Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Dosya


Dosya

Undset'in Nobel konuşması: "Teknoloji bize zarar veremedi"




Toplam oy: 1240

İsveçli kimyacı Alfred Nobel anısına 10 Aralık 1901'den beri ödül dağıtan İsveç Akademisi, Leo Tolstoy, James Joyce, Virginia Woolf, Mark Twain, Joseph Conrad, Anton Chekhov, Marcel Proust, Henry James, Henrik Ibsen, Emile Zola, Robert Frost, W.H. Auden, F. Scott Fitzgerald, Jorge Luis Borges ve Vladimir Nabokov'u atladığı için eleştirildi. Fakat Akademi, ödülü en az bu isimler kadar hak eden William Faulkner, Ernest Hemingway, John Steinbeck, V.S. Naipaul, Doris Lessing gibi birçok edebiyatçıyı ödüllendirdi.

 

Ödüle layık görülen edebiyatçılar da yazarın sorumluluklarına ilişkin konuştular. Peki, neler söylediler?

 

Bu soruya cevap olsun diye her hafta bir edebiyatçının, ödül töreni sırasında yaptığı konuşmayı yayınlamaya devam ediyoruz.

 

İşte, Sigrid Undset'in ödül aldığı 1928 yılında, tören sırasında okunması için Fransa Elçisi Armand Bernard aracılığıyla ilettiği mektup:

 

 

Benden önce söz alan konuşmacılar, bizlere takdim edilen bu ödüle ne kadar minnettar olduğumuzu benim yapabileceğimden çok daha iyi ifade ettiler. Dediklerinin altına ben de imzamı atıyorum. Konuşmak konusunda yazmak kadar hevesli değilimdir. Kendimden bahsetmek ise en gönülsüz olduğum alandır. Ben de bunu yapmaktansa İsveç'e saygı duruşunda bulunacağım.

 

İsveç yoluna çıkmadan önce onuruma bir parti düzenlendi. Aslına bakarsanız tam olarak benim onuruma değildi, İsveç'e gideceğim için verilmişti. Bu partiye katılan herkes, Başbakan ile Norveç Meclis Başkanı'nın yanı sıra benim arkadaşlarım da dahil olmak üzere, İsveç'e saygılarımı sunmamı istediler. Neticede bu yarımadanın insanları dünyanın geri kalanından ayrı bir parçasını oluşturuyor. Ormanlarımız ve dağlarımız birbirlerine doğru uzanıyor, nehirler suyu bir ülkeden diğerine taşıyor. Norveç'teki evlerimiz, İsveç'teki evlerinizi andırıyor. Tanrıya şükürler olsun! Bizler hep, ülkelerimizin dört bir yanına yayılan, küçük, mahrem konutlarda ikamet ettik. Modern teknoloji henüz Kuzey'deki insanlığa zarar veremedi.

 

Fakat burada söylemek istediğim şey şu ki, benden İsveç'e saygılarını sunmamı istediler. İsveç'i neşeyle anıyoruz, biz Norveçlilerin dünyanın en güzel şehri olarak niteledikleri Stockholm'ü de...

 

 


 

 

 

GG

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Dosya Yazıları

Günlük yaşantıdaki kurallar çoğu zaman, yazılan eserler için de geçerlidir. Zorla gerçekleşen, kendine biçilen rolden fazlası istenen veya aşırıya kaçan her şey güzelliğini yitirir. Şair Eyyüp Akyüz, son kitabı Eskiden Buralar’da, adeta bu bilginin ışığında şiirlerini uzun tutmadan bitiriyor ve akılda kalan mısraları bize yadigâr kalıyor.

 

-Kimsin?

-Anneannemin torunuyum.

 

Divan Edebiyatı, sahibi meçhul bir kavram. Her halükârda 20. yüzyılın başında ortaya çıktığı konusunda bir tartışma yok. İskoçyalı oryantalist Elias John Wilkinson Gibb’in 1900 yılında yayınlanan Osmanlı Şiiri Tarihi kitabında bu kavrama hiç yer verilmez. Hepsi batılılaşma döneminde düşünülen isim alternatiflerinden biridir “Divan Edebiyatı”.

Arap coğrafyasında üretilen roman, öykü ve şiirler son yıllarda edebiyat gündeminde karşılık buluyor. Avrupa başta olmak üzere Batı’da düzenlenen büyük ve uluslararası kitap fuarlarındaki temsiliyetin güçlenmesi, en yeni eserlerin prestijli birçok ödüle değer görülmesinin bu ilgideki payı büyük elbette. Batı’nın doğuyu gördüğü “egzotik göz”le romantize edilemeyecek bir yükseliş bu.

Yirminci yüzyıl başlarında İngiltere genelinde Müslümanlara yönelik hasmane tavırlar öne çıkarken, İslam’ı seçenlerin sayısında da gözle görülür bir artış söz konusudur. İslam’la müşerref olan bu şahsiyetler, yeri geldiğinde İslam dünyasının savunucuları olarak da önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.