Latin Amerika'nın damarlarından doğan bir edebiyat akımı büyülü gerçekçilik. Her ne kadar şimdilerde Latin Amerika'nın sınırlarını çoktan aşmış olsa da bu akımın sınırları ilk günkü kadar bulanık. Hikayenin bir anda gerçekliğin sınırlarını esnetmeye başlaması okuma deneyimine heyecan kattığı kadar okurun aklını karıştırmaya da müsait. O halde büyülü gerçekçilik hakkında fikir edinmek isteyen bir okur işe nereden başlamalı? İşte büyülü gerçekçiliğe giriş niteliğinde birkaç kitap...
1. Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez
Gabriel Garcia Marquez'in büyülü gerçekçiliğin kurucularından sayılması boşuna değildir. Yazar şaheseri sayılan Yüzyıllık Yalnızlık'ta özellikle büyükannesinden dinlediği masallardan etkilenmiştir ve romanının yer yer bir masala benzeyişi de bundandır.
2. Sevilen - Toni Morrison
Amerika'nın yaşayan en önemli yazarlarından biri olan Toni Morrison, Sevilen adlı romanında hayaletlerle yüzleştirir ana kahramanı Seth'i. Bir yanıyla kölelik zulmünü anlatan bu roman bir yönüyle de gerçekliğin sınırlarında gezinir.
3.Usta İle Margarita - Mihail Bulgakov
Bulgakov'un özünde Sovyetler'deki hayatı hicvettiği Usta İle Margarita Stalin rejimi sırasında kaleme alınmıştı. Kitap öyle eleştiriler barındırıyordu ki 1940'da tamamlanmış olmasına rağmen 1966'ya kadar yayınlanma şansı bulamadı. Bu romanda şeytan bu kez Sovyetler Birliği'ni ziyaret eder ve adı da Woland'dır. Şeytan ve yardımcılarının Moskova'yı birbirine katan fantastik öyküsüdür Usta İle Margarita'da okuduğumuz.
4. Ficciones - Hayaller ve Hikayeler - Jorge Luis Borges
Borges okumaya başlamak için en iyi eser olarak kabul edilen Ficciones içinde gerçeküstü ve büyülü alemler barındırır. Spekülatif kurgunun öncülerindendir Borges, yazdıklarıyla okurlarını farklı evrenlerde geziniyormuş gibi hissettirir.
5. Ruhlar Evi - Isabel Allende
Şilili azar Isabel Allende'nin ilk romanı olan Ruhlar Evi bir ailenin üç kuşağının hikayesini Marquez'e yaklaşan bir ustalıkla anlatır. Yaşayanlarla ölülerin hayatı iç içe geçer Ruhlar Evi'nde. Doğduğu Latin Amerika'nın mirasını ustalıkla taşır satırlarına Isabel Allende.
6. Acı Çikolata - Laura Esquivel
De La Garza ailesinin evlenmesi yasaklanmış ve ölümüne dek annesine bakmakla görevlendirilmiş en küçük kızı Tita'nın, yaptığı büyülü yemeklerle gerçeğe döndürmeye çalıştığı umutsuz aşkının hikayesidir Acı Çikolata. Yarım kilo soğan, iki baş sarmısak, bir tutam fesleğen, romanın her satırından fışkıran yakıcı aşkın simgesine dönüşür bu romanda.
7. Geceyarısı Çocukları - Salman Rushdie
Hindistan'ın mistisizminden beslenen Salman Rushdie, Geceyarısı Çocukları'nda 15 Ağustos 1947 günü, geceyarısı saat on ikide, Hindistan'ın bağımsızlığının ilan edildiği anda dünyaya gelen Salim Sina'nın hikayesini anlatır. Sina'nın kendiyle aynı anda doğan 1001 çocukla telepatik bir iletişimi de vardır. Bu yolla içinden çıkılmaz bir biçimde ülkesinin tarihine bağlanan Salim, zaman içinde yol aldıkça modern Hindistan'ın zaferlerine, felaketlerine, trajedilerine ve büyük çelişkilerine ayna olur.
Japon yazar Haruki Murakami de eserlerinde yer yer büyülü gerçekliğin etkisini hissettiren yazarlardan. Murakami Zemberekkuşu'nun Güncesi'nde karısının kayıp kedisinin peşinde gerçeküstü maceralara atılan Toru Okada ile tanıştırıyor bizi.
Kaynak: Bookriot
Yeni yorum gönder