışan bir makineden geçeceklerine dikkati çekti.

 

Bunun ''özellikle basma eserlerde ve eski harfli gazetelerde uygulanacak onarıcı bir sistem olduğunu'' vurgulayan Milli Kütüphane Başkanı Acar, şöyle devam etti: ''Bu sistemde kitaplardaki bütün boşluklar kendiliğinden, selüloz yardımıyla otomatik olarak doluyor. Daha sonra tamamlama işlemi yapılan bu sayfaların üzeri bir başka makine yardımıyla selülozla kaplanıyor. Bu şekilde mekanik olarak onarılan gazete ve dergiler yine makine yardımıyla ciltlenerek kullanılabilir hale getiriliyor. Çok kıymetli olan, suya girince mürekkebi akabilecek gibi olan yazma eserlerin ve baskı olsa bile çok nadir olan eserlerin ise el yardımıyla onarma işlemine devam edeceğiz.''

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.