Arşivi

//php print_r ($fields); ?>
Kızgın güneşin altında uzun süre beklemiş taşlar gibi yanıyordu gözleri. Panjurun delikleri arasından odaya yayılan gün ışığına alışmaya çalışıyordu. Duvarın ardında yaşayan insanların konuşmaları, kısa kesik gülüşleri duyuluyordu. Dinledi. Yaşlı bir adamın konuşmasını andırıyordu ses. Kolu, yastığın altında kıvrılmış, ağırlığını üstüne yattığı bacağına vermişti.

//php print_r ($fields); ?>
Denver’da uyuşturucu üretimi ve ticareti yapan iki kardeş elde ettikleri kara parayı aklamaya çalışırken yakalandılar. İki kardeşin kara para aklama yöntemi ise bir hayli ilginç. Nadir bulunan çizgi roman ve kitap ticareti yapmak.

//php print_r ($fields); ?>
2000’li yıllar Türk romancılığında hiç şüphesiz büyük bir dönüm noktası oldu. Zira birden bire farketmiştik ki Türk edebiyatı roman üretiminde inanılmaz bir ivme kazanmış, bir yılda yazılan roman sayısı yüzlerin üzerine çıkmıştı. Bugün yılda üç yüzün üzerinde roman yayımlanıyor bu topraklar üzerinde.

//php print_r ($fields); ?>
Tarih yani, bugüne kadar insanlığa dair yazılmış en büyük, kurgusu en sağlam, en mitolojik roman… Dolayısıyla, tarihi “doğru” yorumlamak, “doğru” okumak hatta bir tarihçi olarak “doğru” yazmak ne derece mümkün? Tarih biliminin çok tartışılan en popüler yönü bu.

//php print_r ($fields); ?>
Daha önce de yazdım: Öykü sayfadır, roman kitap!

//php print_r ($fields); ?>
“Sonum geldi” diye geçirir içinden Bunny Munro, yakında ölecek kimselere özgü, ani bir farkındalıkla…” Nick Cave’in Ve Eşek Meleği Gördü’nün yirmi yıl ardından yazdığı Bunny Munro’nun Ölümü, bu sözlerle açılıyor ve metnin kalbinde yer alan ana karakteri Bunny’yi önceden bildirilmiş ölümüne değin mercek altına alıyor.

//php print_r ($fields); ?>
Nobel ödüllü Portekizli yazar Kabil’i temize çıkarma uğraşında...
