"Zaman zaman patlayan, yaralayan, fışkıran, içimizden iniltiler yaşlar ve beddualar koparan sayfalar okuyorsak, bilin ki bu sayfalar sırtı duvara dayanmış, tek savunması sözcükler olan bir adam tarafından yazılmıştır…" İşte böyle demişti tek savunması sözcükler olan Henry Miller.
1891 yılının Aralık ayında dünyaya geldi Henry Miller. Dünya, bir yüzyıl biterken görüp görebileceği en yetenekli ve üretken yazarlardan birini karşılıyordu. New York’ta doğan ve çocukluğunu Manhattan’ın bir köprü uzağındaki Brooklyn’de geçiren yazar, yazmaya daha lise yıllarında başlamıştı. Ancak Miller, Yengeç Dönencesi adlı yasaklı kitabıyla tanındı ve edebiyat dünyasında konuşulmaya başlandı. Bizim konumuz ise, yine yasaklardan nasibini almış olan, Yengeç Dönencesi’nin devamı: Oğlak Dönencesi.
Miller, bu kitabında sürreal biçemiyle, New York'taki insan düşmanı yaşamı anlattı; mutsuz, başarısız evlilikleriyle hesaplaştı; orta sınıfa mensup halkın ahlâk anlayışına ve uygar düzene karşı geldi, insanın duygu dünyasının kurtuluşunu aradı... Oğlak Dönencesi, cinselliği, tabuları yıkarak ele aldı; 60'lı yılların Beat nesli için adeta bir kült oldu.
1930’lu yılların sonunda, Avrupa’da büyük başarıya ulaşan kitaptan, hemen hemen tüm eleştirmenler övgüyle söz etse de, yasalar aynı şeyi düşünmüyordu: Kitabın basımı ve dağıtılması önce ABD’de yasaklandı, sonra Avustralya ve Türkiye’de de aynı durum yaşandı. Sebebini ise yargıçlar “genel ahlâk yasalarına aykırı ve müstehcen öğeler içeriyor” sözleriyle açıkladılar.
Cesur yayıncılardan Miller’a armağan
ABD’de yasağı halen sürüyor olmasına rağmen, Grove Yayınevi’nin sahibi Barney Rosset’in kişisel çabaları sayesinde hem Oğlak Dönencesi hem de Yengeç Dönencesi yasağın 30. yılında basıldı. Amerikan yayıncılığı için gerçek bir mihenk taşı oluşturan basım, “zorla kabul ettirilen ilk yasaklı kitap” unvanını kazanmayı başardı. Ve böylece, ABD’de kitabın yasağı, ancak 1961 yılında kalkmış oldu!
Miller’ın hayatından belirgin izler taşıyan ve yazar olarak içsesini aradığı bir uyanış öyküsünü konu alan bu romanın; Türkiye’de 3 yıl süren davanın ardından imhasına karar verilmişti. Bu kararın ardından, 1985’te Can Yayınları tarafından basılan kitap için 39 yayınevi bir araya gelerek görülmemiş bir dayanışma sergiledir ve kitabı, müstehcen bulunan bölümleri boş bırakarak tekar bastılar. Kitabın yeni basımında başına “Muzır Kurulu”nun raporu, savcının son iddianamesi ve Can Yayınları’nın sahibi Erdal Öz’ün savunma metni eklendi. Basılır basılmaz tekrar toplatılan kitabın ardından 39 yayımcıya dava açıldı ancak birinci celsede yayıncıların hepsi beraat etti.
Oğlak Dönencesi’nin 1995 baskısında kitabın yayıncısı Can Yayınları da arka kapak yazısında şu satırları yazıyordu: “Bu romanını ilk kez 1985 yılında yayımlamıştık. Ancak kitap müstehcen sayılarak hemen toplatılmış ve iki buçuk yıl süren duruşmalar sonunda da Oğlak Dönencesinin imhasına karar verilmişti. Şimdi romanın bu yeni basımında, mahkeme kararını da kitabın başına ekliyoruz. Yasalarımıza göre, karara bağlanmış davalarda verilen karar örneklerinin yayımlanması, herhangi bir suç oluşturmuyor. İşte bu mahkeme kararında belirtilen ve suç öğesi taşıdığı saptanan cümlelerin üzerini siyah kalın bantlarla kapattık. Böylelikle suç öğelerini kitaptan kaldırmış olduk. Oğlak Dönencesi adlı o güzelim kitabını, biraz oyuncaklı da olsa, yeniden günışığına çıkarmaktan kıvanç duyuyoruz. Artık Türkiye'de kimse bu kitabını suçlu sayarak toplatamayacak. İşte sana bizden küçük bir doğum günü hediyesi. Şimdilik elimizden gelen bu kadar. Sana ve Oğlak Dönencesi’ne daha nice yüzyıllar...”
haniflere soyienlserumislam dininde tam bir imanın olması için lkalp ile inanıp dil ile söyleek gerekir ki insanlar senin ne olduğunu anlayabilsinlerZühd, lüks ve savurganlıktan kaçınıp, sahip olduğu maddi ve manevi değerleri Allah yolunda, Allah rızası için kullanmaktır. Mesela, Altın yüzük almaya kudreti varken altın yüzük takmayıp gümüş yüzük takmaktır. Lüks otomobiller almaya imkanı varken normal bir otomobille idare edip artı parasıyla Allah yolunda hizmet etmektir.Bunun aksi olan, tasavvuf-tarikat kültürünün temel direği sayılan zühd anlayışı, (miskinlik) Müslümanlar arasına İslâm’ dışı dinlerden sonradan sirâyet etmiştir.DEMİŞSİNİZ…TASAVVUFTA NİSİNLİK DİYE BİRŞEY SİZİN BÖYLE DEDİĞİNİZ ŞEKİLDE BİR ŞEY YOKTUR BİLAKİS MÜSLÜMANLAR HERŞEYİN EN İYİSİNE EN LÜKSÜNE LAYIKTIR FAKAT KALPTE DÜNYA SEVGİSİNİ BULUNDURMAMAK KAYDI İLE HZ OSMAN ÇOK ZENGİN FAKAT ZÜHD SAHİBİYDİGÜNÜMÜZDEKİ TASAVVUF ÜSTADLARININDA ÇOĞUNUN ALTINDA LÜKS ARABALARI VAR…ÖNEMLİ OLAN KALPTE YER ETMEMESİ ONLARIN AMAÇ DEĞİL ARACI KILINMASIDIR BURADA TASAVVUFA LAF ATMANIZI ANLAYAMIYORUMTASAVVUFTA ŞÜPHELİDEN KAÇMAK BÜYÜK ÖNEM TAŞIR BAZI TASAVVUF EHLİ KENDİ NEFSİNE ŞÜPHELİ GELEN HER TÜRLÜ LÜKSTEN KAÇINMIŞTIR ŞÖYLE Kİ LÜKS ARABAYA BİNMEK BENİM NEFSİMİ KABARTMAZDA SENİN KİNİ KABARTIR MESELA…BUNUN GİBİ O ZAMAN SEN NEFSİNE UYMAMAK İÇİN BİNMEYECEKSİN NEFSİNİN İSTEKLERİNİ YAPMAYACAKSIN TERBİYE OLMASI İÇİN GEREKLİ BU NEFSİN İSTEDİĞİMNİ DEVAMLI YAPARSAN SENİ HELAKE SÜRÜKLER HERKES KENDİ NEFSİNİN İSTEKLERİNİ BİLİR TASAVVUF EHLİ BUNA GÖRE ZÜHDLERİNİ ŞEKİLLENDİRMİŞLER NEFİSLERİ BAZI YEMEKLERİ ARZU ETMİŞ FAKAT ONLAR ARZU ETTİĞİ YEMEĞİ DEĞİLDE BAŞKA YEMEĞİ TERCİH ETMİŞLER NİYE?NEFİSLERİNE PAY ÇIKARMAMAK İÇİN ÇÜNKÜ NEFSİN İSTEKLERİNİ YAPMAK HER İSTEDİĞİNİ KÖTÜ SONUÇLAR DOĞURURYOR BİLİYORLAR Kİ BÖYLE PİS AÇGÖZLÜ DOYMAZ BİR NEFİSLE ALLAHA ULAŞAMAZLARZÜHD BÖYLE ŞEKİLLENİYOR PEYGAMBER EFENDİMİZ DAHİ BUNU YAŞAMIŞTIR BİRGÜN KENDİLERİNE İÇİ HURMA LİFİ DOLDURULMUŞ KENDİ YATAĞINDAN DAHA YUMUŞAK BİR YATAK GETİRİLMŞTİ KENDİ YATAĞI SADE HASIRDI BUDA ONDAN FARKSIZ DEĞİLDİ AMA 1 2 KAT DAHA VARDI ÜSTÜNDE PEYGAMBERİMİZ O GECE ONDA UYUDULAR ERTESİ SABAH KALKTIKLARINDA BİRAZ ÜZGÜN GİBİYDİLER SONRA ŞÖYLE DEDİLER BU YATAĞI KALDIRINIZ ÇÜNKÜ O GECE NAMAZI KILMAMA ENGEL OLDU BUYURDULAR GECE UYANAMAMIŞLARDI İŞTE BUNUN GİBİ…PEYGAMBER AHLAKIYLA HAREKET EDEN TASAVVUF EHLİDE AZI ŞEYLERİ KENDİLERİNE ZARAR VERECEK ŞEYLERİ KISITLAMIŞLAR HELAL VEYA HARAM MEKRUH OLDUĞUNDAN DEĞİL ONLAR TAKVAY VE ALLAHA İtaATİ ÇOK SEVDİKLERİNDEN VE NeFİSLERİNİ TERBİYE ETMEYİ İSTEDİKLERİNDENDİRTASAVVUFTA Kİ ZÜHD YANLIŞ ANLAŞILMASIN SİZLERDE YANLIŞ ANLATMAYIN ALLAHTAN KORKUNSELAMETLE….
Yeni yorum gönder