Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Türkiye'nin ilk oratoryosu sahnede



Toplam oy: 892

Mersin Devlet Opera ve Balesi, ünlü besteci Ahmet Adnan Saygun’un 1942 yılında solo, koro ve orkestra için bestelediği “Yunus Emre” oratoryosunu 26 Ocak Perşembe günü saat: 20.00’de seslendirecek.

 

Saygun'un 1942 yılında tamamladığı oratoryo, dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün de desteğiyle ilk kez 1946 yılında sahnelendi. İngilizce, Fransızca, Almanca ve Macarcaya çevrilmiş. 1947′de Paris’te, 1958′de New York’ta Leopold Stokowsky yönetiminde Birleşmiş Milletler’de, sonraki yıllarda Budapeşte, Viyana, Bremen, Berlin, Vatikan ve Moskova’da da yorumlanmış. Yunus Emre’nin şiirlerinden oluşan bu eser, Türkiye’nin ilk oratoryosu olma özelliğini taşıyor.

 

 

 

 

Mersin Devlet Opera ve Balesi’nin deneyimli orkestra, koro ve solist sanatçılarının Şef Vladimir Lungu yönetiminde hazırlandığı konserde Bengi İspir Özdülger, Zeynep Tatlıpınar Kağnıcı, Aydın Uştuk, Hasan Berk, oratoryosu seslendirecek.

 

 

 


Tarih:
26 Ocak 2012


Saat: 20.00


Yer: Mmersin Kültür Merkezi

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.