Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

J. K. Rowling’den yaşama şevkini yitirenlere öğütler




Toplam oy: 264

Harry Potter serisinin yazarı J. K. Rowling’in Twitter’ı (@jk_rowling) en aktif kullanan yazarlardan biri olduğu malum. Geçtiğimiz günlerde, depresyonla boğuşan Sally isimli bir Harry Potter hayranının sosyal medyada paylaştıkları, Rowling’i harekete geçirdi. Ağır bir depresyonla boğuşurken Harry Potter kitaplarını yeniden okumanın onun hayatını kurtardığını yazmıştı Sally.

Rowling, Sally'ye cevaben paylaştığı tweet’inde, o kitapların, bizzat yazarını da böylesi karanlık bir dönemden çekip çıkardığını yazdı. Edebiyatın sayfalardan taşıp gerçek dünyaya tesir etmesi, başka insanların yaşamlarını da değiştirmesi kadar onu mutlu eden bir şeyin olmadığını dile getirdi. Sonra da, Harry Potter’ın karanlık ruhlara karşı kendine ruhani bir kalkan oluşturan meşhur büyüsüne atıfta bulunarak ekledi: “Patronus’unu hep güçlü tut!”

 




Rowling, daha sonra paylaştığı tweet’lerinde de benzer durumda olan hayranlarına tavsiyeler vermeyi sürdürdü: “Eğer çok yoğun bir baskı altındaysam ve artık baş edemeyecek gibi hissediyorsam, fırtınalı hayatlar yaşamış olan insanların biyografilerini okurum. Zorlukların içinden çıkmayı başaran insanlar hakkında okumayı çok ilham verici buluyorum.”

Bir başka hayranından gelen “hayata dair bir anlam arayışında olan ve nihayetinde tüm ümidini kesenlere ne söylemek istersiniz?” sorusuna Rowling, “tanıdığım en yetenekli, en başarılı, en parlak insanlardan bazılarının depresyona girdiğini gördüm. Dünya, henüz görmediğiniz muazzam şeylerle dolu. Onları görme ihtimalinden asla ümidinizi kesmeyin.” yanıtını verdi.

 

 


 



Kaynak: Huffington Post

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.