Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Büyülü gerçekçiliğe giriş




Toplam oy: 914

Latin Amerika'nın damarlarından doğan bir edebiyat akımı büyülü gerçekçilik. Her ne kadar şimdilerde Latin Amerika'nın sınırlarını çoktan aşmış olsa da bu akımın sınırları ilk günkü kadar bulanık. Hikayenin bir anda gerçekliğin sınırlarını esnetmeye başlaması okuma deneyimine heyecan kattığı kadar okurun aklını karıştırmaya da müsait.  O halde büyülü gerçekçilik hakkında fikir edinmek isteyen bir okur işe nereden başlamalı? İşte büyülü gerçekçiliğe giriş niteliğinde birkaç kitap...

 

1. Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez

 

Gabriel Garcia Marquez'in büyülü gerçekçiliğin kurucularından sayılması boşuna değildir. Yazar şaheseri sayılan Yüzyıllık Yalnızlık'ta özellikle büyükannesinden dinlediği masallardan etkilenmiştir ve romanının yer yer bir masala benzeyişi de bundandır.

 

 

 

2. Sevilen - Toni Morrison

 

Amerika'nın yaşayan en önemli yazarlarından biri olan Toni Morrison, Sevilen adlı romanında hayaletlerle yüzleştirir ana kahramanı Seth'i. Bir yanıyla kölelik zulmünü anlatan bu roman bir yönüyle de gerçekliğin sınırlarında gezinir.

 

 

3.Usta İle Margarita - Mihail Bulgakov

 

Bulgakov'un özünde Sovyetler'deki hayatı hicvettiği Usta İle Margarita Stalin rejimi sırasında kaleme alınmıştı. Kitap öyle eleştiriler barındırıyordu ki 1940'da tamamlanmış olmasına rağmen 1966'ya kadar yayınlanma şansı bulamadı. Bu romanda şeytan bu kez Sovyetler Birliği'ni ziyaret eder ve adı da Woland'dır. Şeytan ve yardımcılarının Moskova'yı birbirine katan fantastik öyküsüdür Usta İle Margarita'da okuduğumuz.

 

 

 

4. Ficciones - Hayaller ve Hikayeler - Jorge Luis Borges

 

Borges okumaya başlamak için en iyi eser olarak kabul edilen Ficciones içinde gerçeküstü ve büyülü alemler barındırır. Spekülatif kurgunun öncülerindendir Borges, yazdıklarıyla okurlarını farklı evrenlerde geziniyormuş gibi hissettirir.

 

 

 

5. Ruhlar Evi - Isabel Allende

 

Şilili azar Isabel Allende'nin ilk romanı olan Ruhlar Evi bir ailenin üç kuşağının hikayesini Marquez'e yaklaşan bir ustalıkla anlatır. Yaşayanlarla ölülerin hayatı iç içe geçer Ruhlar Evi'nde. Doğduğu Latin Amerika'nın mirasını ustalıkla taşır satırlarına Isabel Allende.

 

 

6. Acı Çikolata - Laura Esquivel

 De La Garza ailesinin evlenmesi yasaklanmış ve ölümüne dek annesine bakmakla görevlendirilmiş en küçük kızı Tita'nın, yaptığı büyülü yemeklerle gerçeğe döndürmeye çalıştığı umutsuz aşkının hikayesidir Acı Çikolata. Yarım kilo soğan, iki baş sarmısak, bir tutam fesleğen, romanın her satırından fışkıran yakıcı aşkın simgesine dönüşür bu romanda.

 

 

7. Geceyarısı Çocukları - Salman Rushdie

 

Hindistan'ın mistisizminden beslenen Salman Rushdie, Geceyarısı Çocukları'nda 15 Ağustos 1947 günü, geceyarısı saat on ikide, Hindistan'ın bağımsızlığının ilan edildiği anda dünyaya gelen Salim Sina'nın hikayesini anlatır. Sina'nın kendiyle aynı anda doğan 1001 çocukla telepatik bir iletişimi de vardır.  Bu yolla içinden çıkılmaz bir biçimde ülkesinin tarihine bağlanan Salim, zaman içinde yol aldıkça modern Hindistan'ın zaferlerine, felaketlerine, trajedilerine ve büyük çelişkilerine ayna olur.

 

 

 

8. Zemberekkuşu'nun Güncesi

 

Japon yazar Haruki Murakami de eserlerinde yer yer büyülü gerçekliğin etkisini hissettiren yazarlardan. Murakami Zemberekkuşu'nun Güncesi'nde karısının kayıp kedisinin peşinde gerçeküstü maceralara atılan Toru Okada ile tanıştırıyor bizi.

 

 

 

 

 


 

 

 

Kaynak: Bookriot

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.