Selçuk Demirel’in Yazarların Yüzünden kitabında bir araya getirilen “çizgi-portre denemeleri,” tanıdık gelecektir. Behçet Necatigil’den Oğuz Atay’a, Orhan Pamuk’tan Dostoyevski’ye 73 “yazı’n” insanının çizgi-portrelerinin büyük bir çoğunluğu, 2006-2016 arasında Milliyet Kitap ekinin kapak desenleri olarak da çıkmışlardı karşımıza.
Söz konusu isimlerin eserlerinden “örnek” birer metnin de yer aldığı Yazarların Yüzünden, giriş yazısında Sibel Oral’ın da dediği gibi, “‘okur Selçuk Demirel’in, ‘çizer’ Selçuk Demirel’e yaptırdığı bir kitap.” Kitaplara birçoğumuzdan farklı bir gözle yaklaşan, edebiyatla farklı bir ilişki kuran bir ismin notları olarak da değerlendirebiliriz.
Kitaplarla çoğunluktan farklı bir ilişki kuran bir başka ismin de “farklı” bir portreler kitabı yayımlandı yakınlarda; hemen hemen Selçuk Demirel’in Yazarların Yüzünden kitabıyla eşzamanlı olarak. Levent Cantek’in Kuş Eppeği kitabı, ismini kuşların yediği ufarak bahar otlarına verilen addan alıyor; kuş eppeği, yani kuş ekmeği...
Deniz Karagül’ün çizgilerinin eşliğinde Levent Cantek, “kültür dünyası” denen âlemin dört köşesinden şahsiyetlere dair portreler sunuyor. Farklı bir dille ve kimi zaman söz konusu portrelerin eserlerinden yola çıkarak kimi zaman yaşamöykülerindeki bir ayrıntıdan hareketle...
Böylesi kitaplarda, yakın zaman önce aramızdan ayrılmış isimlere karşı daha seçici oluyor gözlerimiz. Mesela Selçuk Demirel, O Ana Adanmış kitabından “çizim”e dair bir bölümle Yazarların Yüzünden’e dahil etmiş John Berger’ı; Levent Cantek de şu cümlelerle anmış Giovanni Scognamillo’yu: “Kibar insandı Gio. Yay gibi gerim gerim bir hayatın içinde nezaketli, telaşsız, Pera’da bir Levanten. Vampirlere mıhlanan bir kalp, barok hayaller ve pulp iştahına meftun bir ergen. Beyoğlu manzarasıydı. Lanetlenmiş türlerin prensi. Efsunlu bir çalışkanlık, vasata gösterilen şefkatli bir merak. İstanbul yakın bir arkadaşını kaybetti, biz yanında rahat ettiğimiz öncüyü. Kırmızı kapaklı ucuz roman. Şatodaki hayalet.”
Yeni yorum gönder