Bu kez The New Yorker dergisi bizlere 1995 yılında beş yazara sorulmuş bir soruyu hatırlatıyor. Hangi kitapların beyaz perdeye uyarlanmasını isterdiniz? Başrollerde kim olurdu? Aslına bakarsanız sorunun geçerliliği bugün de devam ediyor. Hele ki ülkemizde romanların dizi uyarlamaları son yıllarda iyice hız kazanmışken.
Gelin, biz tekrar o yıllara dönüp beş yazarımızın önerdiği kitaplara bakalım:
• Edna O’Brien – Kolera Günlerinde Aşk: İrlandalı yazar O’Brien, Márquez’in Kolera Günlerinde Aşk romanını önermiş. Başrolde de Florentino Ariza’yı Al Pacino’nun canlandırmasını istemiş. Roman 2007 yılında maalesef yazarın tercihi Al Pacino olmadan sinemaya uyarlandı.
• Jane Smiley – Deniz Feneri: Amerikalı yazar Modern İngiliz Edebiyatı’ndan bir roman öneriyor. Virginia Woolf’un Deniz Feneri’nin uyarlanması bir hayli zor görünse de Smiley, filmin başrollerini Jeremy Irons ve Glenn Close olarak belirlemiş.
• John Updike – Kleve Prensesi: Amerikalı yazar Updike’ın önerisi ise 17. yüzyıldan bir roman. Fransız Madame de La Fayette tarafından kaleme alındığı düşünülen Kleve Prensesi’ndeki mehtaplı sahneler için yazar, Michelle Pfeiffer ve Daniel Day-Lewis’ı uygun görmüş.
• Gore Vidal – Myra: Geçtiğimiz haftalarda hayatını kaybeden yazar Gore Vidal’ın önerisi diğerlerinden farklı. Yazar, beyaz perde uyarlaması için kendi yazdığı kitabı öneriyor. Sebebini de şöyle açıklamış;
“1970’lerde Fox televizyonu tarafından Myra adında bir filmin yayınlandığı doğrudur. Ne yazık ki çapkın Darryl Zanuck, başrolde Genevieve Gilles isimli bir aktrisi istedi. Gilles de erkek arkadaşı Michael Sarne’ın televizyonunun elindeki herhangi bir filmi yazıp yönetmesi şartıyla kabul etti. O da Myra’yı seçti. Televizyon bana haber verdiğinde “Daha önce Amerika’da bulunmadı bile. Tek bir film yaptı; o da kötüydü” dedim. Gelen cevap “60’lı yıllardayız. Sarne, uzun saçlı ve kolye takıyor. Tam bir zamane” oldu. Ben de yazar ve yapımcılıktan çekildim. Filmi Mike Nicholas yapsaydı Racquel Welch yerinde Anne Bancroft’u oynatırdık. Şimdi tabii ki Bruce Willis olur.”
• E. L. Doctorow – Son Hükümdar: Amerikalı yazar Doctorow, F. Scott Fitzgerald üzerinden soruya farklı bir açıdan yaklaşmış.
“Bir film bizim en yüksek onay yetkimiz midir? Bana Amerikan Edebiyatı’ndaki, Son Hükümdar’da, en korkunç sahneyi düşündürüyor. Stüdyo müdürü yazara nasıl yazması gerektiğini anlatıyor. Yazar da dinliyor. Fitzgerald’ın aşağılanma ihtiyacı sınır tanımazdı. Yazarlara bu soruyu sormak yerine başka bir soru sormalısınız. Mesela: Hangi filmin büyük bir romanla geçerlilik kazandığını görmeyi isterler?”
Yeni yorum gönder