İsveçli kimyacı Alfred Nobel anısına 10 Aralık 1901'den beri ödül dağıtan İsveç Akademisi, Leo Tolstoy, James Joyce, Virginia Woolf, Mark Twain, Joseph Conrad, Anton Chekhov, Marcel Proust, Henry James, Henrik Ibsen, Emile Zola, Robert Frost, W.H. Auden, F. Scott Fitzgerald, Jorge Luis Borges ve Vladimir Nabokov'u atladığı için eleştirildi. Fakat Akademi, ödülü en az bu isimler kadar hak eden William Faulkner, Ernest Hemingway, John Steinbeck, V.S. Naipaul, Doris Lessing gibi birçok edebiyatçıyı ödüllendirdi.
Ödüle layık görülen edebiyatçılar da yazarın sorumluluklarına ilişkin konuştular. Peki, neler söylediler?
Bu soruya cevap olsun diye her hafta bir edebiyatçının, ödül töreni sırasında yaptığı konuşmayı yayınlamaya devam ediyoruz.
İşte, V. S. Naipaul'un ödül aldığı 2001 yılında yaptığı banket konuşması:
Majesteleri, Ekselansları, Değerli Ödül Sahipleri, Bayanlar ve Baylar,
Nobel Ödülü alan bir insan basının yoğun ilgisine de maruz kalır. Çok fazla röportaj. O kadar çok ki galiba spontane düşünme yeteneğimi kaybettim. Artık konuşmak için sorulara ihtiyacım var. Bu yüzden karar verdim ki bu iki dakikalık konuşmama eski moda komedyenler gibi başlayacağım. Stüdyoya giden yolda, başına bir şeyler gelen o adam gibi....
Tamam o zaman. Stockholm'e uçarken yolda başıma bir şey geldi. Kol saatimin kayışı koptu. Ve tüm sürrealliği ile akıp giden o birkaç dakika boyunca yerde saatimi aradım. Bu bir metafor değil. İşte, kayışı kopmuş saatim oradaydı. Bunun anlamı neydi? Bu berbat sembollerin arkasındaki neydi? İşin aslı şu: Nobel haftası boyunca saatsiz kalacaktım.
Yüce Sezar, Mısır'a geldiğinde, nemli kıyıya yüz üstü düşmüştü. O yüce ve hazırcevap adam, "Afrika, sen benimsin" diye bağırana kadar, yanındaki zabitlerin nasıl bir dehşet yaşadığını hayal etmeye çalışın. Birkaç yüzyıl sonra, İmparator Julian ise bir sabah askerleriyle talim yaparken mızrağının ucunu kaybedip, elinde mızrağın sapıyla kalakalmış. İmparator "Elimdeki kalan her neyse, onu tutarım" diye bağırana kadar herkes ne kadar gerilmiştir, kim bilir.
O büyük adamların becerisine sahip olmadığım için bu kötü işareti iyi gibi gösterecek kelimeleri bulamamıştım. Ta ki bu akşam gelene kadar. Meğer Nobel haftası boyunca zaman benim için duracak, tekrar akmaya başladığındaysa tam manasıyla yeniyi gösterecekmiş. Kayışı kopuk saatim şimdi usulca zamanımın dolduğunu söylüyor. İki dakikam bitti.
Çeviren: Nilhan Kalkan
Görsel: Tom Jellett
* Naipaul'un tören sırasında yaptığ bu konuşma dışında bir de 1 saat süren bir Nobel kabul konuşması bulunuyor.
William Faulkner'ın Nobel konuşması için tıklayınız.
John Steinbeck'in Nobel konuşması için tıklayınız.
Bertrand Russell'in Nobel konuşması için tıklayınız.
Ernest Hemingway'in Nobel konuşması için tıklayınız.
Yeni yorum gönder