Yazarlarımızdan Aysu Önen, yeni köşemizde edebiyat coğrafyasında kaybolmuş kararsız okurlara yol gösteriyor. Kararsız Okur'un ilk konusu Amerikan Edebiyatı.
Resmi büyütmek için üzerine tıklayınız:
Çizer: Sedat Girgin
Yazarlarımızdan Aysu Önen, yeni köşemizde edebiyat coğrafyasında kaybolmuş kararsız okurlara yol gösteriyor. Kararsız Okur'un ilk konusu Amerikan Edebiyatı.
Resmi büyütmek için üzerine tıklayınız:
Çizer: Sedat Girgin
Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.
Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.
Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.
Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.
Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.
Çok güzel! Yalnız Steinbeck'in Gazap Üzümleri'yle Pulitzer'i de var ve o kitap bu listede olmayı hak ediyordu bence.
cok tesekkur ederim. okumadigim eser var burada onlari da okuyacagim. Aysu hanimdan rice ederim ki, bi de latin edebiyyati icin boyle bi coğrafya kursun lutfen
Mektuplaşmalar için alıntıladıklarınızdan Bochman ile Celan'nın yazışmaları hariç diğerlerini severek, duygulanarak okumuştum. Belki de B. ile C'nin o etkiyi yaratamamış olması, çeviriden kaynaklıydı; ama bu kadar lezzetli bir sunum yaptığınız için gerçekten çok ama çok teşekkür ederim. Blogun her yazın adamına sonsuz teşekkürler Ankara'dan.
Çok eksik bence. Jack Kerouac'a gitmek için neden sadece Newyork'dan çıkmam gereksin ki.
Bir Amerikan Edebiyatı mezunu olarak çok hoşuma gitti ve kitapları gördükçe ders işleyişlerimiz geldi aklıma; gülümsedim, mutlu oldum. Teşekkürler :)
Yeni yorum gönder