Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Kararsız Okur: İntikam melekleri uçarken başımızın üstünde




Toplam oy: 827

İntikam, kan, şiddet, gerilim... Kulağa çoksatarlar dünyasından bir şeymiş gibi geliyor değil mi! Biraz öyle, ama bir yanıyla da hiç değil. Kadına şiddetin tersine çevrildiği yeni bir hikaye etme tarzı gelişmeye başlıyor yavaş yavaş dünya edebiyatında. Kadınlar, bir yandan onlara uygulanan toplumsal şiddeti kurcalarken bir yandan da intikam meleklerine dönüşüyorlar bu hikayeler aracılığıyla. Acıya karşılık acı, korkuya karşı korku, gerilime karşı gerilim veriyorlar. Ucuz mu yoksa nitelikli mi, feminist mi yoksa erkek düşmanı mı, katartik mi yoksa sadece bir tür ayna efekti mi?

 

Erkek şiddetinin karşısına kadın şiddetini koymak üzerine yazılmış hikayelerde geziyor bu ay Kararsız Okur. Edebiyatın kendiliğinden muhalif ve isyancı yanının kadından yana dönüşümünü izlemeye koyuluyor. Buyurunuz acının, şiddetin ve intikamın en kadınsı hikayelerine...

 

 

(İmajı büyütmek için tıklayınız.)

 

 

 


 

 

 

* Görsel: Sedat Girgin

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.