Réne Girard, insan bilincini felç eden gururu çözmüştü, der Dostoyevski için. Onu diğer edebiyatçılardan ayıran en önemli özelliklerinden biri buydu. Kimilerine göre ise karanlık kişiliği onu dahi yapıyordu. Oysa çağdaşı Turgenyev'e göre Dostoyevski, alçağın tekiydi, Freud ise arkasından "baba katili" diyordu. Kim ne derse desin, edebiyata damgasını vuran en önemli kalem bugün belki de hâlâ Dostoyevski ve onun başyapıtlarından biri olan Suç ve Ceza... Bu yıl, romanın yayımlanışının 150. yılı. Okumayanlar bile biliyorlar hikayeyi. Bir masal, anonim bir destan gibi geziyor dünya üzerinde Suç ve Ceza, dilden dile. Peki işin sırrı nerede? Kararsız Okur, bu ay bir Dostoyevski Kütüphanesi kuruyor. Dostoyevski üzerine yazılan en iyi biyografileri, en dikkat çekici edebiyat eleştirilerini, iyilik ve kötülük / suç ve ceza üzerine kaleme alınmış araştırmaları, anlatıları raflarına diziyor. Ve tabii suç ve cezanın ruhuna dokunan, kötülüğün içinde gezen Türkiye ve dünya edebiyatından örnekleri de alıyor, koyuyor Dostoyevski'nin yanına.
(İmajı büyütmek için tıklayınız.)
* Görsel: Sedat Girgin
Yeni yorum gönder