Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Çizgi Roman // Yeni bir edebiyat uyarlaması




Toplam oy: 1272
Kolay değil Marcel Proust'un, annesinin 1905’teki vefatından sonra yazmaya başladığı ve on yedi yılda tamamlayabildiği eseri Kayıp Zamanın İzinde’sini uyarlayabilmek.

Türkiye’de 1960 ve 70’li yıllarda kitlelerce çok sevilen Amerika ve İtalya kökenli çizgi romanların popülaritesi, yıllar içinde inişli çıkışlı bir seyir izledi. Hâlâ Zagor koleksiyonu yapanlarla birlikte sıfırdan Martin Mystere’e başlayan küçüklerin ya da Örümcek Adam’ı sinema dışında okumayı da sevenlerin sayısı hiç az değil. Ancak bu kendine göre bir dengede giden klasik çizgi roman ivmesi, 2011-2012 yıllarında çıkan edebiyat uyarlamalarıyla ilginç bir yükseliş yaşadı. NTV Yayınları tarafından basılan edebiyat uyarlamaları serisinin öncülük ettiği bu yeni “okur alışkanlığı modası”nda, Macbeth’le başlayıp Madame Bovary ve Dava gibi bir dizi klasik eserin çizgi roman versiyonları okurla buluştu. Bunları uyarlama mangalar da takip edince, azımsanmayacak sayıda yeni bir okur kitlesi edebiyatın klasik tadını çizgilerin dünyasında tatmaya başladı.

 

 

 

Bugünlerde de dev bir eser, Kayıp Zamanın İzinde, bir çizgi roman olarak raflarda; havada uçuşan, yer yer asılı kalan zamanların tatlı, sıcak ve bir o kadar da derin öyküsü avcumuzun içinde çizgilerle... Kolay değil Marcel Proust'un, annesinin 1905’teki vefatından sonra yazmaya başladığı ve on yedi yılda tamamlayabildiği eseri Kayıp Zamanın İzinde’sini uyarlayabilmek. Yaklaşık  üç bin sayfalık bu dev eserin çizgi romanda tüm ağırlığından ve -eğer korkutuyorsa- gözünüzü korkutan uzunluğundan arınmış halini bulacaksınız. Combray: Swann’ların Tarafı adıyla ilk cildi yayımlanan, Stephane Heuet’nin uyarladığı ve çizdiği, Veronique Dorey’nin renklendirdiği çizgi romanın Türkçesinde Roza Hakmen’in çevirisinden yararlanılmış.

 

Uyarlayan ve çizen aynı kişi olmamalı

 

Çizimlerde dönemin ruhunu yansıtacak bir taraf bulmak güç. Birbirinin aynı kafalar, çocuk -yaşlı ayırmayan gözler, tamamı uzaktan alınan perspektifler, ev betimlemelerindeki sıradanlık ve karakterlerin giysilerinin Heidi çizgi filmindekinden bile daha basit çizilmiş olması, çizgi romanı ancak orijinal romanı okumaya üşenenlere tavsiye etmemizi sağlıyor. Edebiyatın çizgi romana uyarlanması müthiş imkanlar sunabilecekken, tam tersine, hayal kırıklığı da yaratabiliyor. Metne baktığımızda ise daha özenli davranıldığını görüyoruz; akılda kalan paragraflar unutulmamış... Bu yüzden, insan ister istemez uyarlayan ve çizen aynı kişi olmamalı diye düşünüyor. Böylesi bir uyarlamada daha fazla özen beklemek çizgi roman sevenlerin de hakkı elbette.

 

Yine de meraklısı için belirtelim; bundan sonraki ciltler, Swan’ın Bir Aşkı 1 ve Swan’ın Bir Aşkı 2 olarak yayımlanmaya devam edecek. Bize de edebiyat uyarlamalarının yenilerini beklemek düşecek...

 

 

 


 

 

* Görsel: Kitaptan

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.