Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

NesneKitap // Edebiyat ve mimarlık aynı çatı altında




Toplam oy: 781
Kolektif
Yapı Endüstri Merkezi Yayınları
İçeriğiyle yeterince merak uyandıran Edebiyatta Mimarlık, aslında nesne kitap özellikleriyle de dikkat çekici bir çalışma.

Edebiyat ile mimarinin kesiştiği noktaya ilişkin sanırım birçok şey söylenebilir. En başta, belli durumlar için kullanılan ifadeler bile bu birlikteliğin boyutu hakkında fikir verecektir. Bir öykünün “çatısından” bahsedilir örneğin, romanların dayandığı “temeller” vardır, kitaplar arası bağlantılar için “köprüler” ifadesini kullanırız; dahası, bir kitap okumaya başlamanın, mimari bir yapıya adım atmakla eşdeğer olduğu dile getirilir.


Geçtiğimiz Ekim ayının son haftası, konunun meraklıları için bir hayli verimli geçti aslında. Bunlardan biri, 31 Ekim Pazartesi günü İstanbul’daki Salt Galata’da gerçekleştirilen “Mimarlık ve Edebiyat” başlıklı söyleşiydi. Gazeteci ve yayıncı Cem Erciyes ile yazar Ahmet Ümit’i bir araya getiren panelde mimarlık ve edebiyatın kent, mekan ve bellek üzerinden ortak özellikleri tartışıldı; İstanbul’un mekansal algısının edebiyat alanına katkısı irdelendi. Daha öncesinde, 25 Ekim Salı günü ise Hikmet Temel Akarsu moderatörlüğünde Celal Abdi Güzer, Sema Sandalcı ve Yücel Gürsel, edebiyattaki mimarlığı konuşmak üzere Yapı-Endüstri Merkezi’nde bir araya geldiler. Bu söyleşi aynı zamanda, 25 Ekim’den itibaren her salı günü Açık Radyo’daki “Edebiyatta Mimarlık” programının da bir anlamda başlangıcıydı. Hepsinin merkezinde ise, geçtiğimiz günlerde YEM Yayın tarafından yayımlanan Edebiyatta Mimarlık isimli çalışma yer alıyor.


Yayına Hikmet Temel Akarsu ile Nevnihal Erdoğan’ın hazırladığı Edebiyatta Mimarlık mimar, sanatçı, felsefeci ve akademisyenlerden oluşan 55 ismin katkısıyla ortaya çıkmış bir derleme. Türk ve Dünya edebiyatından, mimarlığa vurgu yapan edebi eserler mercek altına alınmış. Tolstoy’un Savaş ve Barış’ı, Kafka’nın Şato’su, Orhan Pamuk’un Kara Kitap’ı, Kazancakis’in Zorba’sı, LeGuin’in Mülksüzler’i, Orwell’in 1984’ü, Calvino’nun Görünmez Kentler’i ya da Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü ve Umberto Eco’nun Gülün Adı romanları gibi 100 eser, tematik olarak sınıflandırılarak incelenmiş. Şu başlıklar altında: “Mimarlığa Referans Veren Klasikler”, “Mimarlıktan İlham Alan Romanlar / Mimarlığa İlham Veren Romanlar”, “Mimarlık Sosyolojisine Dair Edebi Eserler”, “Seyahatnameler ve Biyografik Seyahatnameler”, “Ütopyalar”, “Bilimkurgu ve Distopyalar”, “Fanteziler”, “Mimari Denemeler”, “Mimari Birer Estet Olarak İstanbul Yazarları”, “Mimarlık ve Sanat Kuramlarına Dair.”


İçeriğiyle yeterince merak uyandıran Edebiyatta Mimarlık, aslında nesne kitap özellikleriyle de dikkat çekici bir çalışma olmuş. Kullanılan kağıt, cilt, renkler, sayfa tasarımı, özel bölüm geçişleri gibi unsurların yanı sıra mimar Türkiz Özbursalı’nın “aksonometrik ve perspektif ilkeler ışığında” yaptığı illüstratif desenler de kitaba ekstra bir albeni katmış. Kısacası, kayıtsız kalmak pek mümkün değil...

 

 

 

 

 


 


Görsel: Türkiz Özbursalı ( Edebiyatta Mimarlık kitabından)

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.