Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

İlan-ı aşk ediyorum




Toplam oy: 1305

The Guardian gazetesinden Andrea Clarke ve British Library (İngiliz Kütüphanesi) kuratörünün derlediği Love Letters: 2000 Years of Romance (Aşk Mektupları: 2000 Senelik Romantizm) adlı kitapta yazarlardan oyunculara döneme damgasını vuran pek çok ismin aşk mektuplarını derlemişler.

 

İşte kitapta yer alan bazı aşk mektupları:

 

 

VIII. Henry (1491-1547)

 

 

Aragonlu Catherine ile evliliği süren İngiltere Kralı Henry, Anne Boleyn ile tarihin en eski aşk skandallarından birine imza attılar.

 

Anne'e yazdığı Fransızca notlarda, kendini kederli bir adam olarak tasvir etmeyi tercih eden Henry, böylece kendini bilerek 'kara sevdalı kral' olarak göstermiştir: "Eğer dualarında benim aşkımı sana taptığım kadar kuvvetli anarsan, unutulmam çok zor, çünkü ben sana aitim. Sonsuza dek Henry Rex."

 

 

 





 

 

 


Margery Brews (? - 1495)


 

Margery Brews, nişanlısı III. John Paston'a gönderdiği İngiliz dilinin yaşayan en eski aşk mektuplara "Değerli Sevgilime," diye başlamış.

Brews'in terkedilmekten ve aşk acısı çekmekten korktuğu sözlerinden belli oluyor: "Eğer beni, benim seni sevdiğim kadar seversen, bu, beni terketmeyeceksin demektir."

 

Brews, nişanlısına duyduğu aşkın ölümsüz olduğuna yemin ediyor ve şöyle diyor: "Kalbim seni bütün dünyevi şeylerden daha çok sevmekte ısrar ediyor." Margery Brews, mektubun sonuna bir kalp çizip içine baş harflerini yazmayı da ihmal etmemiş.

 



 

 

 

 


 

 

 

Elizabeth Barrett Browning (1806-61)

 

 

Ocak 1845'te Robert Browning, Miss Barett'in yazdığı şiire "Şiirlerinize tüm kalbimle hayran oldum, sevgili Miss Barrett." diye yanıt vermiş. 

 

Barett ise Browning'in sözlerine "Tüm içtenliğimle teşekkür ederim, Mr Browning," diyerek cevap vermiş.

 

İlk görüşmelerinden 12 Eylül 1846'daki evliliklerine kadar süren yazışmaları böylece başlamış.1849'da ilk oğullarının doğumundan sonra Elizabeth eşine flörtleri sırasında yazdığı ve hiç göstermediği şiirlerini göstermiş. Şiirlerin arasında "Seni nasıl sevmeliyim? Bana yollarını göster" dizeleri de bulunuyormuş.

 

 

 

 

 

 

 


 

 

 

Charlotte Brontë (1816-55)

 

 

Charlotte Brontë, Brüksel'de aldığı dil öğrenimi sırasında, Belçikalı profesörüne abayı yakmış. İngiltere'ye döndüğünde profesörüne duygularını anlattığı bir mektup yazmış: "Sana hoşçakal derken, seni bir daha göremeyeceğimi bile bile neşeli görünmek çok zordu."

 

Brontë'ün mektupları, evli ve çocuklu olan profesörü çok üzmüş. Mektupların bulunmasının ise ilginç bir hikayesi var: Brontë'den hiç hoşlanmayan profesörün karısı birgün çöpleri karıştırır ve mektupları bulur.

 

 

 

 

 

 


 

 

 

 

Mervyn Peake (1911-68)

 

Mervyn Peake, Westminster Sanat Okulu'nda öğretmenlik yaparken, Maeve Gilmore'la tanışmış. Peak, einden uzak olduğu zamanlarlarda, Maeve'e, "ballı lokma"sına, "sırdaş"ına, "dertortağı"na, "papatya tacı"na, "küçük sevgili"sine, düzenli olarak mektup yazarmış. Meave'in doğumundan hemen önce aldığı göz alıcı çizimlere sahip mektuplardan birinde: "Meavie. Ben aşık oldum. Delicesine. Bitmeyecek, sonsuz bir aşk bu" yazıyor.

 

 

 

 

 

 

 

 


 

 

 

Oscar Wilde (1854-1900)

 

 

1891'de, Wilde'ın Lord Alfred Dougles'a olan aşkı, Wilde'ın tutuklanmasına ve kamu cezası almasına neden olmuş. Wilde, hapis günlerinde Douglas’a 50.000 kelimelik bir mektup yazdıysa da gönderme şansı bulamamış. Ölümünden sonra mektup Ross tarafından kısaltılarak De Profundis adıyla basıldı. 1962’de tam haliyle Oscar Wilde’ın Mektupları adı altında yayımlandı.

 

 

 

 

 

 

 


 

 

 

Rupert Brooke (1887-1915)

 

 

Rupert Brooke'un İngiliz aktris Cathleen Nesbitt'e yazdığı, iki yıl süren aşklarına dair derin bir bakış niteliği taşıyan mektuplar, saf bir tutkuyla bezeli. Brooke, 1913 tarihli bir mektupta şöyle diyordu: "Seni tekrar görmek için deliriyorum. Seni düşündüğümde kalbim fırlayacak gibi oluyor... Seni öldürene kadar öpeceğim."


 

 

 

 

 


 

 

 


Sir Ralph Richardson (1902-83)


 

 

 

Tiyatro ve sinema aktristi Richardson, ilk karısı aktris Muriel "Kit" Hewitt'in trajik ölümünden sonra Meriel "Mu" Forbes ile evlenmiş. 2002'de İngiliz Kütüphanesi, Sir Ralph'ın aşk mektupları da dahil birçok yazısını satın almıştı.

 

 


 

 

 

Sir John Fenwick (1645-97)

 

 

 

Sir John Fenwick', karısına Newgate hapishanesinden yazdığı son mektupta, trajedi ve romantizmi birbirine karıştıran Fenwick, karısı Mary'ye kendine iyi bakması için yalvarmış: "En sevgili hayatım, kendini öldüreceksin, ve korkarım bu bana çifte ölüm olacak. Allah rızası için kendine iyi bak, sağlığına dikkat et."  diye yazmış ve devam etmiş: "Bu beni rahatsız ediyor, mümkünse, ben ölmeden... benim bütün korkum seni bir daha görememek."

 

 


 

 

 

Gordon Bottomley (1874-1948)

 

 

Yorkshire şairi ve oyun yazarı Bottomley, artist Burton'a "Umarım sana seni bütün kalbimle sevdiğimi söylediğimde benden uzaklaşmazsın, uzun zamandır sen beni biliyorsun, ben de seni 'yarı melek, yarı kuş, tamamıyla harika ve vahşi bir tutkuyla', seni seviyorum" diye yazdığı bu mektup çiftin aşk hikayesinin başlangıcı olmuş. Bir süre sonra evlenen çift Emily Burton 1947 yılında hayatını kaybedene dek hiç ayrılmadılar.

 

 

 

 

 

 


 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.