Klasikleri okumamak için sıralanan bahanelerden ilki hacimleriyle, "bitmek bilmeyen sayfalarıyla" ilgili olur genelde. Gündelik hayat zaten giderek kaotik hale gelmişken; okumak çoğu insan için toplu taşımaya, seyahatlere, kahve aralarına, pazar sabahlarına ertelenen bir eyleme dönüşmüşken, hacmiyle korkutan, üstelik okurdan ciddi emek talep eden kitapları bitirmek de büyük bir meseleye dönüşmüş durumda. Kalın ciltli klasikler masadan kaldırılıp tatillere, boş zamanın bolca olduğu zamanlara saklanır çoğu kez, tatiller de “hafif kitaplar”la geçip gidince en başa dönülür...
Huffington Post’un “o kadar kısalar ki okumamak için hiçbir bahaneniz yok” minvalinde hazırladığı listeden yararlanarak oluşturduğumuz bu “kapağını açınca koltuğunuza yapışıp bitirebileceğiniz klasikler” listesi, yukarıda saydığımız ilk bahaneyi bertaraf ediyor. Söz konusu kitapların hem sayfa sayıları hem de okuru avcuna alma güçleri buna uygun.
Sıraladığımız kitapların çoğu okurdan yoğun bir emek talep etmekle birlikte, kapağını açıp bir kez yarattıkları dünyanın içine girdiğinizde, her şeyi askıya alıp içinizi romanı bitirme arzusuyla dolduracak, ancak ve ancak kelimelerin büyüsüyle ve usta yazarlıkla açıklanabilecek bir güce sahip bu kitaplar.
Elbette bu listeyi uzatmak mümkün ve elbette -sayfa sayısı bir yana- kitap okurken hissedilen sürenin uzunluğu hayli göreceli bir kavram. Ancak bir yolculuk esnasında, sessiz bir ortamda dinlenirken ya da bir sahilde aşağıdaki kitapların kapağını açıp da bir süreliğine dünyaya dair diğer her şeyi unutan epey fazla okur olduğuna eminiz; zira biz de defalarca aynı şeyi deneyimledik.
Dönüşüm
Yürek Burgusu
Frankenstein
Northanger Manastırı
Kâtip Bartleby
Genç Werther’in Acıları
Karanlığın Yüreği
Öğrenci Törless’in Bunalımları
Dorian Gray’in Portresi
Yabancı
Satranç
Baskerville’lerin Köpeği
Dr. Jekyll ve Mr. Hyde
Bir Noel Şarkısı
Büyük Uyku
Uyanış
AB
Görseller: Unsplash
Yeni yorum gönder