Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Sylvia Plath'in "sanatçı" tarafı




Toplam oy: 466

Eserleri kadar ruh halindeki inişler ve çıkışlarla da hatırlanan, çoğunlukla melankolik ve bir o kadar da depresif görülen, intiharıyla sonlandırdığı hayatı tek romanı Sırça Fanus'a ilham olan Sylvia Plath... Geride bıraktığı şiirleriyle ve romanıyla tanıdığımız Sylvia Plath'in parmaklarının sadece kalem değil, fırça da tuttuğunu biliyor muydunuz?

 

Henüz çok genç yaşlarında iç dünyasını sadece şiirlerine değil, tuvallere de dökmeye başlamış ünlü şair. Kara kalem eskizlerden oldukça karmaşık otoportrelere ve hatta kolajlara kadar birçok işe imza atmış Sylvia Plath. Çizdikleri arasına alalade gibi görünen meyve tabakları da girmiş, Sırça Fanus'tan fırlayıp gelen topuklu ayakkabılar da... İşte Sylvia Plath'in ellerinden çıkan, şairin iç dünyasına ışık tutan çizimleri:

 

 

(Otoportre, 1946-1952)

 

 

(Üç yüzlü portre, 1950-1951)

 

 

(“A War to End Wars,” Otoportre, 26 Şubat 1946)

 

 

(Kolaj, 1960)

 

 

(Sırça Fanus)

 

 

(Meraklı Fransız kedisi)

 

 

(İsimsiz)

 

 

(İsimsiz)

 

 

 


 

 

 

Kaynak: Brainpickings, Huffington Post
 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.