Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

İyi kitabı kötü kitaptan ayırma rehberi




Toplam oy: 1306

Bir kitabı elinize aldığınızda onun hakkında bir değerlendirmede bulunmak kolay; zor olan, bu değerlendirmenin isabetli olması... Fakat Huffington Post'a göre bunu başarmak da imkansız değil. Öyleyse soralım: Bir kitabın kıymetini bilmeyi nasıl başarırız?

 

Burada kastedilenin yemek kitabı veya kullanım kılavuzları olmadığını hatırlatarak, yardımcı olabilecek beş maddeyi sıralıyoruz:

 

1) Tarih öncesinden kalanlar: Geri gidin; epey bir geri gidin. Destanlarınızı okuyun. Hatta sizin kültürünüze temel olanlarla yetinmeyin; Yunan, Mısır, Sümer, İskandinav... Elinize hangisi geçerse okuyun. Unutmayın ki insanlığın bu en eski öyküleri, insan ırkının belleğini de barındırıyor. Geriye kalan her şey varlığını bu öykülere borçlu. Elinizdeki kitabın bu öykülerden ne kadar etkilendiğini değerlendirmek, her zaman iyi bir başlangıçtır.

 

2) Biraz bilgi...: sahibi olmak iyidir. Burada sanattan anlamanın yolunu bulmaya çalışıyoruz aslında. Halbuki sanat, dinler tarihinden veya felsefeden ayrı düşünülemez. Bu yüzdendir ki sanatın izini Kant'ın yazdıklarında da, Kabala Öğretisi'nde de sürebilirsiniz. Sözün özü, Nietzsche'nin Üstinsanı'nı ya da Budizmin Sekiz Aşamalı Yol Öğretisi'ni kabaca bile olsa bilmek faydalıdır. Elinize bir ansiklopedi alıp Sofie'nin Dünyası'nı okuyun.

 

3) Brokolinizi yiyin: William Shakespeare'in kaleme aldığı her yapıtı okuyun. Klasikleşmiş yazarların (Charles Dickens, Jane Austen, Mark Twain vd) ise en az bir kitabını okuduğunuzdan emin olun. Burada ve bir önceki paragrafta altını çizmek istediğim şey şu: Bir perspektif sahibi olmak, dünya edebiyatının hangi noktaya geldiğini anlamak, elimizdeki kitabın bu kültürün neresinde durduğunu kavramak açısından önemlidir. Üstelik sizi medyanın bilgi bombardımanından, yanıltıcı yönlendirmelerinden korur. Bu yüzden klasikleri brokoliye benzetiyorum. Brokoli sağlıktır.

 

4) İyi hikayeydi, dostum: Hedeflediğiniz noktaya geldiğinizi anlamanın yolu ise kitapların çoğunun artık sizi etkileyememesidir. Bir kitabın neyin iyi yaptığını anlamaya başladıktan sonra kalan her şey yavan gelir. Elbette güncel veya klasik olsun, her zaman keşfedilecek daha birçok iyi kitap olacak. Fakat bir süre sonra bunların arasından sıradan veya kötü olanları ayıklayabilecek ve bunu hangi kriterlere göre yaptığınızı açıklayacak bir kelime dağarcığına sahip olacaksınız ki bu dağarcık o güne kadar okuduğunuz metinlerin bir sonucu olacak.

 

5) Aşırıya kaçmayın: Yazıyı bir uyarıyla noktalayalım. Tutkunuzun kapasitenizi genişletmesine izin verin.  İhtiyacınız olsansa bu yeni yaşam tarzınıza zaman ve emek harcamak. Fakat bu tek kişilik bir uğraş ve sizi asosyalleştirebilir. Bu yüzden kendinizi eve kapatıp, elinize her geçeni okumaktansa listeler yapın, kendinize bir yol haritası hazırlayın. Favori bellediğiniz kitapları zaman zaman tekrar okuyun. Ara sıra sırf eğlenmek için kolay okunan fakat pek de derin olmayan kitapları tercih edin. Kötü olsalar bile, siz kötü olduklarını bildiğiniz sürece, onlardan bir zarar gelmez.

 

 


 

 

GG

 

Görsel: Ezgi Bıçakçı

 

Kaynak: Huffington Post

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder


Merhaba, Ankit Sethi'nin Huffington Post için yazıdığı bu yazıyı editörümüz Gökçe Gündüç, Türkçeleştirdi. İlginize teşekkürler...

49%
51%

Selamlar, Yazı çok hoş. Yazarı kimdir? Ben göremedim mi acaba? Teşekkürler

32%
68%

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.