Mustafa Nezihi Pesen, 1973 Bingöl doğumlu. Kendisini daha çok Fayrap dergisinden tanıyorum. Benden Önce Ölme (Ketebe, 2019) yazarın ikinci kitabı. İyi bir okuyucu olan Mustafa Nezihi, yazmaya ve bunları yayınlamaya biraz geç başlamış. Kitapta on dokuz öykü yer alıyor. Yazar, daha önce bir deneme kitabı neşretmişti. O kitapta okuyuculuğunun ipuçlarını az çok öğrenmiştik.
Benden Önce Ölme ise daha çok bütüncül bir Mustafa Nezihi Pesen profili veriyor. Sanatçının hayatıyla kurmaca eseri
arasındaki mesafeye edebiyatta “kinaye mesafesi” denir. Yazarına göre, eserine göre, kinaye mesafesi daralır veya genişler. Özellikle ilk verilen eserlerde bu mesafenin dar oluşu dikkat çekicidir. Yani yaşantısallıkla düşsellik arasında gidip gelir yazar. Yaşantısallık ön plana çıktığında kinaye mesafesi de daralmış olur.
Mustafa Nezihi Pesen’in öykülerinde kinaye mesafesinin mümkün olduğunca daraldığını görmekteyiz. Bu durum son dönem edebiyatımızın, öykücülüğümüzün en önemli özelliklerinden.
Kendi menkıbelerini öyküleştirmekte, yaşantısal olana mümkün mertebe yaklaşmakta beis görmüyor yazarlar. Şüphesiz ki, ne kurmacaya ağırlık vermek ne de yaşantısal olana ağırlık vermek bir yazarı tek başına iyi yapamaz. Ancak kendimizi anlattığımızda, mutlaka bir yazar olarak kendimizden daha emin oluruz. Daha rahat döner kalemimiz.
Göç ve dönemeçler
Pesen’in kendi hayat hikâyesindeki önemli dönemeçler öykülerin de konularını belirliyor. Bu dönemeçlerden biri göç. Kitabın ilk bölümünde yer alan öyküler daha çok yazarın ailesinin 1980’de yaptığı göç ve sonrasına odaklanıyor. Doğudan gelen bir ailenin İstanbul’da tutunmaya çabalaması, üstelik İstanbul’un kendine mahsus sorunları dile getiriliyor. Aslında İstanbul’da yaşayan hemen her yazarın bir tutku veya bir bağlılık gibi anlattığı konu İstanbul’dur. Bu, Pesen için de geçerli. Bütün öyküleri İstanbul bir şekilde dolduruyor. Üstelik çoğunlukla İstanbul bir güzelleme havası içinde veriliyor. Bu güzelleme üslubunun bir sebebi İstanbul’un güzellikleri ise bir sebebi de yazarın bütün kitabı sarmış olan iyimser mizacı. Mümince bir tavırla her şeye bakmaya çalışması.
Bu sebeple Mustafa Nezihi Pesen’in öykülerinde insanı kendisine bağlayan samimi, sıcak, yakıcı bir aşk var. Kadınlar ve erkekler birbirlerini çok seviyorlar. Bu sevgi okuru da içine alacak bir muhabbet halkası ile birlikte veriliyor. Fakat aşkın kendilerini Allah’tan uzaklaştırmasına da izin vermiyorlar.
Allah’la barışık aşklar bunlar. Aşkın doğal sonucu olan birtakım günahlar, birtakım kirlilikler Pesen’in öykülerinde anlatılmıyor. Buna rağmen Pesen’in çizdiği iyimser aşk profili kendini okutuyor. Satırlardan satırlara o muhabbet ulaşıyor.
Yeni yorum gönder