2 Temmuz 1993. Belleklere unutulmaz bir acı olarak kazındı o gün. Sivas’ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri düzenleniyordu. Madımak Oteli bir anda radikal İslamcılar tarafından çevrelendi ve yakıldı. 33 yazar, ozan ve düşünür ile 2 otel çalışanı hayatını kaybetti. Aralarında şair Metin Altıok, yazar Asım Bezirci, ozan Nesimi Çimen de vardı. Ne yazık ki “adalet” hiç bir zaman tam olarak yerini bulamadı. Geçen yirmi yıl içinde suçlular yargılanamadı; davada firari olan sanıkların dosyası zaman aşımından düştü. Acılar, adalet yerini bulmadıkça dinmedi. Sivas Katliamı ve yarattığı acılar, geçen yıllarda edebiyatta, sinemada ve müzikte ele alındı.
Edebiyatta Sivas Katliamı
Sivas’ta hayatını kaybeden Behçet Aysan’ın kızı Eren Aysan, babası için, adını babasının dizelerinden alan Bir Eflatun Ölüm kitabını hazırladı. “Umutsuzluğum gün geçtikçe arttı çünkü hep kötüler kazandı,” diyen kitapta Muzaffer İlhan Erdost’tan Özdemir İnce’ye, Haydar Ergülen’den Ataol Behramoğlu’na birçok yazarın tanıklıkları yer alıyor.
Murtaza Demir’in Ateş-i Aşk kitabı, Sivas Katliamı’nı anlatan kitaplardan biri olarak raflarda. Demir’in Sivas Katliamı’nda ve sonrasında gelişen süreçte tanıklıklarını anlattığı kitap tarihe ışık tutan bir belge olma niteliği de taşıyor.
Sivas Katliamı Yiğit Bener’in Öteki Kâbuslar kitabındaki “Alaz” öyküsünde de ele alıdı. Güngör Gençay ise katliamın ardından yazılan şiirleri Sivas Kıyımı Şiirleri antolojisinde topladı. Zeki Büyüktanır, Madımak Çığlığı kitabında Sivas’ta yaşadığı anıları romanlaştırdı. Burhan Günel, Sivas Katliamını anlattığı Ateş ve Kuğu romanı ile 2005 Yunus Nadi Edebiyat Ödülü’nü kazandı.
Sivas Katliamı’nda yaralanan Aziz Nesin ise yaşadıklarını ve hissettiklerini Sivas Acısı'nda, katliamdan üç yıl sonra kitaplaştırdı: “Ey yüreğimin onmaz acıları/ Ey beynimin dinmez sancıları/ Suç ne bende ne de sende/ Suç seni karanlıklara gömenlerde/ Ne de olsa yurttaşımsın/ Kapalı olsa da bütün vicdan kapıları yüzüne/ Bilmelisin bir yerin var canevimde/ Kerem edin beni”.
Orhan Tüleylioğlu’nun geçtiğimiz yıl çıkan Merdivende Üç Şair kitabında ise gidenlerin ardından hissedilenler bir araya getirildi. Kitap, ismini Madımak Oteli'nin merdivenlerinde oturan Metin Altıok, Behçet Aysan ve Uğur Kaynar’ın fotoğrafından alıyordu. Hidayet Karakuş’un Şeytan Minareleri eseri de yine Sivas Katliamı’nı konu alıyordu.
Dizelerden bestelere Sivas Katliamı
Edip Akbayram Türküler Yanmaz şarkısında, “Şu Sivas’ın elinde sazım çalınmaz/ Güllerim yandı yüreğim dayanmaz,” dedi. Sezen Aksu Dua şarkısını Sivas’ta yanarak ölen aydınlar için yaptı: “Ne para ne pul/ Ne iktidar ne de güç/ Bu değil gerçek/ Bu kavga hayırsız bir düş/ Uyanır neslim uyanır elbet”.
Fazıl Say, katliamın onuncu yılında Metin Altıok Ağıtı'nı besteledi. Birçoklarının "aşk türküsü" diye diline doladığı Gittin Gideli, Mazlum Çimen’in Sivas Katliamı’nda ölen babası Nesimi Çimen’e özlemini yazdığı dizelerdi: “Bir cefam vardı bin oldu/ Aktı gözüm yaşı sel oldu/ Yaz baharım döndü kış oldu/ Sen benden gittin gideli”. Sadece bunlar değil, Selda Bağcan’dan Âşık Gülabi’ye, Ferhat Tunç’tan Âşık Mahzuni Şerif’e nice acı dolu dizede ve ağıtta yer buldu Sivas Katliamı...
Genco Erkal’dan Sivas’93
Sivas’ta yaşananlar usta tiyatrocu Genco Erkal’ın eseri Sivas’93’te de ele alındı. Müziklerini Fazıl Say’ın bestelediği oyun, belgesel ve politik tiyatronun Türkiye’deki önemli örneklerinden biri.. İlk kez 2008 yılında yoğun güvenlik önlemleri altında Muammer Karaca Tiyatrosu’nda oynandı. Sivas Katliamı’nda aydınların yaşadıklarına ve Sivas Davası tutanaklarına dayanan oyun, doksan binden fazla kişi tarafından izlendi. Sivas Katliamı yaşanırken orada olan Serdar Doğan da, yaşananları Simurg Sivas Katliamı isimli oyununda anlattı.
Ve sinema
Sivas Katliamı son olarak Menekşe’den Önce belgeseline konu oldu. Antalya Film Festivali’nde “Özel Jüri Ödülü” alan belgesel, geçtiğimiz yıl gösterime girmişti. Can Dündar da Sivas’ta yaşananları O Gün adıyla belgeselleştirmişti. Sinemacı Tomris Giritlioğlu ise geçtiğimiz günlerde Sivas Katliamı’nı konu alan bir film projesi üzerine çalıştığını açıkladı.
Bugün Sivas Katliamı’nın yirminci yılı... Yirminci yıla, yıllardır olduğu gibi, “Madımak Oteli Utanç Müzesi Olsun” ve “Sivas Katliamı’nın gerçek sorumluları yargılansın” talepleri ile giriliyor. Öte yandan zaman aşımları, tahammülsüzlükler ve ötekileşme/ötekileştirmeler tüm hızıyla devam ederken, bir arada yaşamaya karşı hoşgörüsüzlüğün simgesi olan Sivas Katliamı’ndan yirmi yıl sonra bile ne yazık ki Metin Altıok’un eşsiz dizeleri canımızı yakmaya devam ediyor:
heybesinde yılan işaretleri
baldıran zehiri
yüzüğünün içinde
ve yanından
kav taşıyan ben;
tekinsizim size göre
ibret için yakılması gereken
Yeni yorum gönder