Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Agatha Christie hakkında az bilinen 10 gerçek




Toplam oy: 744

Bugün polisiye roman dendiğinde akla gelen ilk isimlerden biridir hiç kuşkusuz Agatha Christie. "Cinayetler kraliçesi" olarak anılan Christie'nin sadece kitapları değil, hayatı da bazı gizemler içeriyor. 1926’da 11 gün boyunca kaybolmuştu örneğin. Bütün aramalara rağmen bir sonuç alınamamış, arabası ağaçlara çarpmış ve terk edilmiş biçimde bulunmuştu. Yazar 11 gün sonra ortaya çıktığında kaybolduğu günlerle alakalı herhangi bir açıklama yapmamıştı.

 

Peki polisiye edebiyatın kraliçesi Agatha Christie hakkında gerçekte neler biliyoruz? İşte Agatha Christie hakkında az bilinen 10 gerçek...

 

1. Agatha Christie öyle kendini bildi bileli yazar olmak isteyenlerden değildi. İlk kitabını kız kardeşi Madge ile bir dedektiflik hikayesi yazmak üzere girdiği iddia sonucunda yazmıştı.

 

 

 

2. Gençlik yıllarında klasik müzik eğitimi alan Christie sahnede olma fikrinin yarattığı gerginlik sebebiyle bu yönde bir kariyer inşa edememişti. Müzik onun için her zaman gizli bir tutku olarak kaldı.

 

3. Agatha Christie ilk romanı olan Ölüm Sessiz Geldi'nin taslağı 6 yayıncı tarafından reddedilmiş ve Christie de bu romanı aklından çıkarmıştı. Aradan beş yıl geçtikten sonra, Christie ilgisini çocuğuna yöneltmişken, kitap 1920’de Bodley Head Yayınevi tarafından kabul edildi. Böylelikle Agatha Christie'nin yazarlık macerası da başlamış oldu. Bu kitap için aldığı ödeme ise 25 sterlin gibi komik sayılabilecek bir rakamdı.

 

4. Polisiyenin kraliçesi müstear ad altında aşk romanları da yazıyordu! Mary Westmacott adını kullanan yazar bu isim altında yazdığı Absent in the Spring adlı romanı sadece bir haftasonunda yazmıştı. Mart Westmacott'ın gerçekten Agatha Christie olduğu ise yirmi yıl boyunca sır olarak kaldı.

 

 

 

5. Christie başrolünde Hercule Poirot'nun yer aldığı dört romanını sahneye adapte ederken Hercule Poirot'yu hikayeden çıkarmayı tercih etmişti. Zira yazar ünlü dedektifin varlığının olayları gölgelediğini düşünmüştü.

 

6. Yazarın ünlü karakteri Hercule Poirot öldüğünde The New York Times gazetesinde bir ölüm ilanı yayınlanmıştır. Böylelikle Hercule Poirot bu muameleye uğrayan ilk hayali karakter olmuştur.

 

 

 

7. Yazar bir diğer ünlü dedektif karakteri olan Miss Marple'ı yaratırken anaç bir kadın olan büyükannesinden yola çıkmıştı. Miss Marple isminin ise Christie'nin kız kardeşi Madge'ın yaşadığı yerin yakınlarındaki Cheshire'da bulunan eski bir perili köşk olan Marple Hall'dan geldiğine inanılmaktadır.

 

 

 

8. Kitapları tüm dünyada iki milyardan fazla satan Agatha Christie, İncil ve Shakespeare'in eserlerinden sonra, en çok satan kitapların yazarı oldu.

 

9. Adını Agatha Christie'den alan Agatha adında bir gül çeşidi bulunmaktadır. Buna karşın Agatha Christie'nin en sevdiği çiçek müge çiçeğidir.

 

10. Lüks Doğu Ekspresi ile İstanbul'a gelen konukları ağırlamak üzere inşa edilen Pera Palas Oteli'nin Agatha Christie'nin  romanına ilham kaynağı olduğu düşünülmektedir. Christie bu romanı 1933 yılında İstanbul'da, Pera Palas Otel'de yazmıştır.

 

 

 

 

 


 

 

 

 

Kaynak: Agatha Christie Foundation

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.