Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Kararsız Okur: Yasaklılardan yasaklı beğenin!




Toplam oy: 1119

Sansür, yasak, engelleme bugünlerde en çok duyduğumuz üç Türkçe kelime. Öyle ki gönlümüzü olduğu kadar artık söylene söylene kulaklarımızı da yakıyor. Bir de kendi kendimize uyguladığımız otosansür var ki, belki en çok onu duymak istemiyoruz. Eğer yasaklara ve sansüre karşı savaşımız devam edecekse ilk önce kendi kendimize kurduğumuz otosansür sisteminden kurtulmamız gerek tabii. Bunun için Türkiye’de ve dünyada yasaktan, toplatılmaktan, sansürlenmekten, yargılanmaktan nasibini almış yüz binlerce kitaptan birini okumaya başlamak, eşe dosta tavsiye ederek propagandalarını yapmak ve sansürün edebi olsun edebiyat dışı olsun kıt anlayışını, dünyayı ben ve ötekiler çerçevesinden gören zayıf bakış açısını bir kez daha alaşağı etmek mümkün. Cinsel aşk, savaş karşıtlığı, sosyalizm ve komünizm yanlısı ya da hükümete karşı muhalif olmak Türkiye’de ve dünyada en popüler sansürlenme nedenleri hâlâ. İş her zamanki gibi okumaya hangisinden başlayacağımızdan geçiyor. Buyrun siz karar verin, yasaklılardan yasaklılar beğenin!

 

 

 


(İmajı üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz.)

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.