Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Daha az internet, daha çok kitap




Toplam oy: 1011

İnternet bağlantısı hemen hepimizin hayatının ayrılmaz bir parçası artık. Bir yandan sosyal medya kanalları gündelik iletişimimizin ayrılmaz bir parçası haline gelirken internete girme yaşı da gitgide düşüyor. Eskiden tuvalete girerken yanımıza alınan kitapların yerini bile hızla akıllı telefonlar alıyor! İnternette geçirdiğimiz zaman uzadıkça okumaya ayırdığımız zaman da kısalıyor. Artık eskisi kadar kitap okuyamadığından yakınanlar da bir hayli fazla. Fakat elbette bunun da bir çözümü var. İşte internete daha az, kitaplara daha çok vakit ayırabilmeniz için birkaç öneri:

 

 

1. Web tarayıcınızı internette geçirdiğiniz zamanı kısıtlayacak biçimde geliştirin.

 

İnternet öyle bir bağımlılık ki kimi zaman ondan uzaklaşmak için dışarıdan bir desteğe ihtiyaç duyabiliyoruz. Yine de birinin gelip size bilgisayarınızı kapatmanızı söylemesine gerek yok elbette, onun yerine web tarayıcınıza ekleyeceğiniz bir uzantı da aynı işlevi görebilir! Örneğin Chrome kullanıcısı iseniz  Nanny adlı uzantı ile hangi web sitesinde ne kadar zaman geçireceğinizi belirleyebilir ve kendinizi buna uygun bir biçimde "sınırlayabilirsiniz." Tabii bu yalnızca bir örnek, benzerlerini bulmak için web tarayıcınızı biraz kurcalamak yeterli.

 

2. Elinizin altında "online" bir kitap bulundurun.

 

Daha çok okumak isteyenlere en sık sunulan önerilerden biridir el altında birkaç kitap bulundurmak. Fakat bu kitapların basılı olması gibi bir zorunluluk yok elbette! Kitap okumaya başlamak için bilgisayarınızı kapatmanıza gerek yok, bilgisayarınız üzerinden de kitap okuyabilirsiniz. Bilgisayarınızda içeriğini merak ettiğiniz birkaç e-kitabı bulundurun. Daha da iyisi, okuduğunuz kitabı arka planla açık tutun ve işe ara vermek istediğinizde birkaç sayfa okumayı deneyin.

 

 

 

3. Aplikasyonlarınızı ortadan kaldırın.

 

Facebook, Twitter ya da Instagram gibi hemen herkesin kullandığı aplikasyonları telefonunuzdan ya da tabletinizden silmenin pek kolay olmadığının farkındayız. Ama kendinize bir iyilik yapabilir ve onları gözünüzün önünden kaldırabilirsiniz. Bu en sık kullandığınız aplikasyonları telefonunuzun ya da tabletinizin ana ekranındaki son sayfaya koyun, böylelikle telefonu her elinize aldığınızda Facebook'ta durumunuzu güncellemeyi ya da Instagram beğenilerinizi kontrol etmeyi hatırlamazsınız. Bir atasözünün de dediği gibi: Gözden ırak olan gönülden de ırak olur!

 

4. Kitap formatlarınızı çeşitlendirin.

 

Bir çizgi romanı dijital olarak okumak ya da bir kitabın kendisine has o kokusunu içinize çekememek fikri sizi biraz ürkütüyor olabilir. Yine de yeni fikirlere bir şans verin! Otobüste ayakta giderken cep telefonunuzdan bir e-kitap açın ya da market alışverişiniz sırasında bir sesli kitap dinlemeyi deneyin.

 

5. Kendinizi ödüllendirin!

 

Ödüllendirme çoğunlukla çocukları ders çalışmaya teşvik etmek için uygulanan bir yöntem olsa da yetişkinlerde de işe yaramadığını kim söylemiş! Okumakta olduğunuz romanda bir bölümü ya da öykü derlemesindeki bir öyküyü bitirdiğinizde kendinize güzel bir çay ya da kahve hazırlayın, yanında da en sevdiğiniz çikolatadan bir parça mesela... Dikkatinizi dağıtmak için fırsat kollayan onca etkene rağmen okuma ısrarınızı sürdürdünüz madem, bu ödülü de hak ettiniz demektir.

 

 

 


 

 

 

Kaynak: Bookriot

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.