Söyleşi Arşivi
Söyleşi
//php print_r ($fields); ?>
//php print_r ($fields); ?>
Murat Uyurkulak ile Edebiyatdışı: "Sansür, burjuva mülkünü ve erkek çükünü koruyor"
HASAN CÖMERT
//php print_r ($fields); ?>
Sanatın gelişiminde gizli örgütlerin rolü: Helmut Reinalter ile söyleşi
HALUK HEPKON
//php print_r ($fields); ?>
Elini taşın altına koyan kolektif: KU-KO
DİDEM ÇELİK
//php print_r ($fields); ?>
Kitap yayınlamak bir virüs gibi beynimize yerleşti!
DİDEM ÇELİK
//php print_r ($fields); ?>
Buzların ve Ateşin Şarkısı ya da televizyon dizisi olduktan sonra anıldığı isimle Taht Oyunları serisinin yazarı George R.R. Martin'in, Genç Amerika'nın Sesi radyosunda John Hodgman'la yaptığı söyleşiden bir bölüm...
//php print_r ($fields); ?>
Kahvesini ikram etmek istedi. “Çay içeceğim” dedim. “Biz Almanlar iki yüzyıldır Türklerin kahve içtiğini sanıyoruz, çay mı içersiniz?” dedi. Bizim kahve başka, fal bakılandan. Beşikten mezara öğrenmenin yaşı yok ama ilk intiba da yanıltıcı değil. Karşımızda kuskus pişiren, Kurban Bayramı’nı tanıyan, kebabını eksik etmeyen, Türkiyelilere entegre olmuş bir Almanın olmadığı aşikâr.
//php print_r ($fields); ?>
Sibel Oral, ikinci kitabı ‘Zayi’de yok edilmiş hayatların buluştuğu bir çıkmaz sokağı anlatıyor. Türkiye üzerinden okunabilecek romanında aslında çok yakından bildiğimiz, duyduğumuz, gördüğümüz hikayeleri kurguluyor, çıkmaz sokağın dışındaki hayatın çıkmazlığının da altını çiziyor.