Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



KİTAPLARIN KİTABI

Sanata, doğuşundan bugüne kadar yön vermiş kadim konular, sanıldığı kadar çok değildir. Birkaç başlık altında toplanabilecek bu temalar, her sanatçının elinde başka bir surete bürünüp, farklı eserlere kaynaklık etmiş olsa da,  en büyük yapıtlar yine bu kadim konuların etrafında dönen yazarların kaleminden çıkmıştır.



Dönence Ayetleri

Şeytan ayetlerini bilir misiniz? Gerçekten mi? Size arzunun ve budalalığın ayetlerinden bahsedeceğim. Size zevkin acıya şevkle dönüşmesinin sultalarını sıralayacağım. Sizin anneniz bir melek mi? Bu yazıyı bir sansür ihtarnamesi olarak da okuyabilirsiniz öyleyse. Cinsellik politik bir erdemdir. Tembellik biraz daha radikali. İçmek, tembellikten de hallice. Reddetmek mi? Sınırların kavşağı.



Henry James’in çay fincanı

Pek çok açıdan Henry James’ın bugün yazılan gerçekçi romanların tekniklerini ve “gerçeklik” anlayışlarını en yoğun biçimde belirleyen yazarlardan biri olduğu söylenebilir.



başımı omzuna koyabilir miyim?

“27 Ocak 1977


Provadan sonra Dimitroff Sokağı. Hava soğuk. Akşam vakti. Çocuklar ve yaşlı kadınlar sokakta. Güzel, kör bir adam gördüm, bir süre onun arkasından yürüdüm. Sonra Gundula ve kocası Rudolf Bahro’yu ziyaret ettim. Bahro gene Schubert dinliyordu. Daha sonra kendime bir plak satın aldım. Schubert insanı biraz hüzünlendiriyor. Mozart hüzünlendirmiyor.

 



Borges ne demek?

1986, Jorge Luis Borges’in öldüğü yıl. Maradonalı Arjantin’in Dünya Kupası’nı kazandığı, Challenger’ın havada parçalandığı, Çernobil faciasının yaşandığı, Olof Palme’nin öldürüldüğü, Halley kuyrukluyıldızının meşhur olduğu yıl.

 



Eşcinselliğini keşfetmek

“Kendi cinsel hakikatini saklamakla geçen bir hayatın yavaş yavaş varacağı yer vazgeçiştir. Cinsel utanç başlı başına bir tür ölümdür.” (s.228)



feminizm gerçekten batılı ve orta sınıf mı?

biliyorsunuz, yeni kabinenin aileden ve sosyal politikalardan sorumlu devlet bakanı fatma şahin göreve gelir gelmez ilk açıklaması feminizmin faydasızlığı üzerine oldu ve epeyce tepki topladı. açıkçası şahin’in hızının parmak ısırttığını düşünsem de bu açıklamasını şaşırtıcı bulmuyorum.



Cenaze nedeniyle açığız

Aranızda ölüm hakkında konuşmak isteyen var mı? Ama öyle klişe sözlerle, avuntuyla, kaderle harmanlanmamış ve mümkünse felsefeden, şiirsel ifadelerden de uzak bir şekilde... Veya tamamen tıbbi terimlere batmadan, fizyolojinin cilvesiyle meseleyi geçiştirmeden ölümü anlatacak, anlatmak isteyecek birileri çıkar mı aramızdan? 

 



Romandan Hikayeye Anlatı/yorum

Tanzimat’la birlikte edebiyat dünyamıza giren roman ve hikâye, geçen zaman içerisinde edebiyatın merkezi haline gelmiş, yazarlar bu iki yeni türün örneklerini ardı ardına vererek oluşmaya başlayan modern Türk edebiyatının temelini inşa etmişlerdir. Özelikle romanlar, edebî dönemlerin ayrılmasında etkin rol oynamıştır.



Tezgahta bulaşık bırakmayan yazar

“‘Bu öykü müthiş,’ dedi abim. ‘İnsanın aklını başından alıyor. Fazla kopyan var mı?’ Olduğunu söyledim. Bana abisi-küçük-kardeşiyle-gurur-duyuyor gülümsemesiyle baktıktan sonra yere eğilip elindeki sayfayla köpeğin kakasını aldı ve çöp bidonuna attı.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.