Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Karne: İyi Tanrının Çocukları, Ayın İki Yüzü




Toplam oy: 961

İYİ TANRININ ÇOCUKLARI Neslihan Acu

Doğan Kitap (13,5 cm x 19,5 cm)

 


 

BASKI > 3 yıldız

 

Tutkal soğumadan yapılan kesim sırtta eğilmeye yol açmış. İç baskıda, boya ayarı formadan formaya değişiyor. Katlamanın da çok iyi olduğunu söyleyemeyiz. Bu arada kapak baskıda siyah, dört renkten verilseydi bu kadar çok çapak olmazdı.

 

KAPAK > 3,5 yıldız


Kapak görseli olarak kullanılan kenetlenmiş parmakların üzerine, kitap adı ve yazar adını, fotoğrafın da ritmini gözeterek yazmak akıllıca olmuş. Rafta görünürlüğü yüksek, kolay algılanır ve derli toplu bir tasarım.

 

Kitap adı ve yazar adı siyah zemin üzerinde sırta okunaklı renklerle yazılmış. Ancak burada kullanılan yazıtipinin kapaktakinden ayrı olması alışık olduğumuz bir durum değil. 

 

Kitap adı için seçilen rengin hem fotoğraf üstünde hem de siyah zeminli sırt ve arka kapakta işlevsel olmasının doğru renk seçimine işaret ettiğini belirtmeden geçmeyelim.

 

Arka kapak, siyah zemin üzerine yatay ve kocaman harflerle yazılmış bir cümlelik bir alıntı ve yanında ona eşlik eden bir tanıtım metninen oluşuyor. Ön kapaktaki kadar olgun bir tasarım olmasa da iş görür. 

 

İÇ SAYFALAR > 2 yıldız

 

İç sayfalar okunaklı bir yazıtipiyle dizilmiş. Verdiği duygu biraz sert sayılacak bu yazıtipi biraz da sıkışık satır aralarıyla dizilince okunaklılığı azıcık zorlamış olsa da bizce isabetli bir seçim.

 

Diğer yandan keşke romanın akışına yedirilmiş olarak yer alan “günlük”ten alıntılar için tırnaksız bir yazıtipi seçilmeseydi diye düşünüyoruz. Burada kullanılan yazıtipi, kahramanın doğrudan sözlerinden oluşan bu bölümlerin “samimiyetini” temsil edemiyor sanki. Daha az sert bir tırnaklı yazıtipi seçmek daha doğru olurdu.

 

Bölüm başlıklarında kullanılan büyüklük yerli yerinde. Ancak ara bölümlerin başına yerleştirilen tarihler için kullanılan tırnaksız ve kalın dizilmiş yazıtipi için aynı şeyi söyleyemeyeceğiz. Sayfa numaralarının da yer aldığı üst boşluklar değil ama sayfa altı boşlukları, satır aralarını açmak için bir satır daha kazandırabilirdi. Kenar boşlukları ise tam kıvamında.

 

Kitabın ilk sayfasındaki yazar biyografisinin yazı büyüklüğüne bakınca, iç sayfaları tasarlayan kişinin elinden çıkmamış da sonradan eklenmiş gibi bir duyguya kapıldık.

 


 

AYIN İKİ YÜZÜ Manuela Salvi

ON8 Kitap, Çev: Nilüfer Uğur Dalay (12 cm x 18 cm)

 


 

BASKI > 3 yıldız

 

Gene sırtta yuvarlanma, farklı koyulukta formalar... Ama düzgün bir kapak baskısı. Her geçen yılla birlikte teknik kalitenin biraz daha yükseldiğini görüyoruz.

 

KAPAK > 2,5 yıldız 


Bir çiftin parmaklarının iç içe geçmiş ellerinin fotoğrafını temel alan bir kapak ve üzerinde kitabın adına eşlik eden yazar adı. Tipografik etki, kitap adının altına bir nevi ayna aksi gibi yerleştirilen yansıma ile artırılmaya çalışılmış. Bu yansımanın yarattığı görsel karışıklığa ek olarak, seçilen yazıtipi ve rengin yazar adını okunmaz kıldığına bakılırsa olumlu bir değerlendirme yapmak zor.

 

Bu kadar öne çıkması gerekli mi tartışılır elbette. Ama harflerden oluşması ve beyaz olması alt ortadaki yayınevi logosunun da ilk bakışta dikkat çekmesini sağlıyor. Sırtta da epey bir alan kaplıyor logo. Bir kimlik öğesi olarak kullanıldıysa olumsuz bir değerlendirme yapmak için bir neden yok. Ancak her kapakta bu kullanım yeniden değerlendiriliyorsa, bu politikayı değiştirmek düşünülebilir.

 

Zemin renginin koyuluğu yüzünden arka kapakta kullanılan tanıtım metinlerinden bordo renkli olanını okumak epey zor. İki kez ve farklı büyüklüklerde yazarak göstermeye çalışıldığına göre, yayınevi, web adresine özel bir önem atfediyor olmalı.

 

Bu yazının sınırlarına girmiyor olsa da logonun yan kullanımının bazen “on sekiz” değil “no sekiz” gibi okunduğu uyarısını yapmadan geçmeyelim.

 

İÇ SAYFALAR > 2,5 yıldız

 

İç sayfalar alıştığımız yazı büyüklüğünde ve pek de sıkışık sayılmayacak satır aralarıyla dizilmiş. Özellikle “e” harfindeki okunaklılık sorunları dışında temiz sayılacak bir tırnaklı yazıtipi kullanılmış. Bölüm başlarında kullanılan rakamlar için seçilen ve ancak bir bilimkurgu romanına yakışabilecek yazıtipinin seçimi ise pek isabetli değil.

 

Kenar boşlukları yeterli, ancak üst ve alt boşluklar gereğinden fazla gibi. Doğa ile sürdürülebilir bir ilişki kurmanın her zamankinden daha önemli olduğu bir çağda buralardan kazanılacak iki satırla neredeyse yüzde on civarında daha az kağıt harcanması sağlanabilirdi.

 

Sayfa numaraları ile aynı satıra yerleştirilen mini minnacıkyazar adı ve kitap adının ne kadar gerekli olduğuna karar vermek bize düşmez. Ama bu kadar kırılgan ve küçülmeye dayanıksız bir yazıtipiyle yazılması kararını hatalı bulduğumuzu belirtelim.

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.