Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Klasik romanların el yazmaları




Toplam oy: 1448

Günümüzde pek çok yazıyı elde yazmak yerine bilgisayarlarımızın başına oturarak yazıyoruz, pek çoğunu oradan okuyoruz. Bununla birlikte, zamanla kağıda, kaleme, el yazılarına düşkünlüğümüz de artıyor. Sevdiğimiz yazarların el yazılarını, kullandıkları kağıdın cinsini, dolmakalemlerini merak ediyoruz. Fuck Yeah Manuscripts de bu el yazmalarını biraraya getirmiş işte. Bakalım F. Scott Fitzgerald, Antoine de Saint-Exupery, Jean Paul Sartre ve nicesi, o bir solukta okuduğumuz romanlarını nasıl yazmışlar?

 

 

 

 

 

 

 

F. Scott Fitzgerald'ın Muhteşem Gatsby'sinden bir sayfa.

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

Antoine de Saint- Exupery'nin el yazısıyla bir Küçük Prens sayfası.

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

 

Huckleberry Finn'in Serüvenleri'nin ilk sayfası.

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

Sartre'ın Bulantısı'ndan bir sayfa...

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

Gazap Üzümleri'nden bir sayfa... John Steinbeck'in el yazısı hipnoz edebilir!

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

William Faulkner'ın el yazması, Ağustos Işığı'ndan.

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

Düz yazmaya başlarız ama yavaş yavaş yukarı kıvrılır kelimelerimiz... Virginia Woolf da Mrs. Dalloway'i yazarken aynı şeyi yaşamış galiba.

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

 

Charles Dickens'ın el yazısıyla Bir Yılbaşı Öyküsü'nden bir sayfa.

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

 

Lewis Carroll, Alice Harikalar Ülkesinde'yi yazarken, bol bol çizim de eklemeyi unutmamış.

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

Sir Arthur Conan Doyle'un el yazmalarından... Hangi kitaba mı ait? Baskerville Tazısı tabi ki!

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

Acaba Gustave Flaubert, Madam Bovary'i yazarken bu kargacık burgacık yazısının ne denli zor okunduğunu düşünüyor muydu?

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

Edith Wharton'ın el yazısıyla, Keyif Evi'nden bir sayfa...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

DDD

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.