Geçen günlerde bir kitapçının danışma bölümünde istediğim kitabın gelmesini beklerken bir konuşmaya şahit oldum. Bir anne oğlu ile danışmaya geldi ve elindeki listeden aradığı kitapları sıraladı. Listede, hatırladığım kadarıyla, Robinson Crusoe ve Aya Yolculuk vardı. Kitapçıda, farklı yayınevleri ve çevirmenlerden en az yirmi Robinson Crusoe kitabı olduğuna bahse girerim. Ve tabii bunun, o kitabı ödev diye veren öğretmenin ve annenin umurunda olmadığına da… Nitekim, annenin listesine göre hangi yayınevinin, hangi çevirmenin işin içinde olduğu pek önemli değildi. Kendisi bunu kasada belirtmedi. Ortada bir ödev vardı; o kitaplar alınacak, ödev oflaya poflaya yapılacak ve iyi not alınacaktı. Niye dert ediyorlardı, pek anlayamadım. Çocuk Google’a “Robinson Crusoe özet” yazsa, o kadar poflamasına da gerek kalmayacaktı zaten.
Bu yıl İstanbul Kitap Fuarı’nın konuğu Gülten Dayıoğlu, teması ise “Çocukluğum yurdumdur,” biliyorsunuz. Her yıl olduğu gibi okullar fuara geziler düzenleyecek, ebeveynler çocukların ellerinden tutup yayınevlerinden promosyon sticker, kalem, şapka, poster, şu - bu alacak. Evet, tamam, kitap da alınacak. Ama yüreğim soruyor: Ne kadar bilinçli alınacak o kitaplar?
“Orada yazıp duruyorsun ama peki bir önerin var mı o zaman," diye sorduğunuzu biliyorum. Var. Biliyorsunuz ülkemizde insanların yüzde 99’unun hobisi kitap okumaktır. Öncelikle cümle alemin bu hobiden kurtulması gerekiyor ki, çocuklara da kitap okumanın bir hobi olmadığını anlatsın. Sonra... Dünya edebiyatından kitaplar tavsiye edilecekse, o sıkıcı listelere lütfen kitabın yayınevi, çevirmeni belirtilsin. Ezberden liste de yapılmasın artık. Ayrıca, kitap özeti çıkarmak ödev olmasın. İlla ki olacaksa da çocuk, kitabını kendi seçsin. Seçmeden önce araştırma yapılması öğütlensin, çünkü çocuk bu sırada başka kitaplar da keşfedecektir- ve neden o kitabı seçtiğini ödevinde izah etsin. Öte yandan, memleket kitap ekinden geçilmiyor. Hepsinde, çocuk ve gençlik edebiyatına dair bilirkişilerin hazırladığı sayfalar var. Ve işin içinde olan biri olarak, o sayfaların çocuklardan çok, çocukları o kitaplara yönlendirecek ebeveynlere yönelik hazırlandığını biliyorum. Gerçi ben hala çocuk ve gençlik kitapları okuduğumu da söylemeliyim, çünkü çok eğlenceli.
İşte bu yüzden de “içimde büyümeyen o çocuk okurun” kitap listesi…
-Kitap Kurtları İçin: Pirenin Yorganı, Karıncanın Rüyası- Filiz Özdem - Yapı Kredi Yayınları
-Çat Kapı Dayım- Fadime Uslu – Günışığı Kitaplığı
-Pıtırcık’ın Kırmızı Balonu- Goscinny/Sempe- Can Çocuk
- Profesör Kant’ın En Çılgın Günü- Jean Paul Mongin, Laurent Moreau
- Kafasına Edeni Bulmaya Çalışan Küçük Köstebeğin Hikâyesi- Wolf Erlbruch, Werner Holzwarth- İletişim Yayınları
-Suna’nın Serçeleri- Gülten Dayıoğlu- Altın Kitaplar
-Her Güne Bir Sanat Etkinliği- Christiane Weidemann- Doğan Kardeş
Çocuk, ergen veya ebeveyn... Okuma listesini pedagojiye dair hiçbir fikri olmayan, okuma ve yazma(!) denen uğraşı kendine statü kazandırması için seçmiş kişilerden belirleyecekse vah halimize.
Yeni yorum gönder