Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Karne: Düello, Cadı ve Ateistin Kutsal Kitabı




Toplam oy: 1096

Üç kitabı baskısı, kapağı ve iç sayfaları yönünden değerlendirdiğimiz Karne'nin baskı kritikleri Libris Lipum, tasarım kritikleri Bila Perve tarafından yapılmıştır.

 

 

Düello 

 

 

Baskı


Sırttaki bant dar. Yanlış hazırlanmış; arka kapak sırta taşmış. İç baskıda ön ve arka baskı oturmamış. Mürekkep ayarının bozukluğu ilk sayfada logonun bile okunamamasına yol açmış... Yine de bu sayının en iyi kitabı budur.

 

 

 

 

 

 

 

 

Kapak


İyi tasarlanmış bir kapak serisi. Bu seride Çehov’un bütün öyküleri için tek bir tasarım kitabın başlığı ve renkleri değiştirilerek sürdürülüyor. Beyaz zeminde yer alan ve renginin değişmesiyle serinin farklı kapaklarının oluşmasını sağlayan tipografik çalışma ustaca tasarlanmış. Bu tipografinin üzerinde, kapağın tam ortasında yer alan ve bir anlamda tasarımın çıkış noktası olan desen ünlü karikatürist David Levine’a ait. Arka kapak ve sırt tasarımı hem estetik kriterler açısından hem de taşıdığı bilgiyi okura iletmek açısından güçlü ve başarılı.

 

 

İç sayfalar

 

İç sayfalar kolay okunan bir yazıtipi kullanılarak ama biraz sıkışık satır araları ile tasarlanmış. Metnin içinde yer alan ve farklı anlatımlar gerektiren mektup vb.ler için de aynı yazıtipi, sadece satır başları tüm metinden bir adım içeri alınarak ama aynı stilde (regular) kullanılmış. Oysa başka bir yazıtipi kullanarak ya da bu yazıtipinin büyüklüğünü ve / veya stilini düzenleme yoluyla daha kolay bir okuma elde edilebilirdi. Kenar boşlukları, sayfa numaralarının yeri ve okunaklılığı gibi kriterler açısından ortalama bir tasarım. Kullanılan kağıt arka veriyor. Pek çok yayınevinin aksine künyesi oldukça ayrıntılı ve tüm emeği geçenleri içeriyor görünüyor.

 

 

 

 


 

 

 

                 Cadı

Baskı

 

Kitabın sırtı ayarsız. Ön kapak sırta taşmış, köşeler yuvarlanmış. İç baskıda muhtemelen tasarımdan gelen nedenlerle, bölüm başlarında ön ve arka baskı kaymış.

 

 

Kapak

 

Üzerindeki illüstrasyonun gücünü arkasına almış bir kapak. Tümü büyük harflerle yazılan kitap adı güçlü bir geometri yaratıyor. Zeminde yer alan desen ile bu geometrinin karşıtlığı, seçilen toz pembe renk ile birleşerek kapağın gücünü artırıyor.

 

 

 

 

Yazar adının kapaktaki illüstrasyonun üzerindeki çerçeve üzerine yerleştirilmesi yüzünden bir tür “toplu eserler” yayımı duygusu oluşuyor.

Oysa bu tutum yayınevinin kapaklarının tümüne hakim olan kimlik gereği oluşturulan grafik tavırdan ibaret. Aynı grafik tavır arka kapakta da devam ettirilerek illüstrasyonun yerine bir tanıtım yazısı eklenmiş. Arka kapak gibi toz pembe zemine yerleştirilen okunaklı bir başlık ve yazar adından oluşan sırt da grafik açıdan yeterli.

 

 

İç sayfalar

 

Kitabın içi formatlanırken bir çok “ince ayar” hatası yapılmış. Sıkışık satır araları karşısında bir satırlık paragraf araları fazla açık. Üstelik bu araların verilmesi bazı satırlarda unutulmuş. Ortalanarak yazılmış bölüm başlıkları ve bunların altında yer alan sağa dayalı italik metinler ile sola dayalı altbaşlıklar ciddi bir görsel karışıklığa neden oluyor. Kenar boşlukları yeterli, sayfa numaraları okunaklı olsa da fazla sıkışık satır araları ile iç sayfalar rahat bir okunurluğa sahip değil. Bu sorun italik metinler için seçilen yazıtipinde daha belirginleşiyor. Böylece Cadı da toplu taşıma araçlarında ve az ışıkta kolay okunamayan kitaplar arasında yerini alıyor. Kullanılan açık krem rengi baskıyı iyi taşıyor ve az arka veriyor. Künye bilgileri yeterli.

 

 

 


 

 

 

Ateistin Kutsal Kitabı

Baskı

 

Kitabın sırtı düzgün değil, köşeler yuvarlanmış. Sırt tutkalı fazla ve dengesiz. Font seçimi ve/ veya mürekkep azlığı okumayı güçleştiriyor.

 

 

Kapak


Çeviri bir kitap olan Ateistin Kutsal Kitabı’nın orijinal tasarımındaki ince işçilik ülkemizdeki baskısında yerini ne yazık ki acemi bir taklide bırakmış. Türkçesinin “sıradan” ebadına karşın uzun ve ince bir kitap olan orijinalinin kapağı da yerelleşirken epey değer kaybetmiş.

 

 

 

 

 

Kapağın orijinaline tek benzeyen tarafı derleyenin adına yer vermemesi. Orijinalinde yer alan desen de uzaysal ya da nano biyolojik görsel ile yer değiştirmiş. Bu görselin üzerine konulan yaldız bandın içine dişi olarak yazılan kitap adının okunaklılığı oldukça iyi. Sırtı derli toplu ve okunaklı. Ancak sırtta kullanılan yazıtipi ile kapakta kullanılanın ayrı olması, yayıncının bu kitabın “kuram-aforizma” serisine ait olduğunu ön kapak yerine arka kapağın en görünmez yerine koyması gibi ilginç detayları da söylemeden geçmemek gerek. Arka kapak kısa bir tanıtım metni ve kitabın içinde yer alan aforizmaların içinden seçilmiş ilginç alıntılardan oluşuyor. Bu metinlerde kullanılan yazıtipine kitabın başka bir yerinde rastlanmadığına bakarak bile yerelleştirme sırasında bir tasarım bütünlüğü kaygısının olmadığını düşünmek mümkün.

 

 

İç sayfalar

 

Kapak için söylediğimiz tüm sorunlar iç sayfalar için de geçerli. Kısa aforizmalar ve sahiplerinin imzasından oluşan satır ya da paragraf boyutundaki alıntılardan oluşan kitapta seçilen yazıtiplerinin zevksizlik ve uyumsuzluğuna baskının solukluğu da eklenince ortaya pek de iyi bir uygulama çıkmamış. İçeriğinin sağladığı ferahlık şansına rağmen yazılar küçük bile sayılabilir. Kitabın orijinal adı The Atheist’s Bible: An Illustrious Collection of Irreverent Thoughts. Bizim çevirimizle Ateistin İncili: Münafık Fikirlerden Şanlı Bir Demet. Ancak ana başlık dışında kalan betimleme dilimize çevrilmediği gibi künye dahil hiç bir yerde yer almıyor. Künyesi bırakın grafik uygulamayı yapanın adını kitabın içine yayılmış küçük desenler hakkında bilgi bile içermiyor.

 

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.