Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Kedinin büyüttüğü çocuk




Toplam oy: 1002
Robert Crumb /// Çeviren: Tunç Pekmen
Flaneur Comics
Robert Crumb, çelişkilerle dolu bu yaramaz kedi karakterini, asker kökenli baskıcı bir baba ve sorunlu bir anneyle büyüdüğü evde, genç yaşında çizgi romanlara sığınarak yaratmış.

Çocuk kitapları yazan Müzeyyen Engin Erim’in kaleme aldığı bir kitabın ismi Kedinin Büyüttüğü Çocuk’tu. Küçük bir kedinin sahiplendiği çocukla yaşadıklarını anlatan bu hafif fantastik öykünün başlığı henüz daha ilkokuldayken aklıma kazındığı için, Fritz the Cat: Kedi Fritz Yaşamı ve Ölümü adlı kitap ve yaratıcısı Robert Crumb’ın hikayesi bu başlığı kolayca çağrıştırdı. Çünkü Crumb, çelişkilerle dolu bu yaramaz kedi karakterini, asker kökenli baskıcı bir baba ve sorunlu bir anneyle büyüdüğü evde, genç yaşında çizgi romanlara sığınarak yaratmış. Yıllar içinde yarattığı karakter de büyümüş, değişmiş ve günün birinde Crumb’ın eseri, ABD’de çizgi romandan çizgi filme aktarılan en sevilen hikayelerden biri olmuş. Böylece onu bize tanıtan bu kediyle arasındaki bağ, Crumb’ı “kedinin büyüttüğü bir çocuk” kılmış sanki. 

 

 

 

Türkiye’de tek kitap halinde basılan çizgi roman, çocuk çizimlerini andıran, siyah beyaz çizimlerden oluşuyor. Hikaye, Crumb’ın -bizdeki Kötü Kedi Şerafettin’e çokça benzeyen- kedisinden esinlenerek yarattığı Fritz adlı bir tekirin maceralarından oluşuyor. 1960’lı yıllarda hayvanlardan oluşan bir şehirde yaşayan Fritz, çapkın, yalancı, sefasına oldukça düşkün. Diğer yanıyla da bir şair ve yazar. Dünyaya büyük idealler ışığında bakıyor. Karga, tavşan ve domuz arkadaşları, Winston adlı uzatmalı bir kız arkadaşı var. Winston ise bir tilki. Tüm notları ve kitapları, Fritz’i dört duvar arasına hapsediyor, o da Winston’a şöyle diyor: “Bir yazar ve şair olarak dışarı çıkmak ve dünyayı araştırmak benim görevim, henüz zamanım varken bunların içinde olmalıyım.” Bir başka yerde, “Sana kalan yoz ve sefil bir günahkardır, yani ben,” diye belirtiyor. Gelgitleri, idealleri, yozluğu, dünyayı araştırma güdüsü, bir karganın kanatlarındaki özgürlüğe duyduğu özlemle Fritz, aslında, 1960’ların ABD’sinin özgün ve başarılı bir yansıması. Bu “kargacık burgacık” çizimlerin, hızla yazılmış diyalogların aldığı en büyük övgü de dönemi yansıtırken takındığı güçlü tavır. Her macerada mesleği değişen kedimiz, böylece, kılıktan kılığa girerek farklı tiplemeleri anlatabiliyor.

 

Crumb’ın yeraltı çizgi roman dünyasının gözbebeğine dönüşen bu eseri, Türkçeye son derece özenli bir çeviri ve kaliteli bir baskıyla sunuluyor. Arka sayfalardaki çevirmen Tunç Pekmen’e ait notlar, hem hikayeyi daha iyi anlayabilmek için hem de döneme dair referansları incelemek açısından iyi bir kılavuz işlevi görüyor. Tavsiyemiz, popüler kültürün bu yeraltı kahramanını yakından tanımaya vakit ayırırken notlara başvurmanız ve sizi sürükleyeceği yeni okumalara imkan tanımanız. Herkesin kollarında büyüyebileceği bir kedi bulması dileğiyle...

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.