Dil sistemlerini araştıran bilim insanlarının şu ölçütü kullandıkları söylenir: Eğer iki insan birbirini anlıyorsa, aynı dili konuşuyorlardır. Belki de çözüm, birbirimizi daha “iyi” anlamaya çalışmaktan geçiyor, düşüncesinden yola çıkarak SabitFikir’in Aralık 2016 tarihli 70. sayısında hayali dilleri ele alan bir dosya konusu yayımlıyoruz; daha önce “Olmayan Kitaplar Kütüphanesi”ni de kaleme alan F. Cihan Akkartal, bu kez, romanlardaki hayali dillerin peşine düşüyor.
“Hayali diller; uzaylının, mağara adamının, yapay zekanın, büyücünün, yabancının dilinde, insan olmayan unsurlarla veya uzak çağlarla, öteki boyutlarla doğaüstü, fantastik, kurgubilimsel irtibatı içeren anlatılarda kaçınılmaz olarak ortaya çıkar. Peki bir sonraki büyük yapay dil icadı nerede gerçekleşecek... Mesela ‘makineler’ cephesinde mi?”
SabitFikir orta sayfalarının vazgeçilmezi Kararsız Okur infografiği de, her zamanki gibi kapak konusunu destekliyor. Murat Can Aşlak’ın hazırladığı ve Onur Atay’ın resimlediği Kararsız Okur bu ay içlerine bilinçli olarak dil-düşünce bağlantısı gömülmüş romanları bir araya getiriyor. Ece Karaağaç ise bu sayıda Söyleşi sayfalarına, Arkeofili’nin kurucularından, unutulmuş imparatorlukların dillerinin peşine düşen Tolunay Bayram’ı konuk ediyor.
Güncel meseleler ve güvenilir kitap eleştirileri için…
Güncel sayfalarında Aysu Önen, palyaçolar üzerinden, post-gerçek çağında artık hiçbir şey komik olmadığını savunuyor. Zeynep Şen’in Güncel yazısı da Hogarth Shakespeare projesini mercek altına alıyor.
Sinema sayfalarında Abbas Bozkurt, Ted Chiang’ın öyküsünden uyarlanan ve şu sıralar çokça konuşulan bilimkurgu filmi Arrival’ı değerlendiriyor.
Mert Tanaydın, Dünyadan sayfalarında 2016’da verilen edebiyat ödüllerinin arka planına bakmamızı sağlıyor. ÇizgiRoman sayfalarında ise Levent Cantek, geçtiğimiz aylarda emekliye ayrıldığını duyuran Alan Moore imzalı Watchmen efsanesinin peşine düşüyor.
SabitFikir’in bu sayısında ayrıca Hüseyin Kıran, Aykut Ertuğrul-Güray Süngü, Karim Miské, Canek Sánchez Guevara, Yu Hua, Henrietta Rose-Innes, Carl Freedman, Julio Cortázar ve Roberto Bolaño’nun eserlerini güvenilir eleştirmenler Seval Şahin, Burcu Bayer, A. Ömer Türkeş, Ali Bulunmaz, Melisa Kesmez, Burcu Arman, Irmak Zileli, Nilay Kaya ve Hikmet Hükümenoğlu yorumluyor.
NesneKitap sayfasında H. Burak Kuyaş Nilgün Marmara’nın Defterler’ini ve Kâğıtlar’ını karıştırırken; Müzik sayfalarında Hilmi Tezgör Murat Beşer’in Yoldan Çıkmış Simalar kitabı üzerinden Türk rock tarihindeki dip-köşelere dalıyor; Yankı Enki ise, BaşkaDünyalar’da David Eddings’in beş ciltlik Belgariad serisini ele alıyor.
KuşBakışı sayfaları da bu ay Doğu Yücel’i ağırlıyor. Yazarın çalışma masasının fotoğrafına, halen üzerinde çalışmakta olduğu kitabından tadımlık bir alıntı eşlik ediyor.
SabitFikir'in kapak illüstrasyonu Ali Çetinkaya’ya ait. Ancak çizimler bununla sınırlı değil; iç sayfalarda dikkatli gözler, çok sayıda yetenekli ve genç çizerle de karşılaşıyor.
2016’nın “öne çıkan” 50 romanı ve “göze çarpan” roman kapakları...
E-postalar, onlarca telefon konuşması ve bir süre sonra yapboza dönen tablo çalışmaları sonucunda (yorgun ve) gururluyuz. 2016 yılının “öne çıkan” 50 romanı listesi de bu sayının sürprizi! Kasım 2015 ile Kasım 2016 tarihleri arasında yayımlanmış 50 romanı, 63 isim belirledi.
Ayrıca, bu yıl romanlara “farklı” bir gözle de bakıyoruz. Yine “50 roman seçkisi”ndeki kapsam dahilinde, roman kapaklarını da ön plana çıkaran bir liste hazırlamaya karar verdik. Hatta, yayınevlerinin artık kitap kapaklarının tasarımı konusuna, geçmiş yıllara oranla çok daha dikkat ettikleri bir dönemde bu bakış için geç bile kaldığımızı düşünüyoruz. Dolayısıyla “50 roman seçkisi”ni yayımladığımız bu sayıda aslen mimar, fotoğrafçı, akademisyen, reklamcı, tasarımcı olarak tanıdığımız ama özellikle kitaplarla da yakından ilgilendiğini bildiğimiz isimlerden oluşan 20 kişilik bir “jüriyle” belirlediğimiz yılın “göze çarpan” özgün roman kapaklarına da yer veriyoruz.
SabitFikir'i nereden bulacağız?
Yayın yönetmenliğini Ceyhan Usanmaz'ın yaptığı SabitFikir’i tüm D&R’lardan satın alabilirsiniz; idefix paketleriyle ise ücretsiz. SabitFikir’in içeriğini ve daha fazlasını www.sabitfikir.com adresinde bulmak mümkün.
Editörden
Ceyhan Usanmaz
“Yazılmamış oldukları için okunmaları mümkün olmayan, yani gerçekte var olmayan ve ama ‘gerçek’ kelimesini kullanırken dikkatli olmayı öğütleyen hayali kitaplardan söz edelim...” Daha önce bir yılın başında, SabitFikir’in Ocak 2015 tarihli 47. sayısında "Olmayan Kitaplar Kütüphanesi" hakkında yazmıştı F. Cihan Akkartal. "Stephen King'in Parıltı'sında (Shining), Jack Torrance'ın, yazabilmek için şeytani Overlook Oteli'nde ailesiyle birlikte inzivaya çekildiği ama bir türlü yazamadığı o 'olmayan kitap,' yazara musallat olan en korkunç hayalet değil midir?" diye sormuştu örneğin. Bu sefer de bir yılın sonunda, SabitFikir’in elinizde tuttuğunuz Aralık 2016 tarihli 70. sayısında “Hayali Diller”den söz ediyor F. Cihan Akkartal ve “sonrası”na bakmaya davet ediyor.
(Yazının tamamı için tıklayınız.)
Dosya yazısından
F. Cihan Akkartal
"Meslekten dilbilimci veya amatör dil meraklısı olan pek çok edebiyatçı, yarattıkları dünyalarda konuşulan ama bazen oradan dışarı da taşan kurgusal diller icat etmiştir. Tolkien, Orta Dünya tarihini kapsayan külliyatını, mito-poetikasını ya da kendi deyişiyle Legandaryum’unu, sırf üzerinde 40 yılı aşkın süre çalıştığı eski Elf dili Quenya, bu soydan gelen Yüksek Elfçe, Eldarin, Gri Elfçe, yani Sindarin ve türevlerinin konuşulabileceği bir dünya, bu dillerin içinde yaşayacağı bir öykü olarak ortaya çıkardığını söyler. Sonradan, ortaya çıkan fantastik dünyanın Elf olmayan halklarına da diller biçmiştir. Tüm evreni üzerine oturtacağı çerçeve anlatıda da dil konusu esastır; Orta Dünya tarihinin esas kaynağı, Bilbo Baggins’in Westmarch’ın Kırmızı Kitabı’nın Elfçe metninden Hobbitlerin anadili olan Westron’a (yani Ortak Dil’e) yaptığı çevirilerdir. Orta Dünya’da halkların ayırt edici özellikleri dillerinin söz dizimi, fonolojisi ve tarihselliklerini yansıtır. Değişik lehçeleriyle Elfçe, evrendeki dil hiyerarşisinde üst basamakları işgal eden, kesintisiz bir devamlılık arz eden soylu bir “yüksek kültür” dilidir. Elfçenin de varoluşu kurgusal evrene bağlı değildir, bilakis, Orta Dünya’nın varlık sebebi, Tolkien’in çocukluğundan beri dil yaratma oyunundan aldığı zevke, yani mucidinin tutkusuna bağlıdır. Orta Dünya’nın ve halklarının, karakterlerinin zaman içinde uğradıkları değişimler, öykülerin aldığı önceden hesaplanmamış yönler, dillerin de fonolojilerinde ve gramerlerinde revizyona yol açar; Tolkien, dillerinin ve o dillere armağan ettiği dünyanın bekasını bu ikisi arasındaki gerilimleri uzlaşıya dönüştürerek sağlamıştır."
(...)
Tolunay Bayram ile söyleşi
Ece Karaağaç
"Nitekim biz arkeologların tarihten veri olarak topladığı yalnızca günümüze ulaşabilecek kadar dayanıklı nesneler. Bu yüzden tarih sahnesinde dayanıklı maddi kültür dışında kalan, simgesel dünya, ses, algı gibi kavramlar kayıptır. "
(...)
Yeni yorum gönder