Gişe rekorları kıran Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit filmlerinin merkez platolarından biri olan Hobbiton’a Dünya’nın ilgisi azalmıyor. Yeni Zelanda’nın kuzeyindeki, 6 bin nüfuslu Matamata kasabası yakınındaki açık hava stüdyosu her yıl binlerce ziyaretçi ağırlıyor. Fantastik diyar Shire aslında, Yeni Zelandalı Russell Alexander’ın 10 bin koyun otlattığı 48 dekarlık çiftliği. Vadinin kuytusundaki alana serpiştirilen 44 Hobbit mağara evi, masalsı bacalı kulübeler, yel değirmeni ve yeşillik, ziyaretçilere filmlerin atmosferini hatırlatıyor. Bu şirin evlere ek olarak, meşhur Green Dragon Pub (Yeşil Ejderha Hanı), Su Değirmeni, Çift Kemerli Köprü ve Party Tree de köyde ilgi çeken yerler arasında. Fakat Hobbiton’daki toprağa gömülü şirin evlerin biri hariç hepsi kapalı. Çünkü filmin iç mekan çekimleri stüdyoda yapılmış. Kapısını açıp girebilen tek evin içi ise bugünlerde boş.
FİLMLERİ REKORLAR KIRMIŞTI
Yönetmen Peter Jackson’un arazinin özel çayırının yeşiline bayılıp 1999’da yaptırdığı Hobbit köyü 2011’de yeni Hobbit filmi için yeniden elden geçirilmiş, J.R. R. Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi üçlemesi 2001-2004 arasında sinemaya uyarlamış, filmler 11 Oscar kazanıp yaklaşık 2.9 milyar dolar gelir elde etmişti. Hobbit: Beklenmeyen Yolculuk filmiyle ülke bir kez daha turist akınına uğradı. Tüm dünyayı saran Hobbit dalgası sayesinde Yeni Zelanda’da bu potansiyeli değerlendirmek üzere 17 firma kuruldu. Bugüne kadar sadece film mekanlarını görmek için ülkeye gidenlerin sayısı 300 bin kişiyi geçti.
Bagginsler’in, büyücü Gandalf sayesinde maceraya adım attığı bu topraklara gidenler, ilk olarak Frodo ve arkadaşlarının gecelediği, hatta Yolgezer- Aragorn ile tanıştıkları Green Dragon Inn’e (Yeşil Ejderha Hanı) uğruyor. Burada, ziyaretçilere filmlerde içilen içiceklerin benzerleri sunuluyor. İki bin plastik yaprakla gerçek bir ceviz ağacı gibi görünen efsanevi ağaç, tüm azametiyle Hobbit köyüne başka bir güzellik katıyor.
Yeni yorum gönder