Gerçek susturulamayan, bas bas bağıran küçük bir çocuk gibidir, derler. Nasıl, nereden çıkacağını bilemediğiniz tehditkar gerçek, bir o kadar da aktarılması zor bir meseledir. Gerçek bir hikayeyi olduğu gibi anlatmak, onu illaki ve illaki kendi dilimize, kültürümüze, bakış açımıza göre bir başka şekle sokmak anlamına gelir. Başka şekle sokulmamış, evrensel haber cümleleriyle (ne, nerede, nasıl, ne zaman, neden ve kim sorularını yanıtlayarak) olduğunca anlatılmış en basit hikaye bile, üç kişiden beş farklı şekilde dinlenebilir. Madem öyle, bizler de yazıyla, çizgiyle, sesle anlatırız gerçeği. Ve gerçek bir hikayeden alınmış kısa zaman dilimleri yazının, çizginin, sesin diline taşındığında, “Önce bunun gerçek olduğunu bil, sonra dinle,” der, anlamaya çalışana.
Lübnan asıllı yazar ve çizer Zeina Abirached’in Kırlangıç Oyunu adlı çizgi romanı da, yayımlandığı ülkelerde çokça ilgi görmüş gerçek bir hikaye. 1984’te Lübnan İç Savaşı sırasında Beyrut’taki bir apartmanda bombardımanın geçmesini bekleyen bir grup insanın hikayesini anlatan bu dramatik öykü, özellikle Avrupa’da -pek çok röportaj ve eleştiriyle- ses getirdi. Gerçeği duyurma ihtiyacı, Zeina Abirached’e de sivil savaş sonrasında musallat olmuş. “Çizgi roman yazmaya başlamamın sebebi, bizim hikayemizi acil olarak anlatma ihtiyacımdı. İç Savaş’ta büyüdüm ve bu savaş hiç anlatılmadı. Ders kitaplarında resmi tarih 1960’lara kadar anlatılıyor Lübnan’da. Savaştan sonra da zaten hiçbir şey olmamış gibi davranıldı. Savaş bittikten 10 yıl sonra ben bunu anlatmaya karar vermiştim. ‘Bu oldu, bunlar yaşandı,’ demek istedim. Bu yüzden de Beyrut ve çocukluğumdan hatırladıklarımı çizmeye ve yazmaya başladım. Çocukluğumun Beyrut’u yavaş yavaş ortadan kaybolurken ben onu bir çizgi romana çevirdim,” diyen Zeina Abirached, çocuk gözünden yazdığı çizgi romanda hatırladığını, gördüğünü anlatmış.
Hem çocuksu hem de dramatik
Lübnan’da büyüyen ancak daha sonra Fransa’ya taşınan Zeina Abirached, bir röportajında, Ortadoğu’da çizgi roman geleneğinin olmadığını, anne ve babasının Belçika, Fransa ve ABD kaynaklı çizgi romanlarından beslendiğini söylüyor.
Kırlangıç Oyunu’nda, siyah beyaz grafik ağırlıklı çizgiler hem çocuksu hem de dramatik havayı aynı anda yakalıyor. Kitabın sürükleyiciliği, çocukluk ve savaşın oluşturduğu -hepimizin bildiği, ne yazık ki güncel de olan- o acıklı tezatlıktan geliyor. Beslendiği gelenek açıkça Fransız ama hikaye bir o kadar da açık şekilde Ortadoğu’dan olunca bu iki kültürün karışımı okura ayrı bir “zevk” veriyor.
Son olarak da, adını pek de sevilmeyen ve gizli bir sırıtışla akıllara gelen “sırtlan”dan alan yayınevinden de bahsedelim: Bundan bir yıl önce kurulan Sırtlan Kitap, ağırlıklı olarak çizgi roman yayımlamaya çalışıyor; aynı zamanda, görsel kültürel eserlere de yer veriyorlar. Bundan sonra da bizleri, güzel kitaplarla buluşturmaları dileğiyle...
* Görsel: Kitaptan
Yeni yorum gönder