Jeff VanderMeer’ın Southern Reach üçlemesi (Yok Oluş, Yetki, Kabulleniş) geçtiğimiz yıl Alfa Yayınları’ndan çıktığında bilimkurgu hayranları dışında pek az kişinin radarına takılmıştı. Yok Oluş’un (Annihilation) sinemaya uyarlamasının üçlemeye ilgiyi arttıracağını tahmin ediyorduk. Film doğrudan Netflix’te gösterime girince, ilgi beklentilerimizi de aştı, bir anda bilimkurgu ve sinema dünyasının gündemine oturdu.
Ex Machina’dan tanıdığımız Alex Garland tarafından uyarlanan film, şimdiden pek çok eleştirmen tarafından son yıllardaki en iyi bilimkurgulardan biri olarak gösteriliyor; Jeff VanderMeer’ın korku, fantazya ve bilimkurgunun alışıldık sınırlarını aşındıran “tuhaf kurgu”suyla tanışmak için de güzel bir vesile sunuyor.
Önüne gelen her şeyi kendine katarak dönüşüme uğratan, niyeti ve niteliği açıklanamayan bir yabancı mevcudiyetin etrafında gelişen film, doğanın her türlü amacı aşan varlığına ve insanın evrende kendine atfettiği konuma dair sorular sorduran, çok farklı okumalara alan açabilecek bir zenginliğe sahip.
Jeff VanderMeer, günümüzde China Miéville ile birlikte, “tuhaf kurgu” denilen, türler arası geçişliliğe sahip üslubun en önemli temsilcilerinden biri olarak niteleniyor. Ancak onun Yok Oluş’ta yarattığı dünyayı sırf bu akımla sınırlamak haksızlık olur. Yok Oluş, pek çok farklı romanın katkıda bulunduğu bir birikimin içinden konuşuyor. Yok Oluş’la birlikte zihninde sayısız soru fitillenenler için, bu romanlardan bir bölümünü listeledik:
1) Gökteki Bütün Kuşlar
2) Kraken - Bir Canavarın Anatomisi
3) Geri Dönenler
4) Geliş
5) Uzayda Piknik
6) Dagon
7) The Girl with all the Gifts
8) Vermillion
9) Lagoon
10) In the House upon the Dirt
between the Lake and the Woods
Yararlanılan kaynak: Bustle
Yeni yorum gönder