Eleştiri Arşivi
Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Ödön von Horváth Tanrısız Gençlik romanında, o çağın pek çok yazar ve entelektüeli gibi, faşizmin yol açacağı felakete, bireysel ve toplumsal çöküntüye dikkat çekiyor.
//php print_r ($fields); ?>
Seyyah-yazar Damon Galgut’un 2010 Man Booker ödülüne aday gösterilen Yabancı Bir Odada adlı kitabı, kişisel deneyimlerden beslenen, edebiyattan modern sanata pek çok alana ilham veren “yolda olma hali” üzerine kurgulanmış, insanı etkisi altına alan ve kolay kolay da bırakmayan bir roman.
//php print_r ($fields); ?>
"Bana tanrı söyledi. Okudum, TV’de gördüm…"
//php print_r ($fields); ?>
Türkiye’nin netametli tartışma konularından birisi “laiklik”tir. Burada temel soru “Türkiye “laik” midir, değil midir?” şeklindedir. Türkiye’nin laik olmadığını öne sürenlerin temel gerekçesi “Diyanet İşleri Başkanlığı”dır (DİB). İlk tespit olarak şunu belirtmek gerekirki, evet tek başına DİB’in varlığı evrensel anlamda laikliğin ihlalidir.
//php print_r ($fields); ?>
Arka kapak, Gary Shteyngart’ın son romanı Süper Acıklı Gerçek Bir Aşk Hikayesi’nin bir distopya olacağını haber veriyor.
//php print_r ($fields); ?>
Popüler romanın alametifarikası nedir? Umberto Eco’nun deyimiyle, “sorunsal roman” ile popüler roman arasındaki farkları nerelerde aramak gerekir? Çok satan romanlar popüler romanlardır, deyip işin içinden sıyrılabiliriz elbette. Kimileri için üzerinde durmaya değmeyecek bir konu olabilir. Çoğunluğa hitap eden bu türdeki romanlara, has okur burun kıvırır.
//php print_r ($fields); ?>
Matt Haig daha çok, çocuk ve gençlere yönelik spekülatif romanları ile tanınan bir İngiliz yazar. Bir Hamlet yorumu diyebileceğimiz hayalet öyküsü Ölü Babalar Kulübü daha önce Türkçeye çevrilmişti. Bilimkurgudan ziyade yine spekülatif olarak betimleyebileceğimiz İnsanlar ise, adı üzerinde, insanlık ve insanlar üzerine bir kurgu.
//php print_r ($fields); ?>
Bir yazar için halihazırda içinde yaşadığı çağı anlatmak; insan ilişkilerini, sanatı, siyasi arenayı, gündelik hayatı, aşkı, aileyi kapsayan büyük yozlaşmayı ve içi boşalan her şeyin ortasında gittikçe daha eksik bir mahlukata dönüşen insanı anlamak hiç kolay değil. Çektiğin ağrıyı unutup, mustarip olduğun hastalığı anlamaya çalışmak gibi bir şey bu.
//php print_r ($fields); ?>
Tüm dünyada İnci Gibi Dişler adlı ilk romanıyla ünlenen, çağımızın önde gelen edebiyatçılarından Zadie Smith, geçen günlerde ABD v
//php print_r ($fields); ?>
Edebiyatta 2009’un bombası, 2010’un sorusu
Yeni yıla kanon sefilleri olarak giriyoruz. Kutlu olsun.