Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Okumanın ruh sağlığına sağladığı 7 fayda




Toplam oy: 633

Okumanın keyifli olduğu kadar yararlı da olduğu artık yadsınamaz bir gerçek. Okumak beyindeki faaliyeti çoğaltıyor, Alzheimer riskini azaltıyor, hatta depresyona iyi geliyor. Üstelik okumak sadece bedensel ve zihinsel gelişim sağlamakla kalmıyor, ruh sağlığımıza da iyi geliyor. Nasıl mı? Anlatalım.

 

1. Okumak empatiyi geliştirir. Hatta sosyal becerilerin geliştirilmesinde de etkili olabilir.

 

Okumak, özellikle de kurgu eserler okumak empatiyi geliştirmekte oldukça yararlı. Bir kahramanın bakış açısına girerek kendi benliğimizden sıyrılmak ve olaylara onun gözünden tanıklık etmek gerçek hayatta kendimizi başkalarının yerine koymamızı da kolaylaştırıyor.

 

2. Başka yaşamları anlatan hikayeler okumak kendi hayatınıza yeni bir açıdan bakmanızı sağlar.

 

İnsanların başka hikayeler üzerinden kendi hayatlarını düşünmelerinin tarihi antik Yunan medeniyetlerine kadar dayanıyor.  Antik Yunan şehir devletlerinde okumak bugünkü kadar yaygın olmasa da halkın kültürel ihtiyacı tiyatro ile karşılanıyordu. İnsanlar izledikleri trajedilerle karakterlerin yaptığı dramatik hatalar üzerine düşünür ve bu sayede kendi kararlarının olası sonuçlarını daha iyi kavrarlardı. Bu prensip bugün sadece trajediler değil, romanlar ve öyküler için de geçerli.

 

3. Yalnızca keyif için okumak stresi düşürür ve rahatlama sağlar.

 

Bir ödev yapmak, sınava hazırlanmak ya da iş hayatında ihtiyaç duyduğunuz bir bilgiyi araştırmak için okumaktan bahsetmiyoruz burada. Bahsi geçen salt kişisel tercihleriniz doğrusunda seçtiğiniz kitapları kendi keyfiniz için okumak. Keyif için okumak günlük hayatın stresiyle başa çıkmanızda yardımcı olabilir.

 

4. Okumak gerçek dünyadan kaçıp başka dünyalara dalmanızı sağlar.

 

Gündelik hayatın rutini zamanla bunaltıcı hale gelebilir, her biri birbirine benzeyen günler yaşamak kişinin anlam yoksunluğu ve bezginlik yaşamasına sebep olabilir. Okumak en hafif tabirle gündelik hayatımıza "macera" katar. Ayrıca çözümü zor ya da imkansız problemlere karşı karşıyaysanız, okumak mevcut problemleriniz içinde zihninizi boşaltabileceğiniz bir oda yaratır adeta.

 

5. Okumak sizi düşünmeye zorlar ve problemler karşısında daha yaratıcı çözümler üretmenizi sağlar.

 

Çatışma kurgunun olmazsa olmazıdır bir nevi. Karakter hikayenin gidişatı içinde bir problemle karşılaşır ve olaylar gelişir. Bu sayede karaktere eşlik eden biz okurlar da aynı problemle karşılaşır ve karakterle eşzamanlı olarak çözüm üretmeye girişiriz. Bulduğumuz çözüm kimi zaman karakterin çözümüyle aynıdır, kimi zamansa farklı. Ama her halükarda problem çözme yetimizin geliştiği kesin.

 

6. Okumak zekayı geliştirir.

 

Günümüzde, özellikle de çocuklara hitap eden birçok ürünün "zekayı geliştirme" iddiasıyla pazarlandığına şahit oluyoruz. Diğerlerini bilemeyiz ama okumak genel kültürü artırmanın yanı sıra zekayı da gerçekten geliştiriyor. Nasıl mı? Kelime dağarcığımızı geliştirerek... Okuyarak kelimelerle düşünen zihnimizin alet çantasını geliştirmiş oluyoruz.

 

7. Yatmadan önce kitap okumak iyi bir gece uykusu sağlar.

 

Günümüzde birçok insanın zihni bedeni kadar yorulmuyor ve birçoğumuz yatağa yorgunluktan tükenmiş bir bedenle beraber düşüncelere boğulmuş bir zihin taşıyoruz. Bu durum yatağa girdikten saatler sonra bile düşüncelerinde boğulmaya devam eden bireyler yaratıyor. Uykusuz geçen bir gecenin ardından yeni bir güne başlamak da eninde sonunda kendimizi tükenmiş hissetmemize ve buna bağlı olarak depresifleşmemize sebep oluyor.  Oysa okumak, hem günlük düşüncelerden arınmak, hem de zihninizi olumlu anlamda yormak için iyi bir yöntem olabilir. Gevşemeye de katkı sağladığını düşünecek olursak iyi bir gece uykusuna giden yol yatmadan önce okunacak birkaç sayfadan geçiyor olabilir.

 

 

 

 


 

Kaynak: The Bustle

 

Görsel: Ece Zeber

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.